Dünya Ekonomik Forumu, 4. Sanayi Devrimi’nin Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleri üzerinde nasıl bir etki yaratacağına dair bir rapor yayınladı. Araştırmada Türkiye ile ilgili verilen bilgilere göre 2025 itibariyle 800 bin iş fırsatı doğacak. Ancak, Türk çalışanların sahip olmaları gereken temel yetkinliklerin hızla değişmesi gerekiyor.
Yeni ekonominin temelini oluşturan 4. Sanayi Devrimi, tüm dünya ekonomilerini etkilemeye başladı. Dijitalleşmeyle beraber iş yapış şekilleri değişiyor, robotlar insanların yaptığı işlerin sorumluluklarını üstleniyor. Bunun yanında, yetkinliklerini geliştiren insanlar için farklı iş fırsatları doğuyor. Bu konuda bir araştırma yapan Dünya Ekonomik Forumu, 4. Sanayi Devrimi’nin Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki(MENA) ülkelerinin ekonomileri üzerindeki etkilerine dair rapor yayınladı. Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da Mesleklerin ve Yetkinliklerin Geleceği (The Future of Jobs and Skills in the Middle East and North Africa) adlı raporda değişimin Türkiye’deki iş yaşamını nasıl etkileyeceğine dair de önemli bilgilere yer verildi. İşte araştırmada yer alan önemli bulgular:
YENİ İŞ FIRSATLARI
4. Sanayi Devrimi, hemen hemen her sektörde yeni iş formatları oluşturuyor. Bu da yeni iş fırsatlarının doğmasını sağlıyor. Sayıları giderek artan online platformlar, bu yeni iş formatlarının en iyi örneklerinden biri. Tüm dünyada ilgi görmeye başlayan online platformlar iş yapış şekillerini de değiştiriyor. Örneğin, bu platformlar aracılığıyla proje bazlı iş bulanlar için ofise gelmeden uzaktan çalışma, kitle kaynak yöntemleri (crowdsourcing) mümkün bir hale geldi. Bunlar pek çok iş fırsatı yaratıyor. Ayrıca, online eğitimi mümkün kılan platformlar ile de çalışanlar kendi yetkinliklerini geliştirebiliyorlar. Öyle ki, bu platformları kullanarak kendilerini geliştiren kişiler ileride daha kalifiye işlerde çalışabilecek. Raporda yer alan bilgilere göre özellikle online platformların katkısıyla 2025 itibariyle Türkiye’de yaklaşık 800 bin iş fırsatı doğacak ve gayri safi milli hasılada 41 milyar dolarlık bir artış yaratacak.
DİJİTAL VE STEM’E TALEP ARTACAK
Yeni ekonomide özellikle dijital ve STEM (Fen, Teknoloji, Mühendislik, Matematik) alanlarında uzmanlaşan çalışanlar için çok ciddi bir talep olacağı bugüne kadar pek çok araştırmada yayınlandı. Ancak, bu talep sadece yüksek derecede yetkinlik gerektiren STEM alanıyla sınırlı kalmayacak. MENA bölgelerinde özellikle kamunun altyapı çalışmalarına yaptığı yatırımlarla beraber önemli sayıda orta düzey ve düşük düzey yetkinliklere sahip çalışanlara talep olacak. Ayrıca, eğitime yatırım yapıldığı taktirde, okul öncesi eğitmenlerine ve ortaokul ve lise seviyesinde sayıları giderek artan öğrenciler için de binlerce öğretmene ihtiyaç duyulacak.
otomasyon işlerin yarısını etkileyecek
4. Sanayi Devrimi MENA Bölgesi çalışanları için hem zorluk hem de fırsatlar yaratacak. Eğer doğru kullanılırsa, bölgede üretime dayalı orta gelirli ülkeler ileri düzey tesislere ve yeteneklere sahip olacak, zenginliği tamamen yeraltı kaynaklarına dayalı olan körfez ülkeleri buna bağımlı olmaktan ve kurlara dayalı fiyatlardan kurtulabilecek. Düşük gelirli ülkelerin kırılganlığı da azalacak ve daha istikrarlı ekonomilere sahip olacaklar. Ancak, otomasyon çalışanlar üzerinde baskı yaratacak. Türkiye’de tüm işlerin yüzde 52’sinin otomasyondan etkileneceği tahmin ediliyor. Ayrıca, çalışanların yetkinlik profilinde de ciddi bir değişim gerekiyor. Rapora göre, Türkiye’deki çalışanların 2015 itibariyle sahip olmaları gereken temel yetkinliklerin yüzde 41’i 2020 itibariyle değişecek. Yani, çalışanların yeni ekonominin getirdiği değişikliklere uyum sağlayabilmesi için kendilerini geliştirmeleri, şu an sahip
oldukları yetkinlikleri geliştirmeleri ya da yeni yetkinlikler
öğrenmeleri gerekiyor.
EĞİTİME YATIRIM KAZANDIRACAK
MENA bölgesinde yaşayan nüfusun neredeyse yarısı 25 yaş altında. Şu an, bu kişilerin dörtte birinden fazlası işsiz. Acilen işgücüne yeni katılmış veya katılacak olan gençler için yeni iş fırsatları yaratılmalı. Bunun yanında, gençlerin geleceğin işlerine yönelik doğru yetkinliklere sahip olmaları sağlanmalı. Teknolojinin gelişmesinin yaratacağı fırsatlar ülkeden ülkeye farklılık gösterecek. Yeni fırsatlar, çalışanların yetkinliklerini ve verimliliklerini arttırabilir, gençlerin işgücüne katılabilmeleri için yeni yollar doğurabilir. Ancak, bu potansiyeli sadece eğitime yatırım yapan ve çalışanlarının yetkinliklerini geliştirmelerine destek olan ülkeler kullanabilecek. Dünya Ekonomik Forumu verilerine göre Türkiye’de 2016 itibariyle işgücünün yüzde 20’si yüksek kalifiye, yüzde 80’inden fazlası orta-kalifiye ve yüzde14’ü düşük kalifiye çalışanlardan oluşuyor.
Bugün MENA Bölgesi’nde çalışanlar arasında yetenek eksikliği hissedilir derecede artıyor. İşverenlerin yüzde 40’ı çalışanlardaki yetkinlik eksikliğinin işin büyümesine engel olduğunun düşünüyor. Rapora göre, Türkiye dâhil pek çok ülke yetkin çalışan bulabilmede dünya ortalamasının altında kalıyor. Dünya ortalamasının 7 üzerinden 3,8 olduğu yetkinlik göstergesi Türkiye için 3,5 civarında. Yetenek açığı özellikle yaratıcılık, bağımsız düşünce, problem çözümü alanlarında ortaya çıkıyor. Bunun yanında, teknik ve işlevsel beceri eksikliği de söz konusu. MENA Bölgesi’ndeki ülkelerin işgücünü yarının mesleklerine hazırlayabilmeleri için yatırımlar ve reformlar yapması gerekiyor. Bunun için kamu ve özel sektörün daha çok işbirliği yapıp yetenek havuzunu büyütmeleri ve buradaki çalışanların yetkinliklerini geliştirmelerine destek olmaları çok önemli.
GELECEĞİN YETKİNLİKLERİ VE MESLEKLERİ
– Dijital ve STEM alanında kendilerini geliştirebilen profesyoneller için ciddi talep olacak. Dijital mekanik mühendisleri, operasyon veri analistleri gibi mesleklerde sektör hakkında çok iyi bilgiye sahip olan ve yeni teknoloji araçları kullanmayı bilen kişilere ihtiyaç olacak.
– İnsanlarla makinaların iletişimi artacak. Bu, iletişimin kolaylaşmasını sağlayacak arayüz uzmanlarına gerek duyulmasına neden olacak. Fabrikalarda güvenlik artacak ve ağır makinaların uzaktan kontrol edilebilmesi mümkün olacak. Böylece, kadınlar, ağır ve tehlikeli olduğu gerekçesiyle bugün çalışamadıkları bazı işlerde gelecekte istihdam edilebilecekler.
– Bilgi ve iletişim teknolojileri günümüzde de çok önem kazanmış durumda. Bu alan sadece telekom sektörü değil tüm sektörleri etkiliyor. Dolayısıyla, bilgi ve iletişim teknolojileri alanında kendilerini geliştiren çok sayıda uzmana ihtiyaç duyuluyor ve bu sayı daha da artacak.
– MENA bölgesinde altyapının geliştirilmesi için yapılacak yatırımlar orta ve düşük yetkinliklere sahip kişiler için çok sayıda iş fırsatı yaratacak. Bunun yanında, çocuk bakımı, yaşlı bakımı ve eğitim kurumları için yapılacak yatırımlar da fırsat oluşturacak.
– Çocuk bakımına yönelik yatırımlarla birlikte erken-çocukluk dönemi eğitiminin önemi artacak ve bu alana yönetik insan kaynağına ihtiyaç duyulacak. Bunun yanında, eğitime yapılan yatırımlarla beraber öğrenci sayılarının artmasıyla öğretmenlerin sayısının da artması gerecek.
-Tüm dünyada ülkelerin çevreye duyarlı sürdürülebilir ekonomik modellere geçiş yapmaya başlaması milyonlarca iş fırsatı yaratıyor. Bu en çok enerji sektöründe fark ediliyor. Örneğin, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Yeşil Gelişim Stratejisi’nin 2030 itibariyle 160 bin kişiye istihdam sağlayacak.
MENA ÜLKELERİNDEKİ ORTAK İŞGÜCÜ ÖZELLİKLERİ
– Kadınların işgücüne katılım oranı az. Ancak, giderek yükseliyor.
– İşsizlik oranı yüksek. Bunun yanında, özellikle gençler ve yüksek eğitim alanlar arasında yetkinliklerinin altında bir işte çalışmak zorunda kalanların oranı da yüksek.
– Kamuda çalışanların oranı yüksek ancak giderek azalıyor.
Rapora aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
http://www3.weforum.org/docs/WEF_EGW_FOJ_MENA.pdf
HÜRRİYET Deniz TÜRSEN 05.06.2017z