Türkiye’nin önde gelen teknoloji girişimlerinden Getir, bugün düzenlediği basın toplantısında 1 milyar dolar değerlemeyi aşarak Türkiye’nin ikinci unicorn girişimi olduğunu resmen duyurdu.
Geçtiğimiz günlerde egirişim’in duyum olarak paylaştığı, Getir’in 2.6 milyar dolar değerleme ile 300 milyon dolar yatırım aldığı bugün şirketin basın toplantısında resmi olarak doğrulandı. Yapılan açıklamayla birlikte dünyada önemli teslimat girişimlerinden biri olma yolunda ilerleyen Getir’in piyasa değeri 2.6 milyar dolara ulaştı. Bu değerleme, Getir’i Türkiye’nin en değerli girişimi yapıyor. Sequoia ve Tiger liderliğinde yapılan tura Getir’in diğer 7 yatırımcısı da katıldı. Getir, unicorn bir şirket olmasına rağmen Getir’in 5 Türk kurucusu %60’ın üstünde hisseye sahip. Aynı zamanda Getir, satılmadan değerlemesini 1 milyar doların üstüne taşıyan ilk Türk girişimi olarak da dikkat çekiyor.
Yakın zamanda İngiltere pazarında faaliyetlerine başlayan ve iyi ilerleyen getir yakın zamanda Fransa, Almanya, Hollanda ve Brezilya‘da da operasyonlarını başlatacak.
Getir Kurucusu Nazım Salur: “Dünyada ilk kez ortalama 10 dakikada market ürünleri teslimat modelini Getir ile 2015 yılında başlattık. İş modelimize olan yoğun ilgi nedeniyle geçtiğimiz turun üzerinden henüz 2 ay geçmeden bir tur daha yatırım alma imkanı doğdu. Biz de bunu değerlendirerek 300 milyon dolarlık yeni kaynak yaratarak yurt dışı pazarlarda daha hızlı büyümeye odaklanacağız. Aldığımız bu yatırımla 2,6 milyar dolar değerlemeye ulaşarak Türkiye’nin Unicorn’u olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Önümüzdeki aylarda Almanya, Fransa ve Hollanda’da da Getir operasyonlarını başlatacağız. Pandeminin kontrol altına alınmasını takiben Brezilya’da da bu iki heceli Türkçe kelimeyi sevdirmeyi arzuluyoruz. Getir’in Unicorn olmasında en önemli katkıyı veren bayilerimizin saha çalışanları olan kurye ve depo görevlilerine kıdeme dayalı olarak dağıtılmak üzere, 25 milyon TL’yi bayilerimiz kanalıyla paylaşacağımızı da belirtmek isterim” dedi.
Nazım Salur Kimdir?
1986 yılında Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olan Salur, girişimcilik ile üniversite yıllarında tanışıyor ve 25 seneden fazla süredir girişimcilik dünyasının içinde yer alıyor. Girişimci olmadan önce özel sektörde bazı kurumlarda yöneticilik yapıyor.
”Boğaziçi Üniversitesi’nin sunduğu özgür ortamın dolaylı olarak girişimcilik perspektifimi geliştirmeye destek olduğunu düşünüyorum.” Nazım Salur
Toplam 5 girişimi olan Salur’un ilk teknolojik girişimi, 2012’de karar verip 2013 yılında 50 yaşındayken kurduğu BiTaksi uygulaması.
Müşteriye başlarda 15-20 dakikada taksi götürebilirken, 2015 yılına gelindiğinde 3 dakikada götürür hale geliyor BiTaksi. 2015 BiTaksi’nin iyice büyüdüğü ve gayet iyi bir hizmet kalitesi yakaladığı bir yıl oluyor.
Salur, o 3 dakikayı gördüğü gün şöyle diyor kendine: ”Bu iş oldu. Bu bir ihtiyaçtı. İnsanların başka ihtiyaçların da var. Arabalara ürün koysak ve 10 dakika içinde müşteriye götürsek nasıl olur? Böyle bir şeyi ben kullanırım, büyük ihtimal başkaları da kullanır.”
Böyle bir fikri vardı, ancak o zamanlar tüm sermayesini BiTaksi’de kullandığı için yeteri kadar parası yok Salur’un.
Bu fikri, hem arkadaşı hem de Gitti Gidiyor’un kurucularından olan Serkan Borancılı ile paylaşıyor ve Borancalı fikri çok beğeniyor, ‘’Abi bunu yapalım biz, yapan kimse de yok. Türkiye’de modelleyelim, dışarı da götürelim hatta’’ diyor.
Ve Getir 2015 Haziran’da hizmete giriyor.
İlk gün 300 kişiyle başlıyorlar. Bir yıl olduğunda ise 500’ün üstünde kurye ile hizmet veriyorlar. Bayilik sistemi ise şirket kurulduktan bir yıl sonra devreye giriyor.
En baştan beri bu iş kuryelerle ilerleyecek bir iş olduğu için, kaza riskini en aza indirmek için birçok tedbir alıyorlar.
Mesela hem motosiklet hem arabalarla hizmet veriliyor. Gece 1’den sonra şehir içinde trafik daha hızlı aktığı için motosikletli kurye çalıştırmıyorlar.
Damacanalar, kuryeninin dengesini bozacak şeyler olduğu için hiçbir zaman motosikletle taşınmıyor, arabalarla teslim ediliyor.
Salur, kask ve mont olarak kendi aile fertlerine ne alacaksa kuryelere de onu aldığını söylüyor. Ayrıca kuryelere özel sağlık sigortası da yaptırıyorlar.
Mobil ticarette dünyanın en hızlı teslimat yapan uygulaması olan Getir ile bir dünyada bir ilk gerçekleştiriliyor. Çünkü dünyada müşterilerin şiparişlerini 10 dakikada teslim alabildiği başka bir mobil uygulama mevcut değil.
“Girişimciler için en kritik nokta, dünyayı takip etmek ve iyi bir fikir bulmak. Daha sonra doğru zamanda, doğru ekiple ve doğru bütçeyle işe başlamak da çok önemli. İstanbul gibi büyük kentlerde ihtiyaçlar ve beklentiler farklılaşıyor.” Nazım Salur
En büyük hedeflerinden biri olan yurt dışına açılma fikri de Londra’da faaliyete geçmeleri ile gerçekleşmiş oldu yakın zamanda..
Hatta Londra’nın İstanbul’a göre çok daha hızlı başladığını ve kendilerine umut verdiğini söylüyor Salur.
Ve geçtiğimiz günlerde hepimizi sevindiren ve gururlandıran haber geliyor sonunda: Getir’in değerlemesi, Ocak ayındaki 850 milyon dolar iken şu an 2.6 milyar dolara yükselmiş durumda.
Getir’in ulaştığı 2.6 Milyar Dolarlık değerleme bütün büyük şirket ve holding yöneticilerimize şunu düşündürmeli: “Biz bu inovasyon tiyatrolarından ne zaman vazgeçecek ve gerçekten inovasyon yapmaya başlayacağız.”
Tebrikler Getir, yeni dönemde oyunun nasıl oynanması gerektiğini bir türlü yol alamayan “büyüklere” gösterdiğin için.
”Çalışmak, hedeflere ulaşmak ve yeni hedefler koyarak daha çok çalışmak. Bu yola da iyi kalpli, yetenekli ve çalışkan bir ekip kurarak koyulursanız ileriye gitmemek için hiçbir neden yok.” Nazım Salur
Yararlandığım Kaynaklar:
https://www.haddinias.net/ 28.03.2021