NASA Johnson Uzay Merkezi Piroteknik Sistem Yöneticisi Oğuz, ‘Hayalim, Türkiye’de uzay sanayisinin en azından alt yörüngeye uydu gönderebilecek bir roket sistemini geliştirmesi. Roket sanayisi bilgi seviyemizin yeterli olmadığı bir alan değil.’ dedi.
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) Johnson Uzay Merkezi Piroteknik Sistem Yöneticisi Sırrı Oğuz, hayalinin, Türkiye’de uzay sanayisinin en azından alt yörüngeye uydu gönderebilecek bir roket sistemini geliştirmesi olduğunu belirterek, “Roket sanayisi zor ama ulaşılması imkansız veya bizim bilgi seviyemizin yeterli olmadığı bir alan değil. Türkiye’de çok değerli mühendisler ve şirketler var.” dedi.
Oğuz, İnönü Üniversitesi tarafından Malatyalı İşadamları Derneği, Malatya Büyükşehir Belediyesi ve Yeşilyurt Belediyesinin desteğiyle üçüncüsü 4-5 Mayıs’ta düzenlenen ROBOCOT 2018 Bilim Şenliği’ne katılarak NASA’da edindiği tecrübeleri katılımcılarla paylaştı.
Oğuz yaptığı açıklamada, yaklaşık 10 yıldır NASA’da görev yaptığını belirtti.
İnsanlı uzay araçlarının piroteknikten ateşleme sistemlerine kadar her aşamasının yönetiminden sorumlu olduğunu anlatan Oğuz, NASA’nın çok geniş bir organizasyon ve farklı bölümleri bulunduğunu kaydetti.
NASA’da yürütülen Mars projesinin çok ileri seviyede olduğunu bildiren Oğuz, “İnsansız araçların gönderildiği ve derin uzay dediğimiz araştırmaların yapıldığı bir bölüm burası. Bu bölümde birkaç Türk var. Bu bölümde çalışmak için ABD vatandaşı olma zorunluluğu yok. Bunun dışında Cleveland ile Washington’daki bölümlerde de Türk arkadaşların bilimsel çalışmalarda yer aldığını görüyoruz.” diye konuştu.
“3. dünya ülkeleri roket şirketi arıyor”
Oğuz, Türkiye’de uzay sanayisinin geliştirilmesi gerektiğini dile getirerek, ülkede bunu yapabilecek çok sayıda bilim insanı ve şirketin olduğunu kaydetti.
Hayalinin, Türkiye’de uzay sanayisinin en azından alt yörüngeye uydu gönderebilecek bir roket sistemi geliştirmesi olduğunu ifade eden Oğuz, şöyle devam etti:
“Roket sanayisi zor ama ulaşılması imkansız veya bizim bilgi seviyemizin olmadığı bir alan değil. Türkiye’de çok değerli mühendisler ve şirketler var, ABD’de konferanslarda karşılaşıyoruz. Mesela ROKETSAN ile birkaç defa iletişimim oldu, onlar bizim gururumuz oluyor. ROKETSAN ile Türkiye Havacılık ve Uzay Sanayii’nin (TAI) mühendislik bilgisi kaliteli seviyede. İleriki yıllarda uzaya uydu gönderme projesine başlarız diye düşünüyorum. Sistemin getirisi fazla. Çünkü sadece kendi uydunuzu göndermiyorsunuz, 3. dünya ülkeleri sürekli uydu gönderecek roket şirketi arıyor.”
“10 yıl roket geliştirmek için çok uzun bir zaman”
Roket teknolojisinin yeni olmadığını, belirli prensipleri bulunduğunu anımsatan Oğuz, Türkiye’de de roket teknolojisi konusunda yapılacak çalışmaların birçok bilimsel çalışmaya da kapı aralayacağını söyledi.
Oğuz, bu çalışmaların Türkiye’nin bilim iklimine de büyük katkı sağlayacağını belirterek, şöyle konuştu:
“Karar verilirse aslında 10 yıl roket geliştirmek için çok uzun bir zaman. Emekleyerek belli bir seviyeye geldikten sonra ileri devletlerin seviyesine gelmek mümkün. Bir şekilde bir yerden başlamamız lazım. Sadece uzaya uydu göndermek amacıyla değil, yapılacak çalışmaların getirisi ve ülkedeki bilim iklimine katkısı olacak. Mesela bugün tencerelerde kullanılan teflon ilk uzay çalışmalarının bir parçası olarak çıktı. Mikro fırınların icat edilmesi de öyle. Uzay çalışmaları doğal olarak yeni icatları ortaya çıkarıyor. Mühendisler bilinmeyeni bulmaya çalışıyor.”
SINIRSIZ BİLİM 10.05.2018
