Mükemmel bir teknoloji fırtınası ve halkın bilgiye olan talebi, herkesin ücretsiz şekilde okuyabileceği açık erişimli bilime ve akademiye doğru yükselen bir dalga oluşturuyor.
Şimdi Unpaywall’in ardındaki araştırmacılar (akademik tezlerin ücretsiz ve yasal kopyalarını bulmanıza yardımcı olan bir tarayıcı eklentisi) açık bilim literatürünün içinde bulunduğu durumun devasa bir analizini yürüttüler ve bu analiz, bilimsel bilgiye konan engellerin gerçekten parçalandığını onaylıyor.
Takım, çevrimiçi bulunan 300.000 rastgele bülten makalesine erişim durumunu analiz etmek için üç ayrı örnekleme yöntemi kullandı ve tüm bilimsel yazının yüzde 28’lik afallatıcı bir kısmının (yaklaşık 19 milyon makale, esasında 1900 yılı kadar geriye giden ve bir DOI’si olan her şeyin) artık açık erişimli olduğunu tahmin etti.
Daha önemlisi, bülten tezlerini ücretsiz olarak erişilebilir yapma yönündeki akım ivme kazandıkça ve kamu sermayeli araştırmaları ticari yayıncıların ödeme duvarlarının ardında kilitli tutma geleneği tersine döndükçe, açık bilimde “büyük bir değişimin kaçınılmaz olduğunu” söylüyorlar.
Araştırmacılar, analiz edilen en son yılda (2015’te yayınlanan makaleler), bütün akademik tezlerin neredeyse yarısının (yüzde 45) kamu erişimine açık olduğunu buldular.
Ek olarak, insanların eski yazın yerine yeni ve güncel araştırmaları okumayı istemesinin daha muhtemel olduğundan, ücretsiz araştırmalarla karşılaşmamız ve bir ödeme duvarına çarpmamamız daha muhtemel hale geliyor.
Aslında Unpaywall tarayıcı eklentisinin kullanıcıları, baktıkları makalelerin yüzde 47’sinde açık bilim araştırmalarıyla karşılaşıyorlar; bu miktar, devasa ölçüde sembolik bir eşiğe çok yaklaşıyor.
Araştırma şu an hakem denetiminden geçiyor, yani bunu akılda tutmalı ve şimdilik bunları sadece ön bulgular olarak düşünmeliyiz.
Fakat açık bilime doğru olan gidişat hız kesmezse, araştırmacılar muhtemelen bütün bilimsel ve akademik bilgilerin herkesin yararına ücretsiz şekilde erişilebilir olacağı bir gelecek düşünüyorlar; bu ideali, ister yasal yollarla ister emin adımlarla olsun, diğerleri de gerçekleştirmeye çalışıyor.
Kâr amacı gütmeyen Impactstory’den takım üyesi Jason Priem, The Scientistdergisine şöyle söylüyor: “‘Bende senin istediğin bir şey var ve sen bana para ödemedikçe ona bakmana izin vermeyeceğim’ şeklindeki iş modeli, çok eski bir iş modelidir.”
“Bu epey uzun bir zamandır devam ediyordu. Bundan para kazanmanın bir yolunu bulmaya devam edecek insanların olacağından kuşkulanıyorum. Bununla beraber, araştırmalara sermaye sağlayanlar, bir ödeme duvarının ardında gereksiz bir şekilde gizlenen araştırmalara sermaye sağlamaktan bıktığı için, bunun oldukça küçük bir azınlık olacağını düşünüyorum.”
Elbette insanların görmezden geldiği aşikar bir sorundan, yani sizi milyonlarca bilimsel teze yasadışı yoldan eriştiren tartışmalı site Sci-Hub’dan bahsetmeden, günümüzün açık erişim manzarasını tartışmak mümkün değil.
Çalışmaların ücretsiz ve yasal olarak mevcut kopyalarını belirlemenize yardımcı olan Unpaywall gibi araçlardan farklı olarak Sci-Hub çok daha karanlık bir alanı işgal ediyor olsa da ve diğer insanlar bilgiye konan engelleri söktüğü için onu alkışlasa da, kendisine “Bilimin Pirate Bay’i” deniyor.
Bu, Unpaywall takımının gayet farkında olduğu, rahatsız edici bir bölünme.
Priem, The Scientist dergisinden Bob Grant’a şöyle açıklıyor: “Sci-Hub konusunda gerçekten sevdiğim bir şey de, hem tezleri okumak için son çare olarak korsan bir siteye başvurmak zorunda kalan tâlihsiz durumdaki insanlara dikkat çekiyor, hem de insanlara geleceğin nasıl görünebileceğini gösteriyor; tüm tezlerin evrensel olarak açık erişimli olduğu bir geleceği ve bunun ne kadar güçlü olabileceğini.”
“Diğer taraftan, Sci-Hub’un sahip olduğu gerçekten büyük bir sorun da (en azından okumuş olduğum kanunun yorumuna dayalı olarak) onun yasal olmaması. O korsan bir site. Ve bu nedenle, bunun uzun vadeli sürdürülebilirliği hakkında çok ciddi soru işaretleri bulunuyor.”
Bu alanda işler epey hızlı ilerliyor (sonuçta Unpaywall daha bu yılın Nisan ayında açıldı) ve yakın gelecekte birçok değişim daha görecek olmamız muhtemel.
Bu olaylar olurken ve savaş başlarken, araştırmalara erişmek için hangi yolu seçerseniz seçin, sayısız bilgi dünyasının parmaklarımızın ucunda durmasıyla, bilim ve akademinin insanlığa daha önce hiç olmadığı kadar erişilebilir olduğunu bilmek güzel.
Bulgular PeerJ Preprints bülteninde bildirildi.
https://popsci.com.tr 11.08.2017