Yaklaşık 160 yıllık sanayi geçmişi bulunan Gökçen Grup, Alman uçak firması Aquila’yı satın alarak havacılık sektörüne girdikten sonra Alman PHI mühendislik firmasını da alarak üretim yapısını teknoloji ve mühendislik alanına kaydırdı.
Alman uçak firması Aquila’yı satın alarak yerlileştiren Gökçen Grup, Aquila’nın ihtiyaçlarını karşılamak için Almanya’da satın aldığı PHI mühendislik firması ile de üretim yapısını teknoloji ve mühendislik alanına kaydırdı. Gökçen Grup, kendini karbon fiber gibi hafif yapılarda geliştirirken, aynı zamanda İTÜ ARI Teknokent’te yürüttüğü çalışmalar kapsamında güneşi de hapsetmeyi başardı.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) da kurucusu olan Osman Fevzi Efendi’nin 160 yıl önce tekstille temellerini attığı sanayi yolculuğu, bugün 5. kuşak temsilcileri ile yepyeni bir boyut kazandı. 2008 yılında tekstilden tamamen çıkarak otomotiv teknolojilerine yönelen grup, bu yılın başında satın aldığı Alman Aquila uçak firmasıyla birlikte artık teknoloji ve mühendislik üretip satan, yapıların hafifl etilmesi üzerine mühendislik çalışmaları yürüten bir yapıya kavuştu. BPlas CEO’su Celal Gökçen, hem bu tarihsel süreci hem de gruba yeni katılan Aquila’yı DÜNYA’nın Bursa Bölge Temsilcisi Ömer Faruk Çiftçi ile paylaştı. Havacılık ile bağlantısının 80’li yıllarda pilot brövesiyle başladığının ancak bu süre zarfında aklında uçak üretiminin bulunmadığını belirten Celal Gökçen, “Sürpriz bir gelişmeydi. Geçen yıl aralık ayının sonuna doğru bir akşam Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Recep Altepe beni aradı. Almanya’da Aquila fabrikasının satıldığını, kısa vadede alım yapamazsak başkasına satılacağını söyledi. Bu konuda ne yapabileceğimizi sordu. Biz bu noktada devreye girdik. 10 gün içinde de firmanın alımı için gerekli bütün çalışmaları yaptık. Tabii bir şeyi almak her zaman kolaydır. Daha sonra ondan bir değer yaratmak en zor kısmı. Bir yıldır ekibin kurulması, uçak imalatının sürdürülmesi, mevcut sertifikaların yeniden alınması konusunda çalışıyoruz” dedi. Uçak bakım kısmını da güçlendirdiklerini kaydeden Gökçen, Aquila’nın yanı sıra Cessna ile de bakım anlaşması yaptıklarını, ayrıca şu anda Aquila’da olan dizayn geliştirme, üretim ve bakım sertifikasının yanı sıra uçuşa elverişlilik belgesi verme yetki sertifikasını da bu sene sonuna kadar alacaklarını söyledi.
Aquila’nın ihtiyaçlarını karşılamak için Almanya’da 100 mühendis çalışanı bulunan Physical Electronics GmbH (PHI) adında bir mühendislik firması da satın aldıklarını hatırlatan Celal Gökçen, biyoteknoloji, nanoteknoloji, yüzey hafifl etme, kompozit gibi alanlarda yüzde 50 havacılık, yüzde 50 farklı sektörlere geliştirmeler yaptıklarını aktardı.
Turbo motor 2017 sonuna yetişecek
100 beygir motoru ile pilot eğitimi ve görerek uçuşlara uygun olan Aquila’nın 1.100 kilometrelik menzili bulunduğunu, 100 kilometrede 8 ile 9,5 litre arası 95 oktan benzin yaktığını dile getiren Gökçen, 250 kilo taşıma kabiliyeti ile toplam kalkış ağırlığın 750 kiloyu bulduğunu anlattı. Bunu 820 kiloya çıkarmak için çalışmalar yaptıklarını belirten Celal Gökçen, aynı zamanda 135 beygirlik bir turbo motor için de çalıştıklarını, 2017 sonuna kadar yetiştirmeyi planladıklarını bildirdi. Ayda iki adet Aquila uçak ürettiklerini, talep doğrultusunda bunu 4 adede kadar çıkarma kabiliyetleri bulunduğunu vurgulayan Gökçen, halihazırda 200 uçağın Avrupa ülkelerinde kullanıldığını, bu yıl içinde İngiltere Kraliyet Havayolları’nın pilot eğitimleri için 5 uçak sattıklarını, ayrıca Norveç, Almanya ve Avusturya’ya da satış yaptıklarını Fransa’ya satış için de görüşmelerin devam ettiğini aktardı. Celal Gökçen şu bilgileri verdi; “Bizim uçuş belgelerimizi Avrupa Birliği ülkelerinde geçerli. Amerika için sertifikasyonumuz, İsviçre ve Avusturalya için de sertifikasyonumuz var. Bu ülkelerde veya bu sertifikasyonları kabul eden bütün ülkelerde de uçabiliriz. Yılsonunda bir uçağımızı Türkiye’ye getirdik. Burada da müşterilerimize satabilme imkanımız olacak. Uçağın fiyatı 165 bin eurodan başlıyor.”
‘Bizde sivil havacılık hala gelişmiş değil’
Yıl içinde Aquila ile dünyanın önemli havacılık fuarlarından birine katıldıklarının ve büyük beğeni topladıklarının altını çizen Gökçen, “Öncelikle eski müşterilerimizin ilgisine maruz kaldık. Devam etme kararımızı duyunca çok sevindiler. 100 yıla yakın bir havacılık geçmişi olan bir kulübe fuarda bir uçak satışı oldu. Kulüp başkanının gözünden yaşlar aktı. Biz, bir hata mı yaptığımızı sorgularken, ‘Biz o kadar uzun zamandır bir Aquila almak için uğraşıyorduk ki, birikimimizi yaptık ve bu ilk Aquila’mız. O nedenle bunlar da sevinç gözyaşları’ dedi. Bu bizi gururlandırdı. İyi bir uçak firmasını aldığımızı bir kez daha gördük. Bu modeli o kişilere de layık olacak şekilde geliştirmek istiyoruz” diye konuştu. Türkiye’de sivil havacılığın henüz gelişmediğine dikkat çeken Celal Gökçen, Avrupa’da 793 noktaya uçabildiklerini belirtti. 4 kişilik bir uçağın geliştirilme sürecinin 15 milyon euro yatırımla 7 yılı bulduğunu kaydeden Celal Gökçen, maliyetin 60-70 kişilik bir uçakta ise 210 milyon euroya çıktığı bilgisini verdi. Aquila’nın gelecek modellerinde müşterilerinden alacakları geri bildirimle doğrultusunda hareket edeceklerini dile getiren Gökçen, bu çerçevede 4 kişilik bir uçak için de ön çalışmaların sürdürüldüğünü söyledi.
‘Uçakla birlikte bir dönüşüm sürecine girdik’
Bursa’nın orta ve yüksek teknolojiye yönelik hayata geçirmeye çalıştığı dönüşümü kendi bünyelerinde yaşadıklarını dile getiren Celal Gökçen şunları söyledi; “Yapımızda araç imalatı yok ama mühendisliğini yapabiliyoruz. Bünyemizde şimdi çelikle alüminyum, magnezyum, karbon fiber, karbon fiber karışımlı cam elyaf gibi hangi ağırlıkların hangi görevleri yaptığını bildiğimiz bir yapı oluşuyor. Kendimizi hafif yapılarda iyi bir yere getirmek için uçakla birlikte bir dönüşüm sürecine girdik. İTÜ’de devam eden projelerimizden biri de, güneş enerjisini yüzde 98 sönümleyebiliyoruz. Bu çok iyi bir değer. Geri yansımayı da aynı miktarda yok etmiş durumdayız. Dolayısıyla güneşten çok fazla ısı elde edebiliyoruz. Bu teknolojiyle ise örneğin buhar elde edebiliriz. Deniz suyundan tatlı su oluşturabiliriz. Çöp atıklarının tekrar yakılabilmesi için çamur kurutma maliyetini düşürebiliriz. Karbon yakıt kullanmadan suyu ısıtabilir ya da soğutabiliriz. Yaptığımız bir çalışmada oluşturduğumuz mikroorganizmalara havadaki CO2 miktarını düşürmek için CO2 yediriyoruz. Onlar büyüyor ve onlardan metanol ve dizel yapıyoruz. Bu çalışmaların hepsi mühendislik ve Ar-Ge çalışmalarıyla ortaya çıkıyor. Bunlardan çıkabilecek birçok teknoloji var. Uçakla yola çıktık. Uçaktaki çalışmalar bir mühendislik çalışmasına dönüştü. Şimdi buradan daha da ileriye taşımak zorundayız. Örneğin, hafif yapıyı geliştirmek ve elektrikli çalışan bir sistem yapmayı hedefliyoruz. Yaptığımız mühendislik çalışmasının sonucunu satın almak isteyen iki yabancı müşterimiz var.”
Know How’ı Türkiye’ye kazandıracak
Celal Gökçen, “Mühendislerimizin müşterileri Boeing, Airbus, Bombardier gibi markalar. Dizayn çizimleri üzerine mühendislik yaparak parça geliştiriliyor. Şu anda Airbus 320, 330, 350, 380 ile Boeing’in pek çok modelinde mutfak, banyo, oturma gruplarıyla alakalı 400’e yakın model çalışması ve mühendisliği yapılmış ve yapılmaya devam ediliyor. Ayrıca Mercedes, BMW, Volkswagen grubuna da hizmet veriliyor. Uçak şirketi ve mühendislik firması olarak Almanya’da bir yıl içinde 6 noktada hizmet verir hale geldik” diye konuştu. Ayrıca BPlas İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ARI Teknokent’te ve Bursa’da yer alan Ar-Ge merkezleri ile Aquila ve PHI ortaklığında geliştirmeler yaptıklarını anlatan Celal Gökçen, bu bilgi birikimini Türkiye’ye kazandırmayı hedeflediklerini ifade etti.
Bursa’da üretim 2017 sonunda
Üretimi Bursa’ya taşımak için adım attıklarını ve 2017 sonuna yetiştirmeyi hedefl ediklerini belirten Celal Gökçen, karbon fiber parçaların vakum altında pişirilmesi, kesilmesi gibi bazı ekipmanların üretim altyapısının BPlas bünyesinde oluşmaya başladığını anlattı.
Yüksek teknoloji de var, yüzyıllık turşu da
2 bin çalışanı bulunan Gökçen Grup bünyesinde BPlas’ın yanı sıra biyogaz tesisleri, atık su artırma tesisleri, rüzgar ve güneş enerji sistemlerine hizmet veren Norm AŞ, otomotiv sektöründe bir aracın tüm aksamlarının tasarımını ve mühendislik hesaplarını yürütebilen STEP AŞ ve Reitzel SA ortaklı turşu firması Zeytursan AŞ bulunuyor. 1987’de kurulan otomotiv yan sanayi kuruluşu BPlas ise Türkiye’nin en büyük otomotiv yan sanayi tedarikçilerinden.
DÜNYA 26.12.2016