Fütürist Ufuk Tarhan, gelecekte doğayla iç içe olmayan, doğa mahrumiyeti çeken, çimene basamayan çocuklar yetişeceğini söyleyerek, “İklim değişikliği ve yaşam koşullarındaki dönüşümden kaynaklanan solunum, cilt sorunları nedeniyle hayatımızın büyük bölümünü kapalı yerlerde geçireceğiz. Doğa ihtiyacını ve özlemini giderecek, teknolojiyi hayatımıza dengeli ve hümanist yaklaşımla katacak yaratıcı oluşumlara ihtiyacımız var” dedi.
Levent’teki Merhaba Dünya Anaokulu’nda ‘Merhaba Gelecek’ konulu seminerde öğretmenlerle buluşan fütürist Ufuk Tarhan Z kuşağından sonra gelen alfa denilen kuşağa iyi rehberlik yapılması gerektiğini anlatarak, çocukların 140’lı yaşları görebileceğini ve robotlarla evlenebileceğini söyledi. Bilgisayar ve tabletle fazla vakit geçirilmesinin kötü ve zararlı değil, aksine erken yaşta okuma yazmayı öğrenmek gibi olduğunu vurguladı. Tarhan eğitimcilere “Öğretmenler olarak okulun ortamını yaşayın, teknoloji takip edin ve yeni dünyaya çok hazırlıklı olun” uyarısında bulundu. Tarhan, öğretmenlere özetle şu bilgileri verdi:
Öğrenme metodu olarak müfredat dünyanın hızlı değiştiği dönemde bize yetmiyor. Çünkü yolları kendimiz açıyoruz. Bundan sonra bizi diplomalar belirlemeyecek. Hem bugün hem gelecekte olmak anlamına gelen hibrit, kendi kendine öğrenme/kendi kendine düşünme anlamındaki otodidaktizm ve bir konuda derinleşebilmek için ona odaklanmak/diğerlerini elemek anlamına gelen kürasyon kavramı öne çıkacak. Yeni gelecek için bunlar en önemli beceriler arasında yer alıyor.
DOĞA MAHRUMİYETİ ÇEKEN ÇOCUKLAR YETİŞİYOR
Dünyada bundan sonra insan olmak, insani değerleri öğrenmek konusunda zorlanacağız. Gelecekte doğayla iç içe olmayan, doğa mahrumiyeti çeken, örneğin çimene basmayan çocuklar yetişecek. İklim değişikliğiyle gelen gelen solunum, cilt sorunları nedeniyle hayatımızın büyük bölümünü kapalı yerlerde geçireceğiz. Bu nedenle doğada daha çok kalmamız ve insani değerleri daha çok öğrenmemiz gerekiyor. Tüm bu olası zorlukları aşmak, daha iyi bir insanlık için teknolojiyi nasıl kullanabileceğimizi de çok iyi kavramalıyız. Z kuşağından sonraki nesil alfa nesli ve o nesli anlayan bir yaklaşımla ilerlemek gerekiyor. Bunun için doğa ve teknoloji dengeleyerek alfa neslini anlamak ve onlara rehberlik etmek lazım. Duyguların teknoloji ile yaşanacağı bir çağdayız. Şu an sanal ortamda da duygular var. Alfa çocuklar duygusallığı da teknoloji ile yaşayacaklar. Bir kısmı robotlarla evlenecek. Çocukları insan olarak özgüvenli, yaratıcı, mutlu hevesli yetiştirmek, onlara böyle rehber etmek istiyorsak teknolojiyi çözmemiz gerek.
GELECEĞİN MÜHENDİSİ BU ZAMANIN İYİ BİLGİSAYAR KULLANICISI
2045’teki dünyanın içine çocuk yetiştiriyoruz. O zamanın gençleri şimdi yetiştireceğiz çocuklardan oluşacak. Şimdi birçok aile çocuklarının tablet, bilgisayar kullanmasını sakıncalı buluyor. Okuma yazma için kötü ya da zararlı olduğunu düşünmüyorsanız bilgisayar ve teknoloji için de böyle düşünmeyin. Teknolojiyi dengeli, verimli kullanmak ve sizlerin de çocuklara bu konuda rehberlik etmeniz önemli. Çok iyi bilgisayar oyunu oynayan çocuklar geleceğin iyi mühendisleri olacak. Yani erken yaşta anlamlı biçimde okuma yazma bilmek gibi. Bu konuda bilinçli olmak önemli.
ÇOCUKLAR OLUMSUZLUKLAR İÇİNDE KENDİLERİNİ KURTARMAYI ÖĞRENECEK
En güçlüler değil değişime en fazla uyum sağlayanlar ayakta kalıyor. İnsanlık dönüşüyor. Herşey dönüşüyor, dünyada herşey değişiyor. Çocukların da geleceğe yönelik hayal kurması lazım. Bizler şu an küçüklere yetişmek için çabalıyoruz. Bu yüzden hepimiz hem öğreten ve öğretici olacağız. Geleceği de görerek çocuklara hibrit olmayı, her türlü olumsuzluk içinde kendilerini nasıl kurtarabileceklerini öğrenmek gerekiyor.
Yaşam uzadı, yaşlanmayarak uzun yaşam bulunmaya başlandı. Şimdiden hayat 30 sene uzadı ve çocuklar 130-140’lı yaşları görebilecek. Bu yüzden geleceği anlamak oldukça önemli olacak.
HÜRRİYET 24.08.2017