Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi bünyesinde faaliyet gösterip Türkiye’nin en inovatif şirketlerinden biri haline gelen Genomize’nin kurucusu, Boğaziçi Üniversitesi mezunu Erşen Kavak ve yönetici ortağı Gökçe Alacadağlı öncü bir biyoteknoloji şirketi olarak genom verisinin üretimi ve analizi konusunda önemli çalışmalara imza atıyor.
Genom verisinin üretimi ve analizini yapmak hedefiyle bir biyoteknoloji girişimi olarak kurulan Genomize, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından ülkemizin en yenilikçi şirketlerinin yarıştığı Inovalig’in Inovasyon Döngüsü kategorisinde Türkiye’nin en yenilikçi şirketi olarak seçildi.
Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi bünyesinde faaliyet gösteren, üç yıldan kısa sürede hem Türkiye hem de bölgenin sayılı inovatif şirketlerinden biri haline gelen Genomize’nin kurucusu Erşen Kavakve yönetici ortağı Gökçe Alacadağlı ile hem aldıkları ödülü hem de Genomize’nin kuruluş hikâyesini ve iş hedeflerini konuştuk.
Erşen Kavak, Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünde lisans ve doktorasını tamamladıktan sonra altı yıl boyunca İsveç Karolinska Enstitüsü’nde genom bilimleri konusunda uzmanlaştı ve doktora sonrası çalışmalar yaptı. Nature, Nucleic Acids Research gibi dergilerde yayınları olan Erşen aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi’nde de ders veriyor.
Erşen Kavak, Genomize ‘nin 3 yıl önce kurulup 2 yıl önce TTO’ya geldiğini ve kısa sürede ürünlerinde yüzde 60 pazar payına erişen ve Boğaziçi Üniversitesi Teknoparkı bünyesinde etkin bir biyoteknoloji şirketine dönüştüğünü vurguluyor.
Ekibe bir buçuk sene önce melek yatırımcı ve girişimci olarak katılan Genomize’nin yönetici ortağı Gökçe Alacadağlı ise Genomize’ye katılmadan önce alanında lider global bir telekomünikasyon şirketinde Türkiye ve İran’dan sorumlu İş Geliştirme ve Satış Direktörü olarak görev almış. Yurt dışında uzun süre yöneticilik tecrübesi olan Alacadağlı, değer yaratma odaklı hizmet, ürün geliştirme ve satış üzerine 13 yıllık deneyimini Genomize’de değerlendiriyor.
8 binden fazla kişinin genetik analizi yapıldı
Genomize, son bir buçuk sene içinde Türkiye’de yaklaşık 25 hastane, laboratuvar ve genetik tanı merkezi tarafından en çok kullanılan biyoenformatik analiz platformu SEQ’i hayata geçirerek öncü bir çalışmaya imza attı. Erşen Kavak, Genomize’nin bu kadar hızlı büyümesinde, yine Boğaziçi Üniversitesi mezunları tarafından yön verilen, sektörün tecrübeli firmalarından Gen-Era firması ile iş birliğinin katkısının çok önemli olduğunu vurguluyor.
Bugüne dek 8500’den fazla insanın genetik tanısı, Genomize tarafından geliştirilen SEQ sayesinde konuldu. SEQ’i özel kılan hangi coğrafyaya uygulanırsa uygulansın o coğrafyaya özgü kapalı bir sistemde son derece verimli çözümler üretebilmesi.
Gökçe Alacadağlı, ‘’Hastalıklar ve insanların DNA’sındaki farklılıklar göz önüne alındığında biz, Türkiye’nin bazı hastalıklar için genetik varyasyon haritasını, SEQ platformu bünyesinde aslında oluşturmuş durumdayız. Bu sayede Türkiye’de ortaya çıkan çok çeşitli genetik vakalara hatalı tanı konması olasılığını ciddi biçimde azaltma şansımız var’’ diyor.
Alacadağlı, DNA verisinin çok kompleks hale gelebildiğini ve bu anlamda bu veriyi verimli kullanabilmek için gelişmiş araçlara ihtiyaç olduğunu belirtiyor. Klinik alanda dünyada ve Türkiye’de bu alanda bir ihtiyaç gördüklerini belirten Alacadağlı, Genom verisi yönetimi konusunda depolama, paylaşım, kullanım özellikleriyle fark yaratan bir platform olan SEQ’in son 1,5 yıl içinde alanında Türkiye’de en çok kullanılan platform haline geldiğini söylüyor.
Genom verisinde etkin analiz yapabilme ihtiyacı ortaya çıktı
İnsan genomunun 1999 tarihinde çözülmesiyle birlikte genom analizlerinin dünyada çok büyük önem kazandığına ve bu alandaki çalışmaların hızlandığına dikkat çeken Erşen Kavak ise günümüzde teknolojinin geldiği nokta düşünüldüğünde artık bireysel olarak gen analizlerinin 1-2 bin dolara yaptırabildiğine ancak gelişen teknolojinin ürettiği büyük verinin uzman ellerde analizinin de önemli bir ihtiyaç olarak ortaya çıktığına dikkat çekiyor.
Bugün bu alanda, Türkiye’nin köklü şirketleriyle rekabet halinde inovasyon liginde yarıştıklarını belirten Erşen Kavak inovasyonun, bugün gelinen noktada artık pazarın ihtiyacını karşılamanın ötesine geçen bir kavram olduğunu vurguluyor ve şu örneği veriyor;
‘’SEQ ile gerçek zamanlı olarak Türkiye’nin mutasyon haritasını çıkarıyoruz. Türkiye genelindeki belirli hastane ve merkezlerdeki genetik uzmanları tarafından kullanılabilen bu yazılım ile farklı merkezlerden yüklenen veriler sayesinde hekimler bir hastada görülen mutasyonun diğer şehirlerdeki hastalarda nasıl bir seyir izlediğini görebiliyor. Hasta verisinin anonimleştirilerek (hasta kimlik bilgisini paylaşmadan) kullanıldığı bu sistemdeki her kullanıcı veri havuzunun istatistiki gücünden yararlanabiliyor. Örnek vermek gerekirse, İstanbul bölgesindeki büyük bir hastane kendi büyük kapsamlı veritabanını oluşturabilirken, Aydın bölgesinde bir laboratuvarda çalışan ve daha az hastası olan bir hekimin de SEQ’de oluşan veri havuzunun istatistiki analiz gücünden faydalanması mümkün oluyor.”
Genografi ile kişiye özel genetik analiz yapılıyor
SEQ platformunun yanı sıra, Genografi adlı yeni bir ürün çıkardıklarını ekleyen, şirketin yönetici ortağı Gökçe Alacadağlı ise bu ürünle artık bireylere kişiselleştirilmiş genetik analizler sunabildiklerini belirtiyor. Genografi’de hâlihazırda dünyada bu alanda geniş çaplı çalışmalar yapan şirketlere göre çok daha yeni bir teknolojiyle ve daha yüksek bir güvenirlikle çalıştıklarını aktaran Alacadağlı, Genografi uygulamasıyla kişilerden sadece tükürük örneği alınarak sağlık durumu ve olası hastalıklara yakalanma risklerini de içeren çok detaylı bir rapor sunduklarını ekliyor.
Genomize’nin başlıca hedefi ‘’Önleyici Hekimlik’’ ve ‘’Kişiye Özel Tıp’’ olarak nitelendirilen alanlarda öncü olmak. Erşen Kavak ve Gökçe Alacadağlı son olarak, genetiğin önleyici hekimlikteki kritik rolüne dikkat çekerek önümüzdeki dönemde bu alanda büyük projelere imza atacaklarını belirtiyorlar.
http://boun.edu.tr/