Chuck Yeager, 1947 yılının Ekim ayında NASA’nın X-1 adlı roket uçağıyla ilk kez ses duvarını aştı ve bu ses çok uzak mesafelerden duyuldu. Böylece ses hızının aşılması ile birlikte havacılık tarihinin ilk ses patlaması, yani “sonic boom”u yaşanmış oldu. Ne var ki bu patlamalar, yıllar boyunca ordunun dışında süpersonik yolcu uçaklarının da taşımacılık hizmeti vermesine engel teşkil etti; çünkü yerleşim alanlarında ses duvarını aşmak halk tarafından hâliyle çok hoş karşılanmadı. Bugüne kadar yolcu taşımacılığında hizmet vermiş tek süpersonik uçak olan Concorde da son kez 2003’te havalanıp, sergilenmek üzere müzeye kaldırıldı.
NASA, yakın zamanda süpersonik yolculuğu tekrar canlandırmak adına geçen ay onayladığı Lockheed Martin tasarımı olan X-59 adlı uçağı denemeye hazırlanıyor. Tasarım ve ses patlamaları açısından Concorde’dan daha sessiz olacak şekilde düşünülmüş X-59, bir GE motoru olan F414-100 ile göklerde süzülecek. Concorde’a oranla çok daha ince bir gövde ile küçük şok dalgaları üreterek, tipik bir ses patlamasından -teoride- tam sekiz kat daha sessiz olması ümit ediliyor. Teorideki başarının pratikte de uygulanabilirliği ise, uçağın uçuş yolu altında yaşayan insanlardaki etkisini görüp, uçuşa uygun olup olmadığı tespit edilerek anlaşılacak.
Yaeger’in X-1’i, 1226,5 kilometre/saat hızını geçmek için dört roket motoru kullansa da, X-59’un bu performans için ihtiyacı olan, donanmaya ait F/A-18 Super Hornet uçağına güç sağlayan ve F414-400’den uyarlanan tek bir GE F414-100 motoru.
F414, Boeing tarafından üretilen Super Hornet için 1990’larda geliştirildi. O zamandan beri Massachusetts’teki GE Riverworks havacılık tesisi, 4 milyon uçuş saatini tamamlayan 1.600’den fazla motor üretti. GE ayrıca, X-59 anlaşmasıyla birlikte biri yedek olacak şekilde NASA’dan iki adet motor siparişi aldı ve bu siparişleri 2019’da teslim etmeyi planlıyor.
Program yöneticisi David Prescott, F414’ün erken bir modeli üzerinde çalışmaya 17 yıl önce başladı. Şimdilerde ise F414 -100 programı üzerinde aynı tesiste yaklaşık 40 mühendis çalışıyor. X-59 için önemli bir role sahip bir diğer isim ise Chad Sutter. Kendisi GE’den önce Michigan’da bir otomotiv mühendisiyken, şu an X-59’a F414 motorunu entegre etmek için çalışıyor. Eski işiyle şu anki görevini karşılaştıran Sutter, bu tarz bir değişimin çok örneği olmadığını söylemekle birlikte farklı mühendislik dünyaları arasındaki bu geçişi mükemmel olarak yorumluyor ve ekliyor: “Otomotiv sektöründe yüksek üretim hacmi ve düşük maliyet ön plandayken askeri üretimde kalite her şeyden önce geliyor. Bu da sıradanlıktan uzak, yenilikçi bir düşünce sistemini beraberinde getiriyor.”
X-59 projesi, süpersonik hava yolu taşımacılığını ve ticari seyahati yeniden canlandırma adına yeni bir fırsat olarak görülüyor. Her şey yolunda giderse ve X-59 yeterince sessiz olabilirse, ABD Federal Havacılık İdaresi’nin de süpersonik seyahat yasağını kaldırabileceği öngörülüyor.
https://geturkiyeblog.com 02.10.2018