İTÜ öğrencilerinden “insansız kara aracı”

0

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğrencilerinden oluşan “İTÜ Rover Takımı”, gezegenler yüzeyinde çalışabilecek robotlara yönelik Amerika’da düzenlenecek yarışmaya katılmak amacıyla yerli otomobil ve uçak üretimine de örnek olabilecek tamamı milli “insansız kara aracı” üretti.

Türkiye’nin uzay çalışmalarında söz sahibi olabileceği bir projeye imza atmaya karar veren öğrenciler, gezegenler üzerinde keşif ve araştırma yapması amacıyla üretilen robotlar olarak bilinen “rover” tasarlamak ve üretmek amacıyla kolları sıvadı.     

İTÜ Rover Takımı’nı kuran 29 yerli mucit, 6 ayda hem gezegen yüzeyinde araştırma yapabilecek hem de nükleer, savunma sanayinin yanı sıra afetlerde de kullanılabilecek, uzaktan kumandalı, tamamı yerli insansız kara aracı üretti.      

Ekip, kısa sürede engebeli arazilerde çalışır hale getirdikleri araç üzerinde son çalışmalarını yaparken, haziranda ABD’de “Mars Society” tarafından gerçekleştirilecek “University Rover Challenge” yarışmasına Türkiye’den katılan ilk takım olmayı hedefliyor.     

“Engebeli arazide devrilmeden çalışıyor”     

Ekip lideri Tunç Türker yaptığı açıklamada, aracı, Türkiye’nin uzay alanında söz sahibi olmasına katkı sunmak amacıyla yapmaya karar verdiklerini anlattı.

Yoğun çalışma sonucu kısa sürede aracı yürür hale getirdiklerini dile getiren Türker, “Uzaktan kontrollü ve otonom (aracın kendi karar vererek hareket etmesi) olarak hareket edebilecek aracımızın özelleşmesi uzay araştırmaları alanında olacak. Bu da aracın bir gezegen üzerinde birtakım görevleri yerine getirmek için tasarlanması demek oluyor. Bu görevlerden en önemlisi aracın çukurlarda, yükseltilerde, eğimlerde ve engellerle karşılaştığında devrilmemesidir” diye konuştu.     

Türker, Türkiye’de olmayan bir araç ürettiklerini anlatarak, şöyle devam etti:     

“Tamamı yerli bir araç ürettik. Araç, temelde insansız kara aracıdır. İnsanların giremeyeceği yerlere girip, oralarda müdahalelerde bulunabiliyor. Uzay çalışmalarında bir ilk olan araç aynı zamanda, nükleer alanlarda tehlike olunca, savunma sanayinde ve afetlerde de kullanılabilecek. Biz bunu, Mars ile ilgili yarışma için tasarladık. İsteğimiz aracın uzay alanında kullanılması. Çünkü ülkemiz bu alanda maalesef çok gelişmedi. Bu araçla, uzay alanında söz sahibi olmak istiyoruz. Tabii ki seri üretimi olması durumunda diğer alanlarda da kullanılabilir. Yani Hindistan bunu yapabiliyor. Kendi öğrencilerine Ay için robot tasarlatıp, bunu Ay’a göndermeye çalışıyor. Türkiye’de de bunların olmasını istiyoruz.”     

Amerika’daki yarışmanın çok önemli olduğunu aktaran Türker, buna katılan ilk Türk ekibi olmak istediklerini ifade etti.

“Çalışma alanı 2 kilometre olacak”     

Tunç Türker, yarışmada başarılı olmak için aracın, yüksek engebeli arazilerde hareket etmesi, robot kolu sayesinde nesneleri bir yerden alıp başka bir yere taşıması, yerden toprak örneği alıp laboratuvarda analiz edilmesinin istendiğini belirterek, bunları yapabilen bir araç ürettiklerini vurguladı.     

Aracın uzaktan kumandalı olacağını dile getiren Türker, şu bilgileri verdi:     

“6 tekerlek, 6 motoru ve robot kolu var. Üzerinde 4 kamera olacak. Eşya taşımak, toprak örneği almak ve analiz etmek için kaplar olacak. Üzerindeki tutucu başlığın delici özelliği de olacak. Anteni var. Bir kilometre mesafeden haberleşme sağlayacak. Üzerindeki robot kol sayesinde yerden nesneler alacak, kontrol panellerindeki birtakım vanalara müdahale edecek. Yine üzerindeki robot kol sayesinde yerden toprak numunesi alarak kendi üzerinde o numuneyi birtakım analizlere tabi tutacak ve numuneyi bir laboratuvara götürebilecek. Uzaktan kontrollü kısımlarda araç, üzerindeki kameralar yardımıyla kontrol odasına görüntü aktaracak, kontrol odasındaki arkadaşlarımız bu görüntüler yardımıyla aracı direkt görmeden yönetecektir. Burada görüntü ve komut aktarımı için çalışma alanımız yaklaşık 2 kilometre çapında bir alandır.”     

“Yerli otomobil ve uçağa örnek olacak”      

Proje Danışmanı İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Serkan Türkeli de Türkiye’deki üniversitelerde öğrencilerin kaliteli eğitim aldığını belirterek, öğrencilere mühendisliğin Türkiye’de yapılabilecek bir iş olduğunu göstermek istediklerini söyledi.

Aracın, çok önemli bir dönüm noktası olduğunu aktaran Türkeli, “Ülkemizin yerli otomobil ve uçak yapma hedefi var. ‘Türk mühendisler bunu yapabilir mi?’ diye maalesef insanlarda soru işaretleri var. Türk mühendis neden yapamayacakmış? Bizim neyimiz eksik? İşte öğrencilerimiz, maddi imkansızlık olsa bile bunu yapılabileceğini çok kısa sürede ispatladı. Araç incelendiğinde bunun böyle olduğu görülecek çünkü aracın mekanik yapısı mevcut arabalardan daha gelişmiş durumda. İnşallah bu araç, bu alanda bir öz güven getirecek. Herkes Türkiye’nin de istediği takdirde bunları yapabildiğini görecek” diye konuştu.     

 

HÜRRİYET 10.03.2017

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here