100 yılı aşkın süredir, yani otomobillerin hayatımıza girdiği ilk andan itibaren ‘uçan otomobiller’ gündemdekini yerini sürekli koruyor. Bazı hayalperestler çıkıyor fikirlerini söylüyorlar, bazıları denemeler yapıyor ama sonuç hep hüsran. Halbuki uzun yıllardır gökyüzünde uçaklar, helikopterler, roketler, uydular hatta insanlı kalıcı uzay istasyonları görüyoruz. Peki o zaman neden uçan otomobillere ilişkin bir kaç münferit çalışmanın dışında hiç bir somut gelişme olmuyor. Düşünün Gleen Curtiss’in 1917 yılında piyasaya sürdüğü Autoplane’ye rağmen 100 yıldır otomobiller resmen yerde kalmış durumda.
Peki neden havada bu kadar gelişme yaşanırken bu rüya hâlâ sinir bozucu bir şekilde ulaşılmaz halde, niye yapılmıyor. Sebepleri ayrı bir yazı konusu olabilir ama yaşanan gelişmeler sonrası ilk kez uçan otolar gerçekten hayal olmaktan çıkabilecek aşamaya gelmiş durumda.
Google bu konuda kafa yorarken, Uber, 2020 yılına kadar Los Angeles, Dallas ve Dubai’de uçan taksilerle uçmayı planladığını açıkladı ve özel bir hava trafik kontrol sistemi oluşturmak için NASA ile ortaklık kurdu. Volvo’nun sahibi Çinli Geely ilk pratik uçan otomobili geliştirdiğini iddia eden Terrafugia’yı satın aldı. Dünyanın en büyük havacılık şirketlerinden Airbus, ‘Drone’ mantığıyla kendi uçan taksilerini geliştirmeye başladı ve örneklerini sergiledi. Vahana adı verilen bu araçla gerçek testler yapan firma, son olarak Alman otomobil devlerinden Audi ile de işbirliği yaparak konsept hazırladı.
2018 Cenevre Otomobil Fuarı’nda Audi ve Airbus ortak projesinin ilk konsepti olarak sergilenen ItalDesign tasarımlı Pop.Up Next, sergi alanlarından açık havaya çıkıyor. Alman Ulaştırma Bakanlığı’ndan gerekli izinleri alan Audi, Airbus mühendislerini evine, Ingolstadt’a davet edecek. Almanya Ulaştırma Bakanı Andreas Scheuer, mobilitenin yeni bir boyutuna geçtiklerini belirterek, “Bu alanda uzun süredir araştırma ve geliştirme faaliyeti yürüten girişimler için büyük fırsatlar gelişiyor” ifadesiyle Almanya’nın yüksek teknolojili ulaşım çözümlerinde havacılık alanında da öncülük edeceğini vurguluyor. Bu örnekleri üst üste yazınca uçan otomobiller konusundaki gelişmeler bize yakın zamanda 100 yıllık rüyanın nihayet son bulacağını ortaya koymuyor mu? Aksi düşünülemez, geç bile kalındı.
SÜRÜCÜSÜZ OTOYA EN HAZIR ÜLKE HOLLANDA
HOLLANDALI danışmanlık şirketi KPMG, dünyanın sürücüsüz (otonom) araçlara ne kadar hazır olduğunu araştırmış ve sonuçları bize göndermiş. Aslında araştırma ocak sonu yayınlanmış ama gönderilmesi biraz uzun sürmüş gibi. Her neyse hazırlanan endekse göre politika ve mevzuat, altyapı, teknoloji ve inovasyon, tüketici kabulü kriterleri sonucu listenin zirvesinde Hollanda yer alıyor. Yani kendi ülkesini birinci sıraya oturtmuş. İkinci sırada Singapur ardından ABD ve İsveç yer alıyor. İngiltere’nin 5’inci, Almanya’nın 6’ncı sırada yer aldığı listenin ilk 10’un da Japonya’nın olmaması sürpriz ama Birleşik Arap Emirlikleri’nin 8’inci sırada yer alması ise daha büyük sürpriz. Türkiye’nin yer almadığı 20 ülkeyi kapsayan araştırmanın son üçünde Rusya, Meksika ve Hindistan bulunuyor. Türkiye’nin yol şartları Hindistan’dan iyi olduğu için bence listede yer almalıydı ama nedense kapsam dışı tutulmuş.
KPMG araştırmanın gerekçelerini de sıralamış ve kendi ülkesi Hollanda’yı birinci seçmesinin sebebini şöyle açıkmamış: “Hollanda’daki iyi yollar, yüksek sayıda araç şarj istasyonu ve yüksek kaliteli kablosuz ağ bağlantısı altyapı açısından ülkenin birinciliğe oturmasını sağlıyor. Hollanda’da otonom araçlarla ilgili yasal düzenlemeler konusunda devlet maksimum destek veriyor. Ülkede halen hayli yaygın olan elektrikli araç kullanımı, otonom sürüşe geçiş sürecine Hollanda halkını hazırlar nitelikte.”
Listede dikkat çeken diğer başlıklar ise şöyle:
– Birinciliği küçük bir farkla Hollanda’ya kaptıran Singapur ise yasal düzenlemeler ve tüketici kabulü başlıklarında açık ara önde. Singapur, 2017’de sürücüsüz araçların kamuya açık yollarda test edilmesini yasallaştırarak öncü oldu. Singapur’un yüksek kalitedeki yolları ve kablosuz bağlantı ağı avantajları. Ancak elektrikli araç şarj istasyonlarının azlığı bu ülkenin altyapı skorunu düşürüyor.
– Listede üçüncü sırada yer alan ABD ise otonom araç teknolojisi konusunda dünyada eşsiz bir konumda… Dünyadaki otonom araç araştırma-gelişmesi ve üretimi üzerinde çalışan merkezlerin 163’ü ABD’de. ABD’li sürücüler otonom araçlar için oldukça heyecanlı ancak uygulamanın nasıl olacağı konusundaki karışıklık nedeniyle endişe hakim.
– Listede sekizinci sırada yer alan Birleşik Arap Emirlikleri, 20 ülke arasında en iyi yol kalitesine sahip ülke. Bu özelliğiyle birçok Avrupa ülkesini geride bırakan Birleşik Arap Emirlikleri, teknoloji ve inovasyonda atak yaparsa üst sıralara yükselme kapasitesine sahip.
– Teknoloji devi Japonya ise ‘gelenekçi’ yapısı nedeniyle endekste ilk 10’a giremiyor. Yasal düzenlemeler konusunda hayli zor ilerleyen Japonya’da sürücüler de otonom araçlara geçme konusunda pek istekli değil. Teknoloji ve inovasyon konusunda birçok Avrupa ülkesinin gerisinde kalan Japonya altyapı konusunda ise endeksin zirvesindeki ülkelerle yarışıyor.
– Listenin sonunda Hindistan var. Yol kalitesinin ve altyapının yetersizliği, bu alanda teknoloji ve inovasyon yatırımlarının olmaması, sürücülerin isteksizliğine ek olarak otonom araçların trafiğe çıkma yasağı Hindistan’ı sıralamada 20’nciliğe itiyor.
HÜRRİYET 25.06.2018