İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Baran, her yıl tüm dünyadan 40 yaş altı 25 bilim insanının kabul edildiği “Dünya Bilimler Akademisi Genç Üyeler Ağı” yönetim kurulunda tek başına Türkiye’yi temsil ediyor.
İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Yunus Emre Enstitüsü Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yusuf Baran, her yıl tüm dünyadan 40 yaş altı 25 bilim insanının kabul edildiği “Dünya Bilimler Akademisi Genç Üyeler Ağı” yönetim kurulunda tek başına Türkiye’yi temsil ediyor.
Baran’ın yaptığı açıklamada, araştırma alanının kanser moleküler biyolojisi olduğunu ancak son yıllarda bilim politikaları ve bilim diplomasisi üzerine yoğun çalışmalar yürüttüğünü belirtti.
Üyesi olduğu Dünya Bilimler Akademisinin tüm dünyadan binin üzerinde üyesi bulunduğunu kaydeden Baran, akademinin 2007’den bu yana aldığı kararla her sene tüm dünyadan 40 yaş altı 25 bilim insanını “genç üye” olarak kabul ettiği bilgisini verdi.
Kendisinin de 2015’te Asya bölgesini temsilen üyeliğe seçildiğini anımsatan Baran, 2016’da kendisinin de kurucu üyeler arasında yer aldığı Genç Üyeler Ağının kurulduğunu söyledi.
Baran, daha sonra bu ağın bir yönetim kurulu oluşturulduğunu ve kendisinin de üyeliğe seçildiğini kaydetti.
Seçilebilmek için başarılı bir bilim insanı kimliği olmalı
Dünya Bilimler Akademisine genç üye seçilebilmek için üstün başarılı bir bilim insanı kimliğinin olması gerektiğinin altını çizen Baran, “Çünkü tüm dünyadan seçilen o ilk 25’in içine girmeniz gerekiyor. Seçilen bilim insanlarının hepsi üstün başarılara imza atarak kendini kanıtlamış bilim liderleri. İçinde kanser biyoloğundan genetikçisine, kimyagerinden mühendisine, sosyal bilimcisinden temel bilimlerine kadar çok farklı alanlardan insanlar var.” dedi.
Baran, yönetim kurulunda kendisi dışında Tunus, Nijerya, Güney Afrika, Malezya, Çin, Arjantin ve Brezilya’dan olmak üzere 7 bilim insanının daha olduğunu, genç üye olarak ise akademide 250’den fazla bilim insanı bulunduğu bilgisini verdi.
Bilime kimse karşı duramaz
Akademi olarak temel motivasyonlarının OECD verilerine göre gelişen dünyadaki bilim insanlarını bir araya getirmek, etkileştirmek ve ortak projeler çıkarmak olduğunu kaydeden Baran, ortak proje çalışmaları için de birtakım destekler verdiklerini anlattı. Baran, şöyle devam etti:
- “Burada temel amaç bilim insanlarının hareketliliğini sağlayarak diğer araştırma ortamlarından yeni bilgi ve teknikler öğrenmesini desteklemek. Dünyayı birbirine bağlamanın çok farklı yolları var. Siz havaalanları, tren yolları, limanlar, elektrik ve internet ağlarıyla dünyayı birbirine bağlayabilirsiniz. Benim yaşam algımda dünyayı birbirine bağlamanın en güçlü ve temiz yolu bunu bilimsel iş birlikleri, bilimsel ağlar ve bilim insanları üzerinden gerçekleştirmek. Çünkü bilime ya da bilimsel verilere hiçbir aklın karşı durması durumu söz konusu olamaz.
- Fakirlik, terörizm, küresel ısınma, enerji, kanser, gıda, tatlı su kaynakları gibi karşılaştığımız önemli küresel problemler var ve bu problemleri bir bilim insanının veya bilim alanının tek başına çözmesi mümkün değil. Bu kapsamda, bilim diplomasisi yumuşak güç unsurlarının en önemlisinden biri olarak farklı ülkeleri, milletleri, dinleri ve dilleri bir araya getiren güçlü bir platform olarak önümüzde duruyor.”
Amacının geçmişte olduğu gibi bugün de Anadolu’yu bilimin, bilgi üretiminin merkezi haline getirmek olduğunu dile getiren Baran, “Daha fazla kalem, mürekkep ve kağıdın tüketildiği, kendi ayakları üzerinde durabilen, ahlaki ve insani erdemlere sahip bireylerin eğitilerek yetiştirildiği, daha fazla bilimin ve teknolojinin üretildiği ve tüm bu üretilenlerin de insanlığa faydaya dönüştüğü bir Anadolu ve Türkiye en büyük hayalim.” ifadelerini kullandı.
YENİ ŞAFAK 13.05.2018