Star Wars: The Force Awakens ancak 18 Aralık’ta vizyona girecek ama daha şimdiden filmin yıldızlarından biri belli: Topu andıran BB-8 adlı droid bu yaz fragmanlarda boy gösterdi. Yönetmen J.J. Abrams bilgisayar grafiği kullanmak yerine filmin yaratık efektleri (CFX) ekibinden gerçek bir BB-8’i ustaca kotarılmış mühendislik dekorlarıyla elde etmelerini istedi. Elektronik tasarım ve geliştirme sorumlusu Matt Denton ve kıdemli animatronik tasarımcısı Josh Lee ile, son yılların en çarpıcı bilimkurgu robotunun esin kaynakları ve iç yapısı hakkında konuştuk.
Popular Science: BB-8 nasıl tasarlandı?
Josh Lee: J.J.’in fikriydi. Robotu ilk defa, taranıp bize e-postayla gönderilmiş haliyle, peçetenin üstünde bir eskiz olarak gördük. Sette nasıl yaratacağımıza ilişkin epey bir kafa yorduk. Yaptığım ilk şey, elime ne geçerse kullanarak strafordan bir modelini yapmak oldu. Hareketlerini kestirmek istiyordum. Kürenin yuvarlanışı, başın eğilmesi. Bir anda karaktere büründü.
PS: Robota şahsiyet kazandırmak için neler yaptınız?
Lee: Robotun başını eğebiliyorsunuz. Başı öne eğikken ilerlediğinde kararlı gözüküyor. Köşeleri dönerken, temkinli davranır gibi gözükmesini isterseniz önce başını uzatıyorsunuz. Ama çok yatırırsanız kötü görünüyor.
Matt Denton: Animatronikte çoğu zaman için hedefimiz, robotların robot gibi görünmemesini sağlamaktır. Eğer robot, robota benziyorsa genelde becerememişiz demektir. Robotların tıpkı hayvanlar gibi, duygu dolu ve duygularını ifade eden yapıda olmasını amaçlıyoruz. ,
PS: BB-8, Star Wars’un ilk droidi R2-D2’ya kıyasla nasıl?
Lee: R2’de tek yapabildiğiniz kafasını döndürüp ses çıkarmak. Eğer üzgünse üzgün ses çıkarıyorsunuz. BB-8’in üzgün görünmesi içinse başını öne eğebilirsiniz. Kullanabileceğiniz tek şey kafası; gözleri de yok. Ama bununla bile birçok şey yapılabiliyor.
PS: BB-8’e sette hayat verme süreci nasıldı?
Lee: Teknik bakımdan bu tasarımı nasıl gerçeğe dönüştürürüz diye araştırırken, aklımıza birden çok yol geldi. İlki robotu gerçekten göründüğü gibi yapmaktı. Yani başı, gövdesinin üstünde dengede duracak ve robot o şekilde dolaşacaktı. Bu çok çekici bir seçenekti ama ne sağlamdı ne de film çekimi için gereken hareket serbestisini sağlıyordu. O yüzden, robotun film için yedi ayrı versiyonunu yaptık. Bunlardan üçü ana, geri kalanı diğer çeşitlemeler için.
PS: Ne bakımdan farklılar?
Bir tanesi başını sallıyor. Hareket edemiyor ama çakılı durduğu noktada başını ya da gövdesini sallayabiliyor. Onu sete sabitliyor ya da kaidesini kumlara gizliyoruz. Bir de üç tekerlekliler var çünkü filmi çekerken düzgün yol almasına ihtiyacımız var. Kafasına motor taktık ve eğimli bir takip sistemi sayesinde, kürenin üstünde durmasını sağladık. Arkadaki motorlu tekerlekler ise robotu istediğimiz yöne hareket ettirmemizi sağladı. Bu versiyon hemen her türden arazide ilerleyebiliyor; sadece çok ince ve derin kum hariç. Bir de baş için izleme sistemi ve topları birbirine bağlayan çubukların bulunduğu kukla var. Mavi ya da yeşil kıyafetli bir kuklacı bu çubukları hareket ettirerek robotun kafası ve küre gövdesi üzerinde çok hassas kontrol sağlıyor. Daha ince oyunculuk gerektiren sahneleri kuklayla çektik.
PS: Anaheim’deki Star Wars kutlama etkinliğinde boy gösteren başka bir robot muydu?
Lee: Evet, filmin yapımı sırasında sözünü ettiğim modeller kullanıldı ama BB-8’i gerçekten yapma fikri aklımdan çıkmak bilmiyordu. R2-D2, Star Wars etkinliklerinin vazgeçilmezidir, o yüzden kırmızı halıda yürüyecek bir BB-8’e ihtiyacımız var diye düşündüm. Boş zamanımda, hafta sonları ve akşamları üstünde çalışmaya başladım. Sonra Matt’le beraber yapılabilirliğini kanıtlayan bir model üretip Neal Scanlan’a (yaratık atölyesinin başı) gösterdik. O da robotu yapımcılara gösterdi ve gerçek BB-8’e benzesin diye biraz kesenin ağzını açtılar.
PS: Sphero oyuncakları gibi mi çalışıyor?
Denton: Tümüyle farklı bir şey. Sphero, topun içindeki bir hamster gibi. BB-8’in ise gövdeden bağımsız olan, o yüzden de kendi etrafında dönebilen bir kafası var.
Lee: Sphero oyuncakları gerçekten çok eğlenceli çünkü ele avuca sığmaz, kontrolü zor şeyler. Her yerde yuvarlanıyorlar. Fakat bir etkinlik tasarlıyorsanız bunu göze alamazsınız. Robotu çok hassas biçimde yönlendirebilmeniz lazım. Bu büyük bir zorluktu, küre biçimli bir mekanizmadaki sallantıyı önlemeliydik.
PS: BB-8 yaptığınız diğer animatronik projelerine kıyasla nasıl?
Lee: Kesinlikle bir eşi daha yok. Şu ana kadar yaptığım en güzel şey ve aynı zamanda en ilginç güçlükleri de karşıma o çıkardı.
Denton: Film ekibi de, oyuncular da ona bayılıyor. Yanlarından geçerken ona laf atıyorlar. Setteki son günümüzde o da tıpkı gerçek bir aktör gibi rolünü tamamladı ve herkesten alkış aldı. Bu daha önce hiçbir robotumuza yapılmamıştı.
PS: Robotun Star Wars hayranlarında da aynı etkiyi uyandıracağını düşünüyor musunuz?
Lee: İşin uğurunu kaçırmak istemem ama evet, düşünüyorum (gülüyor). Çok garip çünkü son bir buçuk yılı robotu sır gibi saklayarak geçirdik. Oysa şimdi oğlumun bile bir BB-8’i var ve robotu yatak örtülerinde bile görmek mümkün. Resmen her yerde.
