İZMİR Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nin (İAOSB) düzenlediği 2. İnovasyon ve Arge yarışmasında dereceye giren üç proje ödüllendirildi.
İAOSB konferans salonunda düzenlenen törende konuşan İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş, dünya küresel büyümede yaşadığı sıkıntının aşılması sürecinde inovasyonun önemine değindi. Uğurtaş, “Özellikle gelişmekte olan ülkeler küresel büyümede yaşanan sıkıntıyı gelişmiş ülkelerden daha fazla hissediyor. Türkiye 2023 yılı için iddialı hedefler ortaya koymuştu. Bunlar arasında dünyanın en büyük 10 ekonomi arasında olmak, 500 milyar dolar ihracat gerçekleştirmek vardı. Hedeflerin ortaya konulmasından 3 sene sonra geldiği yer dünya sıralamasında 16’ncılıktan 18’inci sıraya gerilemek oldu. Başka bir ifadeyle biz yürürken rekabet içinde olduğumuz ülkeler koşturuyorlar. Türkiye bu çerçeveyi Ar-Ge ve inovasyon ile kıracak” dedi.
“TÜRKİYE’NİN BUGÜNKÜ SANAYİ YAPISIYLA BİR YERE GİTME ŞANSI YOK”
Gelişmekte olan ülkelerin Ar-Ge ve inovasyona çok önem vermesi ve tüm hedeflerin en önünde olması gerektiğini vurgulayan Uğurtaş, hükümetten Ar-Ge merkezi kurma desteğinde sayı kısıtını tamamen kaldırmalarını talep ederek, “Türkiye’nin yeni teknoloji ve inovasyonla ürün geliştirmeden bugünkü sanayi yapısıyla bir yere gitme şansı yok. Eğer böyle giderse 2023 yılında daha geriye geldiğimiz görürüz” diye konuştu.
AMAÇ İNOVASYONUN ÜTOPİK OLMADIĞINI GÖSTERMEK
Bu yarışmanın sanayiciler arasında farkındalık yaratmasını ve inovasyonun ütopik kavram olmadığını göstermek olduğunu dile getiren Uğurtaş,”Türkiye’de 30 yıldır tekstil bitecek ve Avrupa tekstilden çıkacak deniliyor. Avrupalı nitelikli tekstili ya kendi yapar ya da Türkiye’den alır. Çünkü Türkiye, kumaş tasarımı ve moda geliştirmede öndedir. ABD en pahalı ve inovasyon kattığı ürünleri kendi üretir. Türkiye olarak tekstilde ürünümüzün her noktasında yenileştirme geliştirme yapabiliriz. İlle de bilgisayarın uç noktasını yapmamız şart değil. O bilinç içimizde olmalı. Bunları yapabilmek için nitelikli eleman gerekiyor. Nitelikli elemanın temeli de üniversitelerdir. Ne yazık ki Türkiye’de temel bilimler dışlanmıştır. Mesleki liseler de temel bilimlerde olduğu gibi yeterince ilgi görmemekte. Kanaat önderleri ve basın gençleri meslek liselerine yönlendirmeli” dedi.
İNOVASYONDA ALMAMIZ GEREKEN ÇOK YOL VAR
Türkiye’nin ileri teknolojili üretim ve inovasyon endekslerinde geride olduğunu vurgulayan Uğurtaş sözlerini şu şekilde tamamladı:
“İleri teknolojili ihracat ülkemiz ihracatının yüzde 2’sini oluştururken, Çin yüzde 27, Güney Kore yüzde 35, İran bile yüzde 5 oranında ileri teknoloji ürünleri satıyor. İran ile bile karşılaştırıldığında ne kadar geride olduğumuzu görüyoruz. İnovasyon endeksinde Türkiye 36. sırada, Kore birinci sırada. Yunanistan bizim önümüzde. Demek ki inovasyonda almamız gereken çok yol var.”
Hilmi Uğurtaş’ın konuşmasının ardından yarışmaya katılan projelerin ekipleri kısa sunumlarını gerçekleştirdi. Sunumları takiben yarışmada 32 proje arasıdan dereceye giren ilk 3 projeye ödülleri verildi. Yarışmanın birincisi ‘Hibrit araçlarda enerji verimliliğini arttıran, yakıt tüketimini azaltan, araca entegre ısı geri kazanımlı dizel motorlu akü şarj ve enerji üretim sistemi, donanım ve algoritmalarının geliştirilmesi’ projesiyle EN-KO Elektronik Kontrol Sistemleri oldu. KASTAŞ Sızdırmazlık Teknolojileri firması ‘FR-200 Düşük sürtünmeli boğaz sızdırmazlık elemanı, sızdırmazlık elemanlarının çalışma performansının geliştirilmesi projesi’ ile ikinciliği elde etti. Norm Civata ise ‘Geometri ve imalat faktörlerinin bağlantı elemanları yorulma ömürlerine etkisinin tespiti ve yorulma ömrü artırılmış hafifletilmiş bağlantı elemanı tasarım ve üretimi’ projesiyle üçüncü oldu.
HÜRRİYET 03.11.2016