Dünyanın en büyük lityum batarya üreticilerinden CATL şirketinin Kıdemli Yöneticisi Robert Lai, “Türkiye’de iş birliği alanlarına bakıyoruz şu anda. Olası iş birliği alanlarını araştırıyoruz ” dedi.
Dünyanın en büyük lityum batarya üreticilerinden CATL şirketinin Kıdemli Yöneticisi Robert Lai, “Türkiye’de iş birliği alanlarına bakıyoruz şu anda. Yani olası iş birliği alanlarını araştırıyoruz şirketler arasında diyebilirim. Türkiye çok önemli bir oyuncu bu anlamda. Pek çok üretici burada tesis açmış durumda ve ulaştırma açısından da çok kritik bir noktada yer alıyor.” dedi.
Alanında uzman yerli ve yabancı mühendislerin, otomotiv endüstrisindeki elektrikli araçların dönüşümünü tüm yönleriyle ele aldığı Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı (IAEC’2019), Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB), Otomotiv Teknoloji Platformu (OTEP), Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) organizasyonu ve American Society of Automotive Engineers (SAE) iş birliği ile İstanbul’da başladı.
Lai, bu yıl dördüncü kez düzenlenen IAEC’19 konferansında yaptığı sunumda, lityum iyon bataryalar ve elektrikli araç teknolojileri hakkında bilgi verdi.
Elektrikli araçların gittiği yönle ilgili dört itici güçten bahseden Lai, “İlk olarak kanun koyucuların şekillendirdiği unsurlar var. Günümüzde emisyon kontrolü çok önemli bir konu. Araç üreticileri bir şekilde tedbir almak zorunda. İçten yanmalı motorlara Avrupa’da tamamen yasak gelmesi söz konusu. Aynı zamanda çok ciddi bir şekilde önemli sübvansiyonlar ve devlet destekleri veriliyor. Özellikle AB, bu anlamda önemli teşvikler veriyor.” diye konuştu.
İkinci unsurun ise üreticilerin kendi itici güçleri olduğunu belirten Lai, şöyle devam etti:
“Toyota, VW ve BMW elektrikli araç teknolojilerini çok erken bir dönemde kabul etti. Hatta hedeflerini daha da erkene aldılar. Üçüncü unsur, elektrik platformları. Üreticiler yoğun geliştirmeler yapıyorlar yeni platformlar noktasında. Performans ve maliyet açısından önemli geliştirmelere imza atıyorlar. Son olarak da şarj altyapısı. Şart altyapısı için şu anda, dünya çapında 350 kWh değerlerine ulaşan istasyonlar kurulmaya çalışılıyor.”
“Elektrikli araçların pazar adetleri 1 milyonu geçti”
Lai, elektrikli araçlarla ilgili trendlere de değindi. Elektrikli araçlar konusundaki teşviklerin pazarı desteklediğine işaret eden Lai, “İlk etapta çok sınırlı şehirler elektrikli araçlarla ilgileniyor ve bu anlamda çalışmalar yapıyorlardı. 2013 yılında teşvikler arttı. Devam eden yıllarda yakıt ekonomisi ve kredilerle ilgili teşvikler verildi. 2019 yılına geldiğimizde ise elektrikli araçların pazara giriş oranları yüzde 5’lere kadar çıktı. Elektrikli araçların pazar adetleri ise 1 milyonu geçti.” dedi.
Satın alma dengesine bakıldığında 2025 yılında elektrikli araçların ve içten yanmalı araçların dengeli bir seyir izleyeceğine inandıklarını dile getiren Lai, “2030 yılında neredeyse yarı yarıya bir satın alma tercihiyle karşılaşabiliriz. 2040 yılına gelindiğinde artık elektrikleşme çok daha artacak. Çünkü ivme dik bir şekilde yukarıya doğru gidiyor. 2040 ve sonrasına gittiğimizde de zaten tablo çok daha farklı olacak.” öngörüsünde bulundu.
“Elektrikli araçlar fiyatta konvansiyonel araçlarla eş değer rekabete ulaşacak”
5G teknolojisiyle otomobillerin daha iyi bir iletişim aracına dönüşeceğini aktaran Robert Lai, araçların sadece tek başına bir araç değil, aynı zamanda akıllı bir mobil cihaz haline geleceğini söyledi.
Araçlardaki menzil konusuna değinen Lai, “10 yıla göre batarya menzilleri dört katına kadar çıktı. Bunu yaparken yaklaşık yüzde 80 oranında batarya maliyetleri düşürüldü. Gelecekte bu hedefler doğrultusunda iyileştirmelere devam edeceğiz. Elektrikli araçlar bu anlamda konvansiyonel araçlarla eş değer rekabete ulaşacak hatta daha iyi fiyatlara satışa çıkacak.” dedi.
“Şirketler arasında olası işbirliği alanlarını araştırıyoruz”
Robert Lai, Tesla ile iş birliği yapacaklarına yönündeki iddialara ilişkin yorum yapmazken, “Türkiye’de yatırım planlarınız var mı?” şeklindeki soruya şöyle yanıt verdi:
“Türkiye’ye ikinci kez geliyorum. İlk gelişimde Ford Otosan’ı ziyaret etmiştim. Aslında iş birliği alanlarına bakıyoruz şu anda. Yani olası iş birliği alanlarını araştırıyoruz şirketler arasında diyebilirim. Türkiye çok önemli bir oyuncu bu anlamda. Aynı zamanda pek çok üretici burada tesis açmış durumda ve ulşatırma açısından da çok kritik bir noktada yer alıyor.”
“En büyük paya sahip olan Çin’in ardından Avrupa ve ABD geliyor”
IAEC Başkanı Prof. Dr. Günay Anlaş ise elektrikli araç üretiminin tahmin edilenden çok daha önce başlandığını fakat 2000’li yıllarla birlikte çevresel faktörlerin etkisiyle ciddi bir biçimde gündeme geldiğini dile getirdi. Anlaş, “Yaklaşık 10 yıl önce 1 yılda satılan elektrikli araç sayısı binler mertebesindeyken, günümüzde milyonlardan bahsediyoruz. Bu konuda en büyük paya sahip olan Çin’in ardından Avrupa ve ABD geliyor.” dedi.
Dünya ile birlikte Türkiye’de de elektrikli araca ilginin arttığını anlatan Anlaş, devlet tarafından verilen Ar-Ge destekleriyle birlikte otomobil, ticari araç ve yan sanayi alanlarında önemli çalışmalar yapılmaya başlandığını kaydetti.
Anlaş, “Geçen yıl, devlet ve sanayiciler iş birliği ile elektrikli otomobil üretimi için çalışmalara başlandı. Bununla birlikte elektrikli araç akülerinin nerede dolumunun yapılacağı, seyahat esnasında boşalan akülerin yenileri ile anında değiştirilip değiştirilmeyeceği, elektrikli araçların ve üretiminin çevreye zarar verip vermediği, yeterli elektriğin nerede üretileceği ve maliyetler gibi pek çok soru gündemi oluşturmaktadır.” ifadelerini kullandı.
IAEC’19’un ana teması: “Elektrikli Araç Teknolojileri ve Geleceği”
IAEC’19 konferansında otomotiv sanayisinin mühendislik konularında atması gereken adımların, mühendisliğin otomotiv sanayindeki mevcut dinamiklerinin ve uluslararası alanda uzmanların görüşlerinin teknik bir bakış açısıyla aktarılması hedefleniyor.
Bu yıl ana teması “Elektrikli Araç Teknolojileri ve Geleceği” olarak belirlenen ve 2 gün sürecek konferans çerçevesinde, batarya teknolojileri ve yönetim sistemlerinden şarj altyapısı ve şebekesine, otomotiv pazarının dönüşüm sürecinden Türkiye otomotiv sanayisi üzerindeki etkilerine ve tüm araç gruplarında dönüşüm trendlerine kadar birçok konu ele alınacak.
Konferansta düzenlenecek panellerde, “Küresel Elektrikli Araçlar Görünümü”, “Li-Ion Bataryalar: Mevcut durum ve son gelişmeler”, “Elektrikli Araçlar: Pazar, Politika ve Emisyonlar (Hafif Araçlar)”, “xElektrikli Araç Teknolojileri”, “Bataryalar ve Batarya Yönetim Sistemleri”, “Elektrikli Araç Şarj Altyapısı ve Şebekesi”, “Elektrikli Araçlar ve Türkiye’de Otomotiv Sanayiine Etkisi”, “Başarı Öyküleri” ve “Ticari Araçlarda Elektrifikasyon” konuları masaya yatırılacak.
DÜNYA 07.11.2019