Otomotivdeki önemli dönüşümün neresindeyiz? #CES2020

0

Dünya teknoloji devleri Las Vegasdaki CES fuarında en yeni ürünlerini gösteri şöleniyle sunarken KODECO ekibi olarak biz de bir çok uluslararası firmanın yöneticisine mobilite alanında çalışmalarımızı ve vizyonumuzu sunma şansını elde ettik.

TOGG CEO’su Gürcan Bey ve Türkiye’den gelen bir çok değerli iş insanımızla da burda biraraya gelme fırsatımız oldu. Yüksek tempolu CES deneyimimiz sonrası havaalanında uçağı beklerken durum değerlendirmesiyle beraber derin düşüncelere daldım acikcasi. Sizlerle de paylaşmak isterim;

Yüzyıllık birikimiyle otomotiv sektörü önemli bir değişimin içinde ve bu dinamizm sektörün dışına olanlarımız için bile aşikar diyebiliriz. Elektronik teknolojilerinin otomotiv ARGE harcamalarındaki payı her geçen yıl artmış, otonomi ve dijital servis yazılım teknoloji yatırımları da eklenince otomotiv teknolojilerinin ağırlık merkezi hizla dijital teknolojilere kayar durumda. 

Bu sebeple olmali ki temelde tuketim elektronigi fuarı olan CES’de otomotiv firmaları görkemli bir şekilde gövde gösterisi yapmaya basladilar. 

Bu arada otomotiv firmaları derken ikinci kez düşünmek de gerekiyor. Akla kazınmış Amerikan, Alman, Japon araba markaların ötesinde Apple ve Google gibi bilişim teknolojisi firmalari da bu alanda artık. Elektronik devi Sony bile yeni arac geliştirip bu sene CES’de görkemli bir şekilde tanıttı. Hiçbir arabasi olmadan ulaşım hizmeti sunan Uber ve scooterlarla mikro mobilite çözümü sunan Lime örnekleri geleneksel otomotiv şirketlerini kıskandıracak şekilde çok kısa sürede milyar dolarlık değerlenmeyi geçtiler. Dev teknoloji ve dijital hizmet firmaları kendi aralarında is birlikleri yapıp yeni ulaşım ürünleri ve servisleri çıkarıyorlar. Hyundai ve Uberin beraber geliştirdiği uçan quadrokopter minibüs konsepti de bu sene CES’de büyük ilgi gördü. Yenilikci ürün ve is fikirleriyle ortaya çıkan startuplarin da teknoloji devlerinin desteğini aldığını bir çok ürünün sektörler ve disiplinler arası is birliğinin sonucu ortaya çıktığını görüyoruz.

Peki bu değişim hangi yönde şekillenecek. Stratejik hedefler belirlerken tutarlı bir gelecek ön görüsü yapmak ne kadar mümkün?

Tahminimce iletişim sektöründe telefonlarda hızla yaşanan dönüşümün benzeri otomotiv sektöründe de yaşanacak. İlk evre olan elektrifikasyon hizla başladı bile. Ama esas dönüşüm arabalarin bağlı (connected) ve otonomi özellikleri kazandığında yaşanacak.

Telefonlar da kullanımini sınırlayan kablolarindan kurtulup ceplerimize girdiğinde sunabildikleri en yegane hizmet kablosuz işitsel iletişim imkani olabilmisti. O zaman çok önemli bir servis olarak gördüğümüz bu özellik şuan cep telefonların sundukları zengin iletişim, fotograf/video cekimi, dosya yönetimi, oyun, sosyal medya, finansal hizmet ve sayısız servislerle kiyaslaninca epey küçük kalıyor. Cep telefonu bir çok yazılımın koştuğu ve dijital hizmetlerin sunulduğu donanımsal bir platforma dönüşmus durumda. 

Büyük ihtimal önümüzdeki on sene içinde alışa geldiğimiz yönüyle arabalar da birer donanımsal platform olma yolunda hızlı bir dönüşüm geçirecek. Peki bu ne anlama geliyor? Cep telefonunu da ilk olarak uzaktan sesli iletişim aracı olarak hayatlarımızda yer etmişti şuan arabalar da temel olarak A noktasından B’ye ulaşım amacıyla hayatımızda. Ancak otomotiv sektörü dönüşümünü tamamladığında bizlere ulaşımdan çok daha fazlasına sunabilecek. Bulunduğunuz yere kendi gelen, kısa süreliğine hizmetinden yararlandığıniz yüksek iletişim alt yapısı ve zengin etkileşim donanımlarında sahip mobil bir çalışma odası olarak da düşünebilirsiniz yada aynı çok fonksiyonlu donanıma sahip platformu sağlık kontrolunuzu yaptiracaginiz sensörler sahip mobil bir dispanser olarak da. Peki gerçekten bir yerden baska bir yere gitmek istediginizde otonom sürüş sırasında boş vaktinizi nasıl degerlendireceksiniz? Apple bu vakitinize hizmet satmak amaçlı talip olduklarını satır arasında da olsa acikca belirtiyor. Ve yine bu sebeple otomotiv sektörüne de yonlenmis durumda. Esasinda dönüşümünü tamamladığında bu sektöre artik otomotiv demek de doğru olmayabilir. Makine öğrenmesi, görüntü işleme ve dijital servisler gibi konularıyla bilişim sektörünün, 5G vericiler, sensörler ve arayüz ekranlariyla elektronik sektörünün, tasarim, malzeme ve imalat gibi uzmanlık alanlariyla otomotiv sektörünün melezlenmesinden doğacak bu yeni hibrit sektör olacak.

Peki bu dönüşümü Türkiyeden biz ne kadar doğru okuyup pozisyon alabiliyor ve geleceğe dair uzun dönemli stratejiler ortaya koyabiliyoruz? Kaç firmamız CES’de bu sene olamasa bile sonraki senelerde kendi gosterisini icra edebilme planini yapıyor? Dunya markasıyız diyen elektronik firmalarımızdan hangileri sektörler arası benzer işbirliği olusturabildi? İletişim ve bilişimde en büyükler arasında saydığımız firmalarımızdan hangisinin ulaşım alanında bir startupla ortak çıkardığı bir ürünün lansmanına şahit olduk? Mobilite alanında milyar dolar değerleme ufkuna sahip kaç scale-up firmamız itici güç sağlayacak bir yatırım aldı?

Girişimci ruhuna sahip KODECO ekibi vizyon ve gelecek on görüsu doğrultusunda dünyaya sunmayi heflediği ürün ve dijital servisler ile yukarıda saydığım bütün soruların cevapları arasında yer edinme hedef ve sevdasını güdüyor.

Bu idealin gerçekleşebilmesi için ise ülkemizden çok daha fazla ve farklı niteliğe sahip etkin oyuncunun bu cevaplar içinde kendine yer açmasını ümid ediyorum.

Bir sonraki CES’de ulkemiz adına çok daha fazla ses getirebilmemiz dilegimle…

Linkedin     Kerem Odabasi 11.01.20120

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here