SANAYİ dünyasının önde gelen isimlerinden Yaşar Holding’in kurucusu Selçuk Yaşar geçenlerde 95. doğum günü kutladı.
Uzun iş yaşamı boyunca Türkiye’de ilklere ve yeniliklere imza atan, Ar-Ge’ye her şeyden fazla önem veren Selçuk Yaşar’ın adına verilen ödülün ikincisinin sahibi bilim dalında çalışmalar yapan bir isim olacak.
Bu ismi 5 Mart günü İstanbul’da düzenlenecek törende öğreneceğiz.
Yaşar Üniversitesi ve Selçuk Yaşar Spor ve Eğitim Vakfı işbirliğiyle “toplumsal fayda yaratan” kişilere verilen ödülü konuşmak üzere geçenlerde Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı ve Rektör Prof. Dr. Cemali Dinçer ile İstanbul’da buluştuk.
Bu yıl Selçuk Yaşar Bilim Ödülü’nü alacak bilim insanının, günümüzün en önemli meselesi “temiz enerji” le ilgili yaptığı çalışmalarla dünyada adından söz ettiren bir akademisyen olduğunu öğrendik.
Yiğitbaşı, Prof. Dr. Ahmet Evin, Prof. Dr. Gürbüz Güneş, Prof. Dr. Arif Hepbaşlı, Prof. Dr. Banu Onaral’ın oluşturduğu Seçici Kurul’un 17 aday arasından belirlediği ismi merakla bekliyoruz.
Bir hatırlatma yapmak gerekirse, geçen yıl ilk kez verilen ödülün teması “girişimcilik” idi ve ödülü genç girişimcilere ilham olan Prof. Dr. Aytül Erçil ile Tekfen’in kurucusu Ali Nihat Gökyiğit paylaşmıştı.
CİRONUN YÜZDE 2,5 AR-GE’YE
Sohbetimize dönersek, Yiğitbaşı, Yaşar Boyu Grubu Başkanı şapkasıyla, kendi ham maddesi ‘reçine’ ilk üreten şirket Dyo’yu örnek göstererek “Selçuk Yaşar bilgi ve bilimi ön plana koyduğu için Ar-Ge ayrılan pay cironun yüzde 2,5” diyor.
Dyo’nun biri İzmir Çiğli’de, diğeri Gebze’de olmak üzere iki, Pınar’ın bir Ar-Ge merkezi var.
Yani toplam üç Ar-Ge merkezine sahip Yaşar Holding ayrıca 2013 yılında toplumu çevre, gıda, sağlıkla ilgili bilinçlendirmek amacıyla Pınar Enstitüsü’nü faaliyete geçirmiş.
Öte yandan, Selçuk Yaşar’ın “hayatımın hayali” diye tanımladığı 19 yılını geride bırakan Yaşar Üniversitesi ve holding birbirlerini besleyen iki kurum aslında.
Aşağıda sözünü edeceğim tarım örneğinde olduğu gibi.
Üniversite de cirosunun yüzde 2’sini bilimsel çalışmalar için araştırma fonuna aktarıyor.Bu oranın Türkiye ortalaması binde 3 ile binde 4 arasında değişiyor.
Stanford ve Bilkent geçmişi olan Rektör Dinçer, Yaşar Üniversitesi’nin hedefinin bir araştırma üniversitesi olduğunun altını çiziyor.
“Öğretim görevlisi başına 1 yayın hedefliyoruz. Yakın bir gelecekte Times Higher Education listesinin ilk 500 üniversitesi arasına katılacağız” diyor.
Üniversite geçtiğimiz 3 yıl zarfında, iklim değişikliğine ve gıda güvenliğine odaklanan 20 milyon euro tutarında AB projesini hayata geçirmiş.
BİLİMSEL TARIMA KAPIYI AÇMAK
Pınar’ın genlerinde olan tarıma gelirsek,Yiğitbaşı ve Dinçer ile geçen yılki sohbetimizde de gündeme gelen Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Enstitüsü için hızla yol alındığını öğrendik.
Tarım bilimlerine yönelik araştırma yapacak olan enstitü 2021 yılında açılacak.
Sürdürülebilir tarımın dünyada yükselen bir trend olduğu bir dönemde Türkiye için iyi bir haber bu.
Bilimsel tarım araştırmalarında bir dünya markası olan Hollanda Wageningen ile işbirliği yaptıklarını belirten Dinçer “Klasik bir ziraat fakültesinin dışına çıkmak istedik. Topraksız ve dikey tarım alanında çalışmaları olan bu üniversite ile lisansüstü program başlatıyoruz” diye konuşuyor.
Bu işbirliğine Erzurum Atatürk Üniversitesi ile Ege Üniversitesinin dahil edilmiş olması, bilimsel temelli sürdürülebilir tarımın yaygınlaşmasını sağlayacak.
HÜRRİYET Gila BENMAYOR 12.02.2020