Savunma Teknolojileri Müdürlüğü yeniden yapılanıyor. Bir yandan milli gemi, milli kamikaze drone sürüleri, hafif uydu sistemleri üreten STM, ABD’nin stratejik düşünce kuruluşu Rand Corporation gibi özel sektör ve kamuya büyük veriyi kullanarak stratejik analizler veren bir think-tank (düşünce kuruluşu) olacak…
Savunma Teknolojileri Müdürlüğü (STM), Savunma Sanayi Müsteşarlığı bünyesinde kurulmuş özel bir şirket. 1991’de Turgut Özal’ın isteğiyle Sezai Türkeş Fevzi Akkaya (STFA) ortaklığı ile kuruluyor. Bugün Milli Gemi Projesi’nden (MİLGEM), uydulara, robotlara kadar birçok alanda üretim yapıyor, stratejik danışmanlık veriyor. Suudi Arabistan’ın 4 gemi almak için yaptığı anlaşmadan vazgeçtiği haberi nedeniyle tanıştığım STM Genel Müdürü Davut Yılmaz, neler yaptıklarını anlatmak istedi. Bir araya geldik.
AMAÇ TEŞVİK ETMEK
STM’nin yeniden yapılandığını söyleyerek önemli bir açıklama ile başladı Yılmaz. Yıl sonuna kadar STM dünyadaki örnekleri gibi bir düşünce ve strateji kuruluşu haline geliyormuş. Örnek olarak ise Rand Corporation’u verdi Yılmaz. ABD’nin ünlü kuruluşu Rand Corporation’u bilirsiniz. 2’nci Dünya Savaşı’ndan sonra soğuk savaş döneminde ortaya çıktı. Amaç bilim insanlarının serbest düşünme ve çalışmalarını teşvik etmek, Sovyetler’e karşı savaşta yeni stratejiler oluşturmaktı.
Kurum bugün de varlığını sürdürüyor. Hatta Pentagon için de araştırmalar yapan kurumun hazırladığı raporlar büyük tartışmalar yaratıyor. Örneğin kimi zaman ABD otomotiv sektörü için bir raporu çıkıyor, kimi zaman Suriye’nin geleceğine ilişkin. Hazırlanan raporların gerçekleşmesi ise hiç şaşırtıcı olmuyor. STM’nin buna benzer bir dönüşüme girişinin gerekçesini ise Yılmaz, şöyle açıklıyor: “Türkiye’de teknik anlamda düşünce yapısı ile sosyal, siyasi verileri birleştiren Rand Corporation gibi bir düşünce kuruluşu yok. Biz de böyle bir yapılanmaya giderek karar vericilere verileri kullanarak rasyonel çıkarımlar sağlayacak bir mekanizma oluşturacağız.”
SENARYOLAR OLUŞTURACAK
Yılmaz, yapay zeka temelli uygulamalara ilişkin şunları söylüyor: “Mesela şeffaf bir ihalede bir şirketin ihaleyi kazanıp kazanamayacağına ilişkin veriler de sunabileceğiz. Ya da siyaset ve savaşa ilişkin bir kararın yaratacağı sonuçları olasılıklar çerçevesinde görecek senaryolar da oluşturacağız. Yani büyük veri temelli stratejik analizler yapacağız.”
Yılmaz, STM’nin diğer faaliyetleri hakkında da çok ilginç bilgiler veriyor. Koç, Sabancı, bankalar gibi birçok kuruma siber güvenlik sağlamaktan, gemi üretimine kadar çok değişik bir yelpazede çalıştıklarını anlatan Yılmaz, üzerinde çalıştıkları bazı konuları da şöyle sıralıyor:
– Otonom sistemler alanımız. Dünyada artık yüzlerce robot sürüleri oluşturuluyor. Bunlar birbirleriyle haberleşiyor, kararlar alıyor. Biz de bir kamikaze sürüsü için ilk örnekleri yaptık. İnsansız hava aracını fırlatıyorsunuz. ‘Burada bir potansiyel tehlike var, dalış yapayım mı’ diye operatöre soruyor. Operatör gerekirse ‘kendini patlat’ diyor.
– Bir diğer alan uydu sistemleri. Çok yeni bir konsepte sahibiz. Dünyada şu anda hem en küçük hem de kamera çözünürlüğü yüksek ilk uyduyu yıl sonunda fırlatacağız.
Savunma harcamaları, silahlanma, dünyada ürkütücü bir hızla büyüyor. Sadece kamikaze drone’ları duyunca ürkmemek mümkün mü?
ANKARA CAZİP DEĞİL
STM’nin cirosu 300 milyon TL’den bugün 2 milyar TL’ye doğru gidiyor. 700 kişinin çalıştığı şirketin derdi Ankara’da çalışacak eğitimli, yetişmiş mühendis bulmak. Yılmaz, “Türkiye’de teknoloji alanında tüm çalışanların sayısı 35 bin civarında. Bir Boeing’de çalışan kadar yok. Yeni mezunları çekiyoruz da tecrübeli biri ise İstanbul’dan gelmiyor. Çünkü bu bir iş değişikliği değil yaşam değişikliği. Bir de beyin göçü var” diyor.
ABD YÜZÜNDEN SÜREÇ UZADI AMA SUUDİLERLE GÖRÜŞME SÜRÜYOR
Yılmaz Suudi Arabistan’a gemi satışına ilişkin ise şöyle bir açıklama yapıyor:
“ABD orada zaten vardı ama çok güçlü değildi. Bizim yerimiz çok sağlamdı. ABD’den sonra onlar bir hesap yaptı biraz durum değişti. ABD gelince ve bölgede Katar krizi başlayınca bizim iş, idari anlamda uzadı ama olmaması yönünde bir şey yok. Üç dört ay içerisinde biter. Görüşmeler kesilmedi zaten.”
HÜRRİYET 27.08.2017