Batılıların üstün yetenekli çocukları ‘gifted children’ olarak tanımladıklarını belirten TÜZDEV Genel Başkanı Kemal Tekden, “Türkiye’yi geliştirmek istiyorsak bu çocuklarımıza ulaşmak ve onları hakkıyla eğitmek zorundayız aksi takdirde patinaj yaparız” dedi.
Türkiye’de yüzde 2-2.5 yani yaklaşık 650 bin üstün yetenekli, üstün zekalı ve yaklaşık 4 bin de deha düzeyinde çocuk var. Bu çocuklar enerjik, daima sorgulayan, devamlı soru soran, bilgi açlığı içinde, çevreye farklı bakan, erken yaşta okuyabilen, leb demeden leblebiyi anlayan çocuklar. Biraz aykırı tipler, yani normal çocuklar değiller.
Toplumların gelişebilmesi için üstün zekâlı, dahi çocuklara ulaşılmasının önemli olduğunu vurgulayan Türkiye Üstün Zekâlı ve Dâhi Çocuklar Eğitim Vakfı (TÜZDEV) Genel Başkanı Kemal Tekden, vakıf olarak bu konuda yaptıkları çalışmalarını anlattı. Dahi çocukların toplumların önünü açan çocuklar olduğunu vurgulayan Tekden, “Bu çocuklar yer üstü hazinelerimiz. Türkiye’yi geliştirmek istiyorsak, üstün zekalı çocuklarımızı hakkıyla eğitmek zorundayız, aksi takdirde patinaj yaparız” dedi. Batılıların üstün yetenekli çocukları ‘gifted children’ olarak tanımladıklarını belirten Tekden, “Çok yerinde bir tabir. Bilimin farklı alanlarında, sosyal bilimlerde Türkiye’ye öncülük yapacak kişilere ihtiyacımız var, bu çocuklarımızı ortaya çıkarmalıyız. Her dönemde deha çaplı insan var ama çoğu yok oluyor” diye konuştu.
Herkesi aynı kulvarda koşturmayın
Türkiye’de tek, ‘standart’ bir eğitim sistemi olduğunu vurgulayan Tekden, “Çocukları bütün yönleriyle; mizaç, önyargı ve zaafl arı ile tanımamız, onların artı yönlerinin de önünü açmamız gerekiyor. Öğretmen, 30 kişilik sınıfa giriyor, 50 dakika ders işliyor ve gidiyor. Hâlbuki üstün yetenekli çocukların zenginleştirilmiş eğitim sistemiyle desteklenmesi ve farklılaştırılmış üst seviye okullarda eğitim görmeleri gerekiyor. Herkesi aynı kulvarda koşturmak doğru değil. 90 IQ ile 10 IQ’lü çocuğu aynı sınıfta yetiştiremeyiz, bu her iki çocuk için de zararlıdır. Bunun için müfredatta, içeriklerde farklılaştırmalara gitmek gerekiyor. Tespit için taramaların yapılması gerekiyor. Bu taleplerimizi Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) da ilettik” ifadesini kullandı. Almanya’da çocukların 3 farklı sistemde okutulduğunu belirten Tekden, “Amerika’da, İngiltere’de, Çin’de, Rusya’da farklı farklı okullar var. Fakat üstün yetenekli çocuklar konusunda da en iyi sistemi uygulayan ülke İsrail’dir. İsrail, orta zekâlı insanını bile üstün zekâlı gibi yetiştiriyor, yeteneklerine göre eğitiyor” dedi.
Yetenek laboratuvarları kuracağız
Alanlarında her türlü çalışmayı yapabilmek için vakıf olarak MEB ile protokol imzaladıklarını belirten Tekden, “Üstün zekâlı çocukların tespitinde yetenek laboratuvarı yok, bu alanda çalışma yaptık. Büyükşehirlerden başlayarak yetenek laboratuvarları kuracağız. Bu alanda atölye çalışmaları yapacak eğitimcilerin yetişmesini istiyoruz. Çocukların eğitimi için üniversitelerle işbirliği halindeyiz. İstanbul Üniversitesi, Medeniyet Üniversitesi, Ankara Üniversitesi ve diğer şehirlerde de farklı üniversiteler ile işbirliklerimiz var” diye konuştu. Tekden, TÜBİTAK ile üstün yetenekli çocukların eğitimi konusunda yol haritası çıkarmak üzerinde çalıştıklarını anlattı.
Özel Yetenekliler Kongresi 7-8-9 Nisan’da
Türkiye Üstün Zekâlı ve Dâhi Çocuklar Eğitim Vakfı (TÜZDEV) 5 yıl önce kuruldu. Merkezi İstanbul’da. Üstün yetenekli çocuklar konusunda farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Türkiye’de bu alanda çalışanları bir araya toplamak, eğitimcileri, aileleri bilinçlendirmek üzere çalışmalar yaptıklarını anlatan TÜZDEV Genel Başkanı Kemal Tekden, “Bu çocukların en iyi şekilde eğitilmeleri, tespiti ve farkındalığın artırılması için çalışıyoruz. Bu alanda eksik neler varsa, onları tamamlamak istiyoruz” dedi. 7-8-9 Nisan’da Şişli Grand Cevahir Otel ve Kongre Merkezi’nde Özel Yetenekliler Kongresi düzenleyecekleri bilgisini veren Tekden, “Bu bir uluslararası kongre olacak. Üstün zeka konusunda birden fazla çalışmaya imza atan dünyaca ünlü isimler ile birlikte yüzlerce akademisyen, eğitimci ve uzmanlar katılacak” dedi.
BAŞKA ÜLKELERİN EĞİTİM SİSTEMİNİ KOPYA EDEMEYİZ
Türkiye’nin kendi, özgün eğitim sistemini kurgulaması gerektiğinin altını çizen Tekden, “Başka bir ülkenin eğitim sistemini kopya edemeyiz, Finlandiya sisteminden bahsediliyor. Kültürel farklılıklarımız var. Bakış açısı farklılıklarımız var. Türkiye, kendi sistemini geliştirmeli. Bütün çocuklar farklıdır ama üstün yetenekli çocukları ayrıca değerlendirmek zorundayız” diye konuştu.
DÜNYA 31.03.2017