Genç Profesöre Büyük ödül

0

Ekonomik büyüme çalışmalarıyla Alman Max Planck-Humboldt ödülünü kazanan ilk Türk bilim insanı olan Prof. Dr. Ufuk Akçigit, Merkez Bankası için yaptığı çalışmayı anlattı.

IMF, Chicago Merkez Bankası, Danimarka Bilim ve Teknoloji Bakanlığı başta olmak üzere birçok kuruma danışmanlık yapan ve Türkiye’de de Merkez Bankası için büyüme modeli geliştirmek üzere proje yürüten Prof. Dr. Ufuk Akçiğit, Almanya’nın en prestijli araştırma ödülü Max Planck-Humboldt ödülünü kazanan ilk Türk bilim insanı oldu.

ALMANYA’nın uluslararası araştırmacıları çekmek ve ülkenin yararlanabileceği bilimsel çalışmaları desteklemek amacıyla verdiği Max Planck-Humboldt ödülünü bu yıl Türk bilim insanı Prof. Dr. Ufuk Akçiğit kazandı. Koç Üniversitesi Ekonomi bölümü mezunu Akçiğit, halen Chicago Üniversitesi öğretim üyesi olarak görev yapıyor. Yılın belli bölümlerinde Koç Üniversitesi’nde de ders veren Akçiğit, 80 bin Euro’luk kişisel para ödülünün yanı sıra Alman Hükümetinden 1.5 milyon Euro’luk bir de araştırma fonu almaya hak kazandı. Akçiğit bu fon ile birleşmelerinin üstünden 33 yıl geçmesine rağmen neden Doğu ve Batı Almanya arasında halen ekonomik ve sosyal farklılıklar olduğunu araştıracak. Çalışmalarında veri ile teori arasında diyalog kurmayı amaçladığını söyleyen Akçiğit, veri bazlı politikalar oluşturuyor. Bu kapsamda 10 ay önce Türkiye’de Merkez Bankası’na da danışmanlık vermeye başlayan Akçiğit, halen Danimarka Bilim ve Teknoloji Bakanlığı’na, Uluslararası Para Fonu’na (IMF) ve Chicago Merkez Bankası’na danışmanlık yapıyor.

1.5 milyon Euro’luk fonla gerçekleştireceği 5 yıllık araştırma kapsamında Almanya’da bir ekip kurmaya hazırlanan Akçiğit, kendisini ilk kez bir Türke’e verilen bu ödülü kazanmaya götüren süreci ve halen Türkiye’de ekonomik büyümeye yönelik Merkez Bankası ile yürüttüğü araştırmanın detaylarını anlattı. 5 Kasım’da Almanya’da gerçekleşecek ödül töreni öncesinde Hürriyet’e konuşan Akçiğit Türkiye’nin bir büyüme hikayesi yazması gerektiğini dile getirdi. Akçiğit, şöyle devam etti: “Büyüme hikayelerini etkileyen birçok unsur var. Biri gelip size ‘Türkiye şunu yaparsa uçar’ derse inanmayın. Uzun zamandır ülkelerin ve şirketlerin büyümelerini inceliyorum. Büyümeye bütünsel olarak bakmak lazım. Bizim için iyi haber ekonomimizde çok ciddi bir potansiyel var. Nüfusumuz büyük avantaj. Biz kendi hikayemizi yazacağız. Başka ülkelere bakıp bir hikâye çıkaramayız. Biz kendi modelimizi geliştireceğiz.Türkiye’de özellikle piyasa liderlerini takip eden ve orta büyüklükte kalan şirketlerin büyüme sorununa odaklanmalıyız. Birçok ekonomiyi incelediğinizde ulusal şampiyon şirketler bir başka deyişle orta büyüklükten kurtulup büyük çaplı olmuş süper star şirketlerin varlığı dikkat çekiyor. İşte biz süper star şirket nasıl yaratılır bunun yolunu gösteren model geliştirmenin peşindeyiz.”

KRİTİK KIRILMA

Türkiye’de Merkez Bankası için 8 kişilik bir kurul ile birlikte 10 aydır yürüttüğü çalışmanın detaylarını da paylaşan Akçiğit şunları anlattı: “Türkiye’de Merkez Bankası için yaptığım çalışma, tüm projelerden daha keyifli ve kıymetli benim için. Memleket gibisi olmuyor sonuçta. Çalışmalarımda ekonomik büyümeyi anlamak istiyorum. Neden bazı ekonomiler daha iyi performans gösteriyorlar, bu gerçekten kader mi yoksa bunun altında yatan farklı nedenler mi var, bunlara bakıyoruz. Merkez Bankası için yaptığımız çalışma kapsamında Türkiye’de 10 farklı konu başlığı belirledik. Bu konular özelinde ‘endüstriyel politikalar’ geliştireceğiz. Hedefimiz, Türkiye’nin büyüme hikâyesini yazabilmesi için veri tabanı oluşturabilmek.”

11 ÜNİVERSİTEDEN BURS KAZANDI

EKONOMİ eğitimini tamamladıktan sonra ABD’de başvurduğu 11 üniversiteden birden kabul gören Ufuk Akçiğit mezun olduğu Koç Üniversitesi’nde Koç Topluluğu’nun kurucusu Vehbi Koç heykelinin yanına oturarak poz verdi.

MERKEZ İÇİN BÜYÜME FORMÜLÜ

UFUK Akçiğit, Merkez Bankası için yürüttükleri araştırmanın 10 aylık sonuçlarını şöyle özetledi:

Projede 2006’dan bu yana ekonomik dinamizm nasıl ilerlemiş buna bakıyoruz. Bu kapsamda Türkiye’deki şirketlerin 2006’dan bugüne kadarki bilançolarını inceleyip, genel fotoğrafını çekmeye çalışıyoruz. Çalışmamız henüz tamamlanmadı. Tamamlanınca ilgili kurumlara ciddi bir veri tabanı kazandıracağımızı düşünüyorum.

Çalışmada, Türk imalat sektöründe rekabet ve ekonomik dinamizm ile ilgili çeşitli trendleri inceleniyoruz. Daha açık bir ifadeyle, şirket bilançoları, kredi kayıtları ve sosyal güvenlik kayıtlarının mikro düzeyde idari verileri kullanarak, firma piyasa giriş ve piyasadan çıkışları, kârlılıkları, işçi yeniden tahsisi, işgücü payı, işgücü verimliliği ve kredi dağıtımları gibi göstergelere odaklanıyoruz.

Türkiye’de imalat sektöründeki ekonomik dinamizmin 2012’ye kadar istikrarlı seyrettiğini ve hatta göreli olarak bir miktar gelişme gösterdiğini ancak takip eden dönemde azaldığını ortaya koyuyor.

2012 sonrasında pazar yoğunlaşması ve çıkış oranları artmış, yeni iş yaratma, emek payı ve genç işletmelerin ekonomik faaliyetlerdeki payları ise azalmış.

2012 sonrasında FED’in genişleme politikalarına son vermesiyle birlikte piyasadan para çekilince Türkiye’de şirketlerin krediye ulaşımında farklılaşma oluyor. Yabancı para ile borçlananların zorlandığını görüyoruz. Yurtdışı piyasalara ulaşabilen şirketlerde sorun yok. Yurtdışı kaynaklara ulaşabilen piyasa liderlerinde sıkıntı yok ama onların takipçileri pazar ikincileri ve üçüncüleri gibi şirketler artık rekabet edemiyor.

KGF DESTEKLERİ İÇİN ERKEN KONUŞMAYALIM

MERKEZ Bankası ile yürüttükleri çalışma kapsamında KOBİ Garanti Fonu’ndan (KGF) şirketlere verilen desteklerin sonuçlarını da incelediklerini söyleyen Ufuk Akçiğit, “KGF desteklerinin analizini yapıyoruz. Bu krediler nerelerde kullanıldı, bunların sonuçları ne oldu, bunlara bakıyoruz. Çalışmamız tam bitmedi ama yaptığımız incelemeden şunu söyleyebilirim kamuoyunda şu ana kadar konuşulanlardan çok daha farklı sonuçlar görüyoruz. Özellikle bu desteklerin ne için kullanıldığı konusunda erken konuşmamak gerekiyor” dedi.

ALMANYA YILDIZ ARAŞTIRMACILARI ÖDÜLLENDİRİYOR

ALMANYA’nın uluslararası yıldız araştırmacıları ülkesine çekmek üzere düzenlediği Max Planck-Humboldt Ödülü ağırlıklı olarak fen bilimleri alanındaki çalışmalara veriliyor. Bu yıl ilk kez sosyal bilimler alanındaki çalışmalara verilen Max Planck-Humboldt Ödülü kapsamında 80 bin Euro’luk ödül araştırmacının kendisine verilirken, 1.5 milyon Euro’luk bir araştırma fonu sağlanıyor.

HÜRRİYET 27.10.2019

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here