GE’nin Yeni “Akıllı Öğrenme” Programı, Çalışanları Geleceğin Meslekleri İçin Eğitecek
GE mühendisi Jesse Schrimpf, katmanlı üretim eğitimi almadı. Ancak Waukesha, Wisconsin’de çalıştığı fabrikaya 3 boyutlu bir yazıcı gelince makineyi kullanmayı denemeye karar verdi. Görev aldığı şirketin Avrupa’daki fabrikalarından biri, üretim hattını güçlendirmek istiyordu. Bunun üzerine Schrimpf, işçilerin ürünleri hızlıca doldurabileceği akıllı bir tepsi tasarımına imza attı. Tasarım, tıbbi görüntüleme amaçlı kontrast madde doldurulan küçük flakonların yardımcı bir robotla taşınmasını kapsıyordu.
Üretimde yeniden tasarım süreçleri, genellikle oldukça maliyetlidir. Schrimpf’in tasarladığı tepsiler, enjeksiyonlu kalıplama yoluyla üretiliyordu ve fabrikada bunlardan binlercesi bulunuyordu. Normalde Schrimpf’in yeni bir ana kalıp tasarlayıp maliyeti yaklaşık 20.000 dolar olan ahşap kalıp prototipini bir tedarikçiden sipariş etmesi ve siparişin teslim edilmesi için dört hafta beklemesi gerekecekti. Ardından prototipi test etmesi, rötuşları yapması ve süreci tekrarlaması gerekecekti. Maliyetler bu durumda hızla katlanarak artacaktı.
Ancak Schrimpf, elinin altındaki 3 boyutlu yazıcı sayesinde performansı ahşap prototipe göre daha iyi olan kalıbı fabrikada sadece iki gün içinde 1.000 dolara üretebildi. Doğrudan bir bilgisayar dosyasından 3 boyutlu nesneler üreten yazıcı, Schrimpf’in gerekli gördüğü değişiklikleri sadece klavye ve fare kullanarak bir sonraki tasarım sürümüne kolayca uygulamasına olanak tanıdı. Schrimpf’in patronu Jimmie Beacham şunları dile getirdi: “Bu tepsiler daha büyük otomasyon projelerinin gerçekleştirilmesini mümkün kılıyor. İşçiler bu sayede daha fazla değer kazandıracak ve fabrikanın para tasarrufu yapmasını sağlayacak olan işlere odaklanabilecek.”
Schrimpf, pek çok açıdan GE’nin dünya genelinde başlatacağı yeni “akıllı öğrenme” programının yıldızı olarak kabul edilebilir. Çeşitli dillerde düzenlenecek olan “çok büyük, açık erişimli ve çevrimiçi dersler” ile atölyeler ve “yalın üretim konulu yoğun pratik çalışmalar” içeren programda ayrıca, çalışanların fabrikada 3 boyutlu baskı, büyük veri, robot bilimi, dijital ve yalın üretim ile diğer ileri teknolojileri kullanmaya hazırlanmalarında yardımcı olacak diğer eğitimler yer alıyor. GE’nin Verimlilik Başkanı Philippe Cochet, şu açıklamalarda bulundu: “Günümüzde üretime verimlilik yön veriyor. Bu, donanım ve yazılımla birleştiğinde beceri seviyesi yüksek işgücüne olan ihtiyaç, faaliyet gösterdiğimiz endüstrinin başarısı ve güçlendirilmesi için vazgeçilmez hale geliyor.”
Bir süre önce Harvard Business Review’a yazdıkları yazıda GE Baş Ekonomisti Marco Annuziata ve Margid Abraham şu ifadeleri kullanmıştı: “ABD’de üretim alanında açılan pozisyonlar, nitelikli adayların yetişme hızını geçiyor ve endüstriyel işgücü açısından bir açık doğuruyor. Yazarlar, ABD’de üretim alanında 10 yıl içinde 3,5 milyon pozisyon açılacağını; bunlardan 2 milyon pozisyonun doldurulamayacağını öngören ve bu durumu mevcut trendin devamı olarak değerlendiren 2015 tarihli Deloitte çalışmasına atıfta bulunuyor.
GE, bu düzeni değiştirmek için “akıllı öğrenme” programını hayata geçiriyor. Model, şirketin verimliliği artırmak için büyük veri, yazılım sensörleri, yeni üretim yöntemleri ve robot bilimini kullandığı bir fabrika olan Akıllı Fabrika fikrine dayanıyor. GE’nin iş kolları; bu konsepti Japonya, Hindistan, İtalya, Meksika ve hatta Amerika’da bulunan 17 tesiste uygulamaya koyarken, ilerleme aşamasında olan diğer konseptler de mevcut. Eğitim müfredatının tasarlanmasına yardımcı olan GE küresel tedarik zinciri eğitim lideri Hayley Davis, “Sürekli yeni fikirler, trendler ve teknolojiler ile karşılaşmaya devam edeceğiz. Akıllı Fabrikanın büyük bir bölümü, bunların bazılarından faydalanmaya hazır olmamızı sağlıyor.” diyor.
On binlerce çalışana birden eğitim vermek çok zor olabilir. Davis sözlerini şöyle sürdürüyor: “GE, ilk aşamada Akıllı Fabrikanın yalın, dijital, gelişmiş üretim ve katmanlı teknolojileri gibi temel öğeleriyle ilgili farkındalık yaratmak için ‘çok büyük, açık erişimli ve çevrimiçi derslere’ başvuruyor. Herkesin Akıllı Fabrika’nın çalışma mekanizmasını ve bunun taşıdığı önemi anlaması gerekiyor. Bu, eğitim programının temelidir.” Şirket ayrıca, içgörülerini ve en iyi uygulamalarını paylaşmak üzere kurum dışından uzmanları ve akademik kuruluşları davet etmeyi planlıyor. Davis, “başarısızlığa olmaya mahkum bir fikre körü körüne tutunmadığımızdan emin olmak istiyoruz,” diyor.
Davis, GE tedarik zincirine yönelik insan kaynakları ekibinin bir üyesi. ABD ve Avrupa’da yer alan GE tesislerinde 10 yıla yakın süre çalıştıktan sonra yaklaşık bir yıl önce Akıllı Fabrika konseptiyle tanışmış. “Bu konsepti daha önce duymuştum ancak tam olarak ne olduğunu pek anlamamıştım. Bu pozisyonda çalışmaya başladığımda öğrenen bir konsept oluşturmamız gerektiğinin çok net bir şekilde farkına vardım. Akıllı Fabrika geleceğimiz. Ancak insanların Akıllı Fabrikayı anlaması ve bu kapsamda çalışmak için doğru becerilere sahip olmasına ilişkin bir yöntem geliştirmemiz gerekiyor.”
Davis, tıpkı Akıllı Fabrika gibi “akıllı öğrenmenin” de büyümeye ve gelişmeye devam edeceğini belirtiyor. “Şu an Akıllı Fabrika sürecindeki çalışmalarımız sürüyor. Aynı şekilde, insanlara Akıllı Fabrika kurmak için atılması gereken sadece 20 adım olduğunu ve bunların önümüzdeki 10 yıl içinde aynı şekilde kalacağını da söylemeyeceğiz. Bu kendini tekrarlayan bir süreç ve değişimi durduramayız. Değişmeyecek olan, sadece bu değişimdir.”
GE Blog içerikleri için http://geturkiyeblog.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
HÜRRİYET 14.04.2017