Serdar Uysal’ın eğitim yolculuğu Marmara Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Chicago Üniversitesi, Massachusetts Institute of Technology (MIT-Boston) derken en son yine Boston’da Harvard Üniversitesi’ndeki ihtisasla sürerken Türkiye’nin ekonomideki parlak dönemi dikkatini çekti.
Dönemin Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün tersine beyin göçü konusunda mesajlar verdiği günlerdi. Serdar Uysal, Harvard Üniversitesi’ndeki küçük bir grup arkadaşıyla sohbet ederken kararını verdi:
– Türkiye’ye dönüp araştırmalarımızı ülkemizde yapma zamanı geldi.
Döndüğünde hangi üniversitede hedeflediği çalışmaları yapabileceğini düşünürken, yine Harvard’daki arkadaşlarıyla buluşup plan yaptı:
– Tersine beyin göçü ile ilgili bir proje hazırlayalım.
Hazırlanan proje Nihat Ergün’e sunuldu. Ergün, Uysal’a projeyi dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a da anlatma fırsatı yarattı. Erdoğan, rotayı çizdi:
– Hayal ettiğiniz araştırma kampüsü Bezmialem Vakıf Üniversitesi’nde kurulabilir.
Erdoğan, Bezmialem Vakıf Üniversitesi (BVU) Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Akça’ya hedefi verdi:
– Yurtdışındaki akademisyenlerimizin dönüp araştırmalarını yürütebilecekleri bir merkez kurmanızda fayda var.
BVU’nun Beykoz’daki Yaşam Bilimleri ve Biyoteknoloji Enstitüsü’nün kuruluş adımları böyle atıldı. Serdar Uysal, Ağustos 2014’te Türkiye’ye döndü. Kampüs olarak tarihi Beykoz Kışlası seçildi. Enstitü Müdürlüğüne mikrobiyoloji uzmanı Prof. Mehmet Ziya Doymaz getirildi.
Akça, bir süre önce davet etti:
– Beykoz’daki Yaşam Bilimleri ve Biyoteknoloji Enstitümüzü, oradaki araştırma ekibini, laboratuvarlar ve araştırma merkezimizi görmeniz lazım.
Kampüste Bezmialem Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Rümeyza Kazancıoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. İbrahim Tuncay, Yaşambilimleri ve Biyoteknoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Doymaz, Enstitü Müdür Yardımcısı Dr. Serdar Uysal, Dr. Ahmed Aly, Dr. Metin Refiki, uzman araştırmacı Osman Akçakır, üniversite Genel Sekreteri Zeynep Gökçen’le buluştuk.
Prof. Doymaz, enstitünün 45 milyon liralık yatırımla kurulduğunu belirtti:
– Yatırımın 10 milyon lirasını o dönem Kalkınma Bakanlığı karşıladı. 35 milyon lirasını da üniversitemiz harcadı.
Laboratuvarları gezerken şu bilgiyi paylaştı:
– Her öğretim üyemize cihazlarına 1 milyon liralık yatırım yapılmış bir laboratuvar ayırdık.
Enstitünün tersine beyin göçü hedefine işaret etti:
– Dünyanın dört bir yanında araştırmalarına devam eden Türk bilim insanlarının ülkemize dönmesine vesile olmayı amaçlıyoruz.
İddialarını ortaya koydu:
– Ülkemizin biyolojik araştırmalar alanında en önemli merkezlerinden biri haline gelmeyi hedefliyoruz.
Enstitüye dünyadan öğretim üyesi, araştırmacı çekmek için The Nature dergisine ilan verdiklerini belirtti:
– 30-40 civarında başvuru oluyor. Aralarından 10 kişiyi mülakata alıyoruz. Mülakatı geçene iş teklifi yapıyoruz.
Yardımcısı Uysal araya girdi:
– Doktorasını yurtdışında yapmamış hiç öğretim üyesi almıyoruz buraya.
Beykoz Yaşambilimleri ve Biyoteknoloji Enstitüsü laboratuvarları cihaz altyapısı açısından dünyaca ünlü birçok üniversiteden geri kalmıyor.
Öğretim üyeleri ve araştırma ekibinin iddiası, enstitünün zamanla araştırmalarıyla öne çıkacağını gösteriyor…
150 MİLYON DOLARLIK ENDÜSTRİYEL ENZİM İTHALATINI FRENLER Mİ
BEZMİALEM Vakıf Üniversitesi Beykoz Yaşambilimleri ve Biyoteknoloji Enstitüsü Müdür Yardımcısı Dr. Serdar Uysal, Türkiye’nin ekmek mayası dahil endüstriyel enzim ithalatına dikkat çekti:
– Türkiye, 150 milyon dolarlık endüstriyel enzim ithal ediyor. Karma ürünlerle enzim ithalatı 300 milyon doları buluyor.
Uzmanlık alanının biyokimya ve protein biyokimyası olduğunu belirtti:
– Rekombinant yöntemlerle bakteri ve mayalarda endüstriyel enzim üretimi üzerinde çalışıyorum.
Enstitünün tanıtımı için hazırlanan sunumdan Dr. Uysal’ın diğer çalışması dikkatimi çekti:
– Biyobenzer moleküller (hepatit B virüsü aşısı) üretimi.
Dr. Uysal şimdilik net mesaj vermese de, enstitüde endüstriyel enzim konusunda önemli sonuçlar alabilecekleri anlaşılıyor.
Uysal’ın çalışmaları zamanla Türkiye’nin 150 milyon dolarlık endüstriyel enzim ithalatını frenleyecek noktaya ulaşır mı?
ZAMANIN YÜZDE 80’İ ARAŞTIRMAYA AYRILIYOR
BEZMİALEM Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Rümeyza Kazancıoğlu, Beykoz Yaşambilimleri ve Biyoteknoloji Enstitüsü’nün üniversitenin mevcut çalışma düzeninden farkına işaret etti:
– Burada öğretim üyesi arkadaşlarımız daha çok araştırmaya odaklı çalışıyor. Hasta trafiği olmuyor.
Müdür Prof. Mehmet Z. Doymaz, enstitü ile ilgili şu bilgileri paylaştı:
– Burada zamanının yüzde 80’ini araştırmaya ayıran 8 öğretim üyesi görev yapıyor. Her araştırmacıya bir doktora sonrası, 2 lisans üstü öğrenci ve bir teknisyen kadrosu veriliyor.
Şu noktanın altını çizdi:
– Yeterli bir başlangıç (start-up) fonu ve laboratuvar alanı sağlanıyor. Laboratuvarda en son teknolojiye sahip ekipman ve cihazlar bulunuyor.
HÜRRİYET 21.07.2019