Nesnelerin interneti daha bugünden hayatımızı değiştirmeye başladı. Peki ilerleyen yıllarda bu alanda yeni nelerle karşılaşacağız? Nesnelerin İnterneti ile birlikte evler daha da akıllanacak, peki bunun maliyeti son kullanıcıya ne olacak? Zyxel Türkiye Genel Müdürü Vefa Tarhan, geleceğin teknolojisiyle ilgili merak edilen noktaları Hürriyet’e anlattı.
IoT (Nesnelerin İnterneti) konusunda ne düşünüyorsunuz?
Her alanda olduğu gibi bu alanda da çalışan veya çalışmayı planlayan şirketeler tavsiyem yeni teknolojileri takip etmeleri, hayal gücü yüksek gençlere iş fırsatı sunmaları ve gelen tüm proje önerilerini en ince detayına kadar incelemeleri olacak. Zira iyi bir fikrin satılabilir bir ürün haline gelmesi meşakkatli bir süreç olsa da başarıyla tamamlandığında en beklenmeyen başarılara merhaba demeye sadece bir adım kalıyor.
Şu anda IoT ile ilgili Türkiye’de yürütülen herhangi bir çalışma (eğitim, üretim, yatırım vs.) var mı?
Cihaz tarafında çok fazla ürün eski modelde bireysel veya kurumlar üzerinden evlere işyerlerine güvenlik ve takip sistemleri olarak sunulmakta. Bu servislerin internete taşınması devam ediyor. Halen yapılacak çok iş var. Birçok şirket bu alana yatırım yapmış durumda. Bu konu ülkemizde ilk etapta akıllı şehirlerle gündeme geldi.
Belediyelerde bazı uygulamaları görüyoruz, sitelerde devreye giriyor. Bunlar genelde güvenlik ve takip sistemleri. Bunun yanında sağlık, enerji, vb. birçok alanda internete bağlı cihazlar gelişiyor, bunların bir ekosistem içerisinde haberleştirilmesi bir mimarinin parçası olması için önemli çalışmalar gerekiyor. Biz de Zyxel olarak akıllı ev sistemlerine destek veriyoruz ve evler ile iş yerleri dahil tüm alanları akıllı teknolojilerle buluşturacak internet erişim olanaklarını sunuyoruz.
IoT hayatımızı nasıl değiştirecek?
IoT ile hayatımız değişmeye başladı bile. Her geçen gün daha fazla cihazımızın internet ile bağlandığına şahit oluyoruz. Akıllı telefondan, TV ye ev içi farklı kategoride cihazların değişimini görmeye başladık. Akıllanan otobüs durakları, akıllı elektrik sayaçları ve internete bağlı çay otomatları derken artık IoT hayatın bir parçası.
Ancak IoT konusunda güvenlik konusuna çok dikkat edilmesi gerekiyor. Geçtiğimiz Ekim ayında ABD’de yaşanan DDOS saldırısı, IoT’li cihazlar üzerinde gerçekleştirildi ve sosyal medyanın uzun bir süre üzerinde durması ile sonuçlandı. Burada yapılması gereken altyapıların ve internete bağlı cihazların sürekli güncel tutulması. Yoksa hayatımız kolaylaştırması beklediğimiz makinelerin gazabıyla da karşı karşıya kalabiliriz. Sorunuzun doğrudan yanıtına gelecek olursak da IoT, yoğun olarak akıllı evlerde kullanılıyor. Bu da insana ihtiyaç duyulan birçok noktada öğrenebilen makineler ile çoğu işimizi otomatik hale geleceği edilebileceği anlamına geliyor.
IoT ile birlikte akıllı evleri daha sık duymaya başladık. Her ev ‘akıllanabilir mi’? Maliyeti nedir?
Aslında internet altyapısına sahip tüm evlerin akıllı ev haline getirilmesi gayet mümkün. Zira IoT’li cihazların internete bağlanması ilk şart. Evde hızlı bir internet erişiminiz olduğunda akıllı priz, akıllı lamba, kamerya, hareket, duman sıvı, açık kapalı vs. sensörler gibi çözümleri de kullanarak evinizi akıllı hale dönüştürmeniz zor değil. Ancak bu işin planlamasını yapmak, ihtiyaçlarınızı belirlemek için uzman bir asistana veya IOT mimarlarına veya servis sağlayıcıya ihtiyacınız oluyor. Bu farklı işlevleri yapan cihazları bir yönetim siteminde toplamanız, akıllı telefonla entegre etmeniz ve bir portal oluşturulması önemli işler. Projelendirip maliyetini çıkartmak kolay değil.
Yeni nesil ağ teknolojilerinde son durum nasıl?
Yeni nesil ağ teknolojileri de her konu gibi gelişimini hızla ve durmadan sürdüren bir alan. Gelişen iletişim teknolojilerinin, gerek Internet erişimi de gerekse ev ve kurum içi ağ anahtarları alanında daha hızlıyı daha fazla özelliği daha ekonomik şartlarda sunması sürerken, Internet güvenliği, Yeni WiFi kablosuz erişim teknolojileri, bugünolduğu gibi yarın da ağ dünyasındaki yerini koruyacak. Bugün gelinen noktada Bring Your Own Device-BYOD kavramı çerçevesinde artık kurumsal ağlar birçok farklı cihaz bağlanıyor.
Bu ağlara erişim sağlayan cihazların da her biri de potansiyel tehlike arz ediyor. Biz işletmelere bu gibi tehlikeleri bertaraf etmeleri ve tehdit doğmadan önüne geçebilmeleri için kullandıkları tüm yazılım ve donanımı güncel tutmalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü güvenlik geçmişin konusu olmadığı gibi bugünün de konusu değil ve her zaman hayatımızda yoğunluğu artarak yer alacak. Internet güvenliği çok önemli, saldırılar artık sadece büyük işletmeleri değil, bireylere kadar indi, evlere eskiden bir bilgisayar internete bağlanırken, internete bağlı cihaz sayısı evlerde 5 cihazın üzerine çıkmaya başladı. Her kurumun internet güvenlik cihazı kullanmasını öneriyoruz. Evlerde de yine firewall kullanılabileceği gibi, özellikle güvenlik özellikleri gelişmiş, iç ağı koruyan Modem kullanılmasını önermekteyiz.
Geleceğin ağ teknolojileri nasıl olacak?
Geleceğin ağ teknolojileri için aslında bugünü netleştirmek gerekiyor. Öncelikle internete erişimde VDSL veya Fiber dediğimiz geniş bant artık herkesin ihtiyacı. İç ağda AC dediğimiz 5Ghz WiFi kablosuz iletişim gerekli, özellikle 2,4 bandındaki sınırlı kanal nedeniyle ciddi komşu WiFi cihazlar arasında interference kirlilik bulunmakta. Kurumlar işlerini daha verimli hale getirmek bireyler de çok ciddi içerik üretiyorlar, videodan birçok uygulamaya, oluşturdukları içeriği paylaşmak veya televizyona, depolama cihazlarına aktarmaları gerekiyor.
Eski teknolojiyle bu aktarım saatler sürebiliyor. Kullanıcılar artık oyun oynamak ve buradan kazandıkları tecrübeleri canlı yayınla sosyal medyadan paylaşmak istiyorlar. Bu işlemleri için güçlü bir modem router, AC teknolojisi ve VDSL/fiber internete ihtiyaç var. Mobil tarafta ise 4.5G ile hayatımıza giren hızlara çok seri bir şekilde alıştık. Buradan hareketle hem bireysel, hem de kurumsal alanda gelecekte ağ teknolojilerinin mobil ve sabitin birleştiği melez bir yapı olacağını ön görüyoruz. Fiber teknoloji ve WiFi en yüksek performansı hep sunarken, Mobil taraf ile birbirlerini tamamlayıcı olarak çalışacaklar. Tek bir operatör üzerinden alına hizmet evde, ofiste fiber WiFi ile ve mobilde kullanılabilecek. Bu hem daha güvenli, hem de üst düzey hızların paylaştırıldığı kullanıcı tarafında memnuniyet artıracak bir sistem de olacak.
Günümüzde kullandığımız cihazların çeşidi ve sayısı artıyor. Bu doğrultuda cihazların bağlandığı ağların kapasitesi, güvenliği ve yönetimi de kritik hale geliyor. Bu değişime ayak uydurulabilmesi için neler yapılması gerekiyor?
İşletmeler, öncelikle UTM Firewall kullanarak yerel ağlarını ve kablosuz iletişim trafiğini koruma altına almalılar. Mobil araçlar, bilginin istemeyerek de olsa paylaşılmasına neden olabilir. Mobil kaynaklı virüsler ve kötü yazılım içeren uygulamalar, şirket ağlarını etkileyebilir ve kişisel ya da kurumsal bilginin çalınmasına veya ifşa edilmesine olanak tanır.
Çalışanların akıllı telefonlarını kullanarak şirket ağlarına bağlanmaları, tedbir alınmadığında, bilgi güvenliğini tehdit etmektedir. Bir UTM Firewall ile gerçek zamanlı olarak iş ile alakalı akıllı telefon trafiği kapsamlı bir şekilde optimize edilebilir. Kurumlar, akıllı telefonların kullandığı birleşik ses ve veri iletişim uygulamalarını da kontrol altına almak zorundadırlar. UTM güvenlik ürünlerinin sunduğu uygulama tabanlı bant genişliği yönetimiyle sistemdeki “throughput” yoğunluğu ve gecikmeye duyarlı uygulamalar da kontrol altına alınabilmektedir.
HÜRRİYET Selim ÖZTÜRK 28.12.2016