Bilimsel başarı haberleri gelince mutlu oluyorum. Bugünkü 3 haber de bu cinsten. Sabancı Üniversitesi’nden araştırmacılar, 2016 yılı Nobel Tıp Ödülü konusu da olan Otofaji temelli tedavi yöntemi önerdi… Bilim ve teknoloji yarışmasında Türk öğrenci dünya birincisi oldu… Bursalı mühendislerin ürettiği araç takip sistemi devrede…
Bilim haberlerini anlamak ve anlatmak bizim için de zor. Deneyeyim… Sabancı Üniversitesi’nde otofaji temel yolaklarını kontrol eden yeni ve önemli bir otofaji proteini bulunmuş. Bu önemli buluşa Doç. Dr. Devrim Gözüaçık Laboratuvarı imza atmış.
Otofaji bozuklukları kanserden parkinson hastalığına kadar birçok önemli hastalıkta rol oynuyor. Buluş hastalıklar için yeni tanı ve tedavi imkanlarına yol açabilirmiş.
AA muhabiri Andaç Hongur’un haberine göre, Sabancı Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, kalıtsal ve ölümcül bir hastalığın neden ve nasıl oluştuğunu keşfederek, hastalık için 2016 yılı Nobel Tıp Ödülü konusu da olan Otofaji temelli tedavi yöntemi geliştirmiş.
Açıklamayı Sabancı Üniversitesi yapmış. Doç. Dr. Devrim Gözüaçık‘ın yönetiminde, Moleküler Biyoloji, Genetik ve Biyomühendislik Programı doktora öğrencisi Öznur Bayraktar, beyin, kas ve kemik tutulumuyla giden, sakatlık ve bunamaya sebep olan, kalıtsal ve ölümcül bir hastalığın (IBMPFD, inkluzyon cisimi miyopatisi, kemik Paget’s hastalığı ve bunama sendromu) oluşum mekanizmasını keşfetmiş.
Araştırma ekibi, hastalığın bazı türlerinin tedavisinde kullanılabilecek bir yöntem olarak 2016 yılı Nobel Tıp Ödülü konusu da olan Otofaji temelinde bir tedavi yöntemi geliştirmiş.
Buluşun, IBMPFD hastalığının yanı sıra ALS, Parkinson, Hungtinton, Lewy Cisimi ve Machado-Joseph gibi hastalıkların daha iyi anlaşılmasına, kişiselleştirilmiş tanı ile daha etkili bir tedavi edilmesine yol açması bekleniyormuş.
Ancak şu an klinik öncesi aşamadaki çalışmanın hastalara uygulanması için ayrıntılı klinik araştırmalar yapılması gerekiyormuş.
DERGİDE YAYIMLANDI
Devrim Gözüaçık yönetimdeki araştırmacı ekip, Öznur Bayraktar, Özlem Oral, Nur Kocatürk, Yunus Akkoç, Karin Eberhart, Ali Koşar‘dan oluşuyor. Ekibin çalışmayı detaylı olarak ortaya koydukları makaleleri, uluslararası bilim dergisi PLOS ONE Ekim 2016 sayısında yayımlandı.
OTOFAJİ NEDİR
Tıp, genetik ve moleküler hücre biyolojisinde yeni ve yükselen bir alan olan Otofaji, son 10 yıl içinde genişleyerek en önemli temel ve klinik araştırma sahalarını kapsıyor.
Otofaji, vücudun geri dönüştürme mekanizması gibi işleyerek hücrelerdeki bozulan ve hastalıklı proteinlerin ve mitokondri gibi yapıların temizlenmesini sağlıyor.
Bu mekanizma sayesinde vücut kanser, alzheimer, parkinson ve diyabet gibi hastalıkları önleyebiliyor, mikroplarla savaşıyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
Otofajinin sağlık insan sağlığı açısından taşıdığı önemin anlaşılması ve Otofaji ile ilgili ilaç araştırmalarının hızlanması dolayısıyla 2016 yılı Nobel Tıp Ödülü, konu hakkındaki ilk araştırmaları başlatan Japon Profesör Yoshinori Ohsumi‘ye verildi.
Nobel ödül töreni İsveç’te 10 Aralık tarihinde yapılacak.
Türkiye’de Otofaji araştırmalarına adanmış “ilk ve tek” laboratuvar olan Gözüaçık’ın laboratuvarı, uluslararası arenada Türkiye’yi temsil ediyor.
* * *
Haberi okuyunca verdiğim tepkiyi başlığa yazdım. Bir daha tekrarlayayım: “Dilerim Türkiye’ye 3. Nobel Ödülü kazandıran çalışma olur.”
Dilerim, Orhan Pamuk’un 2016’da Nobel Edebiyat Ödülü, Aziz Sancar’ın 2015’te Nobel Kimya Ödülü’nü alması gibi bir sonuç alırız.
Bilim ve teknoloji yarışmasında
Türk öğrenci dünya birincisi oldu
Brezilya‘nın Novo Hamburgo şehrinde 25-30 Ekim 2016 tarihleri arasında düzenlenen, Amerika’daki Intel-Isef yarışmasından sonra gelen dünyanın en büyük ikinci uluslararası proje yarışması olan 31. MOSTRATEC Uluslararası Bilim ve Teknoloji Yarışması’ndan iyi haber var.
Bu yıl 21 farklı ülkeden toplam 800 projenin 13 ayrı kategoride yarıştığı MOSTRATEC Uluslararası Bilim ve Teknoloji Yarışması’nda “Buharla değişen boyutlar” isimli projesi ile mücadele eden Okyanus Koleji 12. sınıf öğrencisi Naim Harun Çerkezi jüri tarafından dünya birincisi seçilmiş.
Brezilya, Arjantin, Bosna Hersek, Kazakistan, Kırgızistan, Şili, Çin, Kolombiya, Danimarka, ABD, Hollanda, Hindistan, Endonezya, İtalya, Meksika, Paraguay, Peru, Portekiz, Tunus ve Uruguay‘dan gelen öğrenciler arasında yer alan Harun Çerkezi, projesini matematik öğretmeni Mete Doğanay danışmanlığında ve Bargem birimi koordinatörlüğünde tasarlamış.
Çerkezi, “Dimensions Being Altered With Vapor” yani “Buharla değişen boyutlar”isimli projesi ile Teknoloji/Materyal Tasarımı kategorisinde yarışmış ve altın madalya almaya hak kazanmış.
Çerkezi’nin 2 boyutlu olan görüntüleri kendi tasarladığı soğuk buhar sistemleriyle 3 boyutlu görüntü olarak aktarabildiği, ekonomik açıdan uygulanması kolay olan ve birçok alanda uygulanabilen yöntemi, özellikle eğitim sisteminde birçok dersin konu anlatımına entegre edilebiliyormuş.
Böylece öğrencilerin dersi daha bütünsel olarak algılamaları ve teknolojiyi farklı ve eğlenceli yöntemlerle öğrenmeleri sağlanabilirmiş.
Naim Harun Çerkezi’nin projesinde materyal olarak geliştirdiği bilgisayar programı, soğuk buhar sistemlerini ve projeksiyonu kullanarak görüntüleri sanki yanınızdaymış gibi hissetmenizi sağlıyormuş.
* * *
Şimdi sıra Çerkezi’nin yaptıklarını ekranlarda izlemek, uygulamada, sınıflarda görmekte.
Genç kardeşimin başarılarının devamı diliyorum.
Bursa’da 3 bin 300 servis
yerli araç takip sistemiyle denetleniyor
Bursalı mühendisler tarafından yüzde 100 yerli yazılım ve üretimle geliştirilen araç takip sistemi SERTEK, Bursa Servis Araçları Esnaf Odasına bağlı 3 bin 300 araç ULUTEK Teknoloji Geliştirme Bölgesi‘ndeki merkezden takip edilecekmiş.
Açıklama Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden yapılmış. Başkan Recep Altepe, Bursa Servis Araçları Esnaf Odası sermayesi ile kurulan ULUTEK’teki Ser-Odasan firmasının ilk yerli teknoloji üretimini yerinde incelemiş.
Bursalı mühendislerce hazırlanan araç takibi, araç içi ve dışı kayıt yapan SERTEK’in çalışma sistemi hakkında Oda Başkanı Sadi Aydın‘dan bilgi alan Altepe, şehir içi trafik yoğunluğunun ancak akıllı şehir içi taşımacılık sistemleriyle ortadan kalkacağını, bu alandaki tüm çalışmaları destekledikleri söylemiş.
Altepe, üretimi tamamlanan sistemle odaya bağlı 3 bin 300 aracın merkezden yönlendirilmesi, trafik yoğunluğunun azaltılması ve verimin artırılmasının amaçlandığını anlatmış ve eklemiş:
“Araçlara montaj çalışması başlayacak. Bu sistemle hem daha güvenli yolculuk hem de kamera sistemleriyle huzur ortamı sağlanmış olacak. Merkeze bağlantılı olarak araçların şehir içinde yönlendirilmesi sağlanacak.
Servis araçları, yoğunluk durumuna göre daha kısa hatlara ve en uygun güzergâhlara yönlendirilecek. Böylece hem servis aracı işletmecisi olan esnafımız kazanacak hem de servis kullanan vatandaşlarımızın huzur ve güvenliğine katkı sağlayacak.
Bu çalışmaya imza atan esnaf odamızı kutluyorum. Büyükşehir Belediyesi olarak sistemin tüm araçlara montajı konusunda gerekli desteği de sağlayacağız.”
Aydın şöyle konuşmuş:
“Bize personellerinin can güvenliğini emanet eden iş adamlarımız adına, en sevdikleri varlıkları olan yavrularını bize teslim eden velilerimiz adına çok mutluyuz. Çünkü yazılım ve donanımı yüzde 100 Bursalı mühendislerimize ait olan ilk üretimimizin startını Büyükşehir Belediye Başkanımızla birlikte veriyoruz. Projeyi trafik yoğunluğuna karşı ortak çözüm üretmek hedefiyle hayata geçirmiş buluyoruz.”
* * *
İşte örnek alınacak, başka kentlere de götürülmesi gereken bir çalışma daha.
Alınan güzel ve olumla sonucun yaygınlaşması ne iyi olur.
Bu işi başaranlara ne kadar iyi gelir.
Hadi haberi olan, olmayana haber versin.
* * *
Herkesin, her zaman iyi haberler alması dileğiyle…
HÜRRİYET Necdet Doğan 02.11.2016