BASF Türkiye’nin ‘NOBEL’ Hamlesi

0

BASF, Türkiye’nin her ilinde bir okulda kimya laboratuvarı kurmak için yola çıktığı projesinde yılsonuna kadar hedefine ulaşmayı amaçlıyor. Türkiye ekonomisinde katma değeri arttırmak için kimyanın kritik önem taşıdığını söyleyen BASF Türkiye CEO’su Buğra Kavuncu, “Bu proje sayesinde bir Aziz Sancar hoca daha çıkabilir. Eğitime öncelik vermemizin sebebi o, ülke ekonomisini başka türlü kalkındırmanın yolu da yok” diyor.

HİNDİSTAN ve Güney Kore gibi ülkelerin son 20 yılda sağladıkları ekonomik başarıların temelinde doğru tasarlanmış bilim ve teknoloji politikaları yatıyor. Türkiye’nin de ekonomik gelişimini sürdürmesi için bilim ve teknolojiye ağırlık vermesi gerektiği birçok uzman tarafından dile getiriliyor. Bunun için de inovasyon çarklarının çalışması, üretilen ürünlerin katma değerinin artması, sonucunda daha küresel markaların Türkiye’den çıkması gerekiyor. İnovasyon için eğitimin olmazsa olmaz olduğu bir gerçek. Dolayısıyla eğitim alanındaki sosyal sorumluluk projeleri ülkemiz için kritik önem taşıyor. Kimya devi BASF’nin, Türkiye’de 6 yıldır uyguladığı ve bu yıl tamamlamayı planladığı “81 İlde 81 Kimya Laboratuvarı” projesi, bunlardan biri. Proje kapsamında şirket, Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği içerisinde maddi imkânlardan yoksun okullarda yeni kimya laboratuvarları kuruyor ya da mevcut laboratuvarları modern ekipmanlarla yenileme yoluna gidiyor. BASF Türkiye CEO’su Buğra Kavuncu, cari açığın en büyük sebebinin enerjiden sonra kimya olduğunu söyleyerek, “Ülkemizde cari açığın yüzde 25-30’u kimya kaynaklı. Hammaddede yurtdışına bağımlıyız. Kimya üretiminin artması ülke ekonomisi için önemli. Biz de gençler ve çocuklar arasında kimya ve bilime olan ilgiyi arttırmaya çalışıyoruz” diyor.

DAHA FAZLA SANCAR HOCA

“81 İlde 81 Kimya Laboratuvarı” çerçevesinde, Anadolu’nun en ücra kasabalarına kadar Türkiye’nin her ilinde, bugüne kadar eğitim olanaklarından diğer bölgelere göre daha az faydalanabilmiş yörelerdeki birçok lisenin laboratuvarı yenilendi, bazılarına da ilk kez laboratuvar yaptırıldı. Bugün itibariyle, 70 farklı şehirde 70 laboratuvarın yapım ve yenileme çalışmaları tamamlandı. BASF, yıl sonuna kadar 81 ilde 81 kimya laboratuvarı hedefine ulaşmayı amaçlıyor. BASF Türk CEO’su Buğra Kavuncu, “Aziz Sancar hocamızın Nobel Kimya Ödülünü almasını Türkiye olarak ayakta alkışladık. Gerçekten bu ülkenin çocuklarının dünya medeniyetine yapacağı büyük katkılar var. Bu proje sayesinde Bir Aziz Sancar hoca daha çıkabilir. Kelebek etkisi gibi… Eğitime öncelik vermemizin sebebi o, ülke ekonomisini başka türlü kalkındırmanın yolu da yok” diyor. Türkiye’nin, Macaristan’ın doğu kısmından Güney Kore’ye uzanan bölgeye bakıldığında, sanayisi en gelişmiş ülke olduğunu ve bu açıdan da şanslı olduğunu söyleyen Kavuncu, “Rusya’nın toplam ihracatının içerisinde yüzde 16-17’lik kısmı sanayi ürünleri, kalanı petrol ve doğalgaz. Bizim 150 milyar dolarlık ihracatımızın yüzde 80’i sanayi ürünlerinden geliyor. Bu çok büyük bir değer. Bölgede sanayisi bu kadar gelişmiş ve çeşitlenmiş başka ülke yok. Bu bir güç ama kilogram fiyatı düşük ürünlerle, katma değeri olmayan ürünlerle bir yere gitmemiz mümkün değil. Türkiye’yi hep Güney Kore ile kıyaslıyorlar. Doğru bir kıyaslamadır. Ancak Güney Kore’nin toplam ihracatı içerisindeki katma değeri yüksek veya teknolojik ürünlerin oranı yüzde 20-25’lerde. Bizde hala yüzde 1.5 civarında. Birim fiyatı düşük ürün ihraç ederek, istediğimiz kalkınmayı sağlamamız çok zor. Onun için eğitim çok önemli. Biz de kimya şirketiyiz, 81 ilde 81 laboratuvar açıp ülkemize öyle bir faydamız olsun istedik” diyor.

GÜNEY KORE ÖRNEĞİ
KAVUNCU, katma değeri yüksek ürün üretilmesiyle Türkiye’nin ihracatının değerinin de artacağını belirterek, “Bugün Güney Kore ürettiği bir kilogram malı ortalama 3-4 dolara satıyorsa ve siz hala ortalamada 1 dolarlar civarında satıyorsanız, demek ki ürettiğiniz ürünün katma değeri halen düşük. Yani bir cep telefonunun maliyeti bellidir. Ama içindeki know-how ve inovasyon öyle yüksektir ki, siz öyle bir değerle satarsınız ki zaten maliyetinizi çok rahat bir şekilde kapatırsınız. Dolayısıyla eğitimin, daha yaratıcı, daha inovatif, daha yeni, daha orijinal ürünlerin üretilmesi, Türkiye’de Ar-Ge ile ilgili atılmış bir takım teşviklerin içinin doldurulması anlamında çok büyük önemi var. Sonuçta katma değerli inovatif fikirler insanlardan çıkacak. Başka Türkiye’nin ülke olarak çıkışı da yok. Muhakkak o devrimi ve dönüşümü yapmak zorundayız” şeklinde konuşuyor.

 

150 TANE İSTANBUL EKLENECEK
2050 yılında dünya nüfusuna 2 milyar kişi ekleneceğini vurgulayan Kavuncu, “150 tane İstanbul eklenecek. Dünya şu anda bile ürettiğinden fazlasını tüketiyor. Ki 2050’de bu nüfusun yüzde 70’i şehirlerde yaşayacak. Bu nüfusun kaliteli şekilde yaşamasını, doğru beslenmesini, temiz su kaynaklarına ulaşmasını, verimli şekilde enerjiyi kullanmasını sağlamak için kimyaya ihtiyacınız var. Mesela şehirde en çok kirliliğe neden olan unsurlardan biri araçlar. Şimdi alternatif yakıtlı araçlar üzerine veya araçları hafifletme yönünde çalışmalarımız var. Araçlardaki ağırlığı azaltarak yakıt tüketimini azaltıyor dolayısıyla karbondioksit emisyonunu da azaltmış oluyor. Artan nüfus, iklim değişikliği vesaire bütün bunları alt alta üst üste koyduğunuzda yeni neslin de kimyayı anlaması, dokunması, öğrenmesi lazım” diyor.

 

GELECEĞİ TASARLAYANA RÖNESANS DESTEĞİ  

ÜNİVERSİTE öğrencilerine sürdürülebilirlik kültürünü kazandırmak hedefiyle yürütülen “Sürdürülebilir Geleceği Tasarla” projesinde 3. yılını kutlayan Rönesans Holding, proje kapsamındaki yarışma ile de Türkiye’nin dört bir köşesindeki gençleri keşfediyor, ödüllendiriyor. Yarışmada gençler her yıl yaratıcı, yeşil ve çevre dostu projeleriyle öne çıkmayı başarıyor. Bu yıl da proje kapsamında gerçekleştirilen yarışmada başvurular tamamlandı, mart ayı içerisinde gerçekleşen değerlendirme sonrası kazanan ekipler özel bir törenle açıklanacak. Sürdürülebilirlik kültürünü geliştirmek için yola çıkan söz konusu projede, aynı zamanda yeşil ve çevre dostu malzeme kullanımı ile yapım teknikleri konusunda yeni yaklaşım sunan alternatif fikirlerin üretilmesi hedefleniyor.

 

HÜRRİYET 16.03.2017

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here