Eğitim Reformu Girişimince (ERG) hazırlanan eğitimin içeriği ile ilgili gelişmeler, ortaöğretim tasarımı, toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ölçme ve değerlendirme alanlarına odaklanan Eğitim İzleme Raporu 2019’un ikinci dosyası “Eğitimin İçeriği” yayımladı.
ERG’den yapılan açıklamaya göre Eğitim Gözlemevi Koordinatörü Burcu Meltem Arık’ın açış konuşmasını yaptığı panelle kamuoyuna tanıtılan raporda, eğitimin içeriğinde yaşanan gelişmeler, öğrencilerin toplumsal yaşama katılımı için program tasarımları, ölçme ve değerlendirme, toplumsal cinsiyet eşitliğinin nasıl güçlendirilmesi gerektiği konuları ele alındı.
Arık, panelde yaptığı konuşmada, raporda nitelikli eğitimin odağındaki 3 hedefi incelediklerini belirterek, “Odaklandığımız bu alanlar, bireyin isteklerinin ve gereksinimlerinin karşılanabilmesi, temel becerilerin kazanılması ve demokratik değerleri içselleştirmiş, eleştirel düşünme yetkinliğine sahip, insan haklarına ve çok kültürlülüğe saygılı aktif yurttaşlar yetişmesi hedefine katkıda bulunabilmelidir.” dedi.
Arık, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine de dikkati çekerek, “Okul terkinde kız çocukları için ailesinin istememesi, evlenme, oğlanlarda çalışmak zorunda olma terkin sebepleri. Okul, hiçbir şekilde ayrımcılığın yeniden üretildiği bir yer olamaz.” değerlendirmesini yaptı.
Raporun sunumunu gerçekleştiren ERG Araştırmacısı Merve Mert ise ortaöğretim tasarımı, mesleki ve teknik eğitim, ölçme ve değerlendirme, İlkokullarda Yetiştirme Programı (İYEP), toplumsal cinsiyet eşitliği ve Temel Eğitimde Demokrasi Kültürünün Güçlendirilmesi Projesi konularının raporda nitelikli eğitimin üç odağı çerçevesinde değerlendirildiğini kaydetti.
Mert, “Türkiye’nin eğitime erişimde ilerlemeyi sürdürebilmesi, eğitimin niteliğinde iyileşme sağlayabilmesi, eşitsizliklerin giderilmesine katkıda bulunabilmesi için ortaöğretimde yapılacak düzenlemeler büyük önem taşıyor.” diyerek şunları kaydetti:
“Türkiye’de ortaöğretimde erişim 2018-19 eğitim yılında yüzde 84,2’de kaldı. 14-17 yaş arasındaki her 100 çocuktan 12’si eğitimin dışında. Sınıf tekrarının en yüksek olduğu kademe 9. sınıf olurken, devamsızlık oranları da arttı. En yüksek devamsızlık yüzde 44 ile mesleki ve teknik eğitimde gerçekleşti.”
Panelde konuşan Doç. Dr. Yelkin Diker Coşkun ise çocuğun üstün yararının eğitimle ilgili her konuda birinci ilke olması gerektiğini vurgulayarak, öğretim programlarının tasarım ve geliştirme aşamalarında nitelikli eğitimin amaçlarının gözetilmesi gerektiğini dile getirdi.
Coşkun, “Öğretim programlarını ne kadar zenginleştirirsek çocukları o kadar güçlendirmiş oluruz. Programları tasarlarken ise başarı ve başarısızlık kavramlarına yüklediğimiz anlamları tartışmak gerekiyor. Yeteneklerin ortaya çıkarıldığı bir ölçme ve değerlendirme sistemi kurulmalı, öğrencilerin akademik becerilerinin yanı sıra yaşam becerilerini de geliştirmeli. Öğrencilerin öznel becerilerini geliştirebileceği eğitim ortamı geliştirmemiz ve bu becerileri de ölçebiliyor olmamız lazım.” ifadelerini kullandı.
Konuşmacılardan Dr. Atike Zeynep Kılıç, da “Okul, aile dışında çocuğun kendini var edebildiği en temel alan. Bu nedenle okulun çocuğa sunduğu özgürleşme alanının içinde cinsiyet eşitliği olmazsa olmaz.” diye konuştu.
Eğitim İzleme Raporu 2019 “Eğitimin İçeriği”
Raporda bireylerin temel becerileri kazanmasının nitelikli eğitimin bir ölçütü olduğu belirtiliyor. Bu bağlamda, raporda temel becerileri edinmede zorluk yaşayan öğrencilere yönelik geliştirilen ve 2018-2019 eğitim öğretim yılında da yaygınlaştırılan İlkokullarda Yetiştirme Programı (İYEP) ile ölçme değerlendirme alanında yaşanan gelişmelere odaklanılıyor.
Son olarak demokratik değerleri içselleştirmiş, eleştirel düşünme yetkinliğine sahip, insan haklarına ve çok kültürlülüğe saygılı aktif yurttaşlık bağlamında eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemi vurgulanıyor.