Türkiye’ye havacılık alanında sınıf atlatacak, hatta Atatürk’ün ölümüyle rafa kaldırılan havacılık endüstrisine, ülkemizin yeniden ve güçlü şekilde dönme imkânı sağlayacak başta Bayraktar İnsansız Hava Araçları (İHA) olmak üzereTAI’nin ANKA’sı gibi projeler çok önemli. Konuyu araştırmadan, bilip bilmeden ve yanlış şekilde gündeme getirilmeleri de fayda sağlamıyor.
Yurtdışından aldığımız İsrail’in Heronlarına göre ekonomik rakamlara mal edilen ve üstelik başlangıç finansmanı da özel şirkete yüklendiği için devlete Ar-Ge yükü bırakmayan Bayraktar İHA projesinin hikâyesini, ihale serüvenini, teslimatındaki sıkıntıları ve yapılan haksızlıkları bilmeden, nedenlerini araştırmadan eleştirmek üzere masa başına oturmak iyi niyet içermiyor.
Önce merakları gidereyim. Heronların (tedarik ve lojistiğiyle birlikte 10 adet için 250 milyon dolar) beşte bir fiyatına Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanterine giren Bayraktar TB2 İHA’lar (12 adet) için ödenen rakam 47 milyon dolar civarındaydı. Özdemir Bayraktar, oğullarıyla daha Cumhurbaşkanı Erdoğan ile dünür olmadan 15 yıl önce milli İHA geliştirip üretmeye başladı. Ayrıca Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) 2013 Faaliyet Raporu’nda, Bayraktar İHA, TAI’ninANKA’sı gibi projelerin bedelleri yayınlanmış durumda.
Açıkçası, Türkiye’nin böyle bir İHA geliştirmiş olması karşısında diğer detaylar çok önemli değildi. “Velev ki Heronların beş katı fiyatına olsun, yerli ve milli olduğundan Bayraktar TB2’lerin başarısı önemlidir” mealindeki iyi niyetli yorumlara gazeteci olarak ben dahi tahammül edemezken, varın işin sahiplerinin moral ve motivasyonunu siz düşünün.
Ayrıca Kale-Baykar iş ortaklığının, 2007 yılında SSM tarafından başlatılan taktik İHA projesine girebilmek için devletten herhangi bir maddi destek almadığı gibi üstüne yarım milyon dolarlık teminat mektubu verdiğini bir kenara not düşeyim.
Bu konulara eleştirel yaklaşan bir kalem sahibi, Emniyet Genel Müdürlüğüenvanterine giren Bayraktar TB2’nin maliyetine ulaştığında ne düşünmüş olabilir? Ekonomi Bakanlığı’nın 15 Kasım 2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan bir tebliğinde, Baykar Makina’nın 36 milyon 77 bin dolarlık üretim değerini tespit etmiş. Yanılmıyorsam bu rakam, Emniyet Genel Müdürlüğü için üretilen 4 adet yer kontrol ve 6 adet İHA, lojistik ve altyapısını kapsıyor.
Herkese açık olan bu bilgiler varken, sanki yokmuş gibi dezenformasyon yapmanın amacı ne olabilir?
KENDİ SINIFINDA DÜNYANIN EN İYİSİ
Her ne kadar proje taktik İHA olarak isimlendirilse de orta irtifa ve uzun menzil (MALE) sınıfı İHA konseptine uygun olarak geliştirilen Bayraktar TB2’yi rakiplerinden ayıran çok sayıda özelliği var. Milli ve özgün, tam otomatik uçuş kontrol özellikleriyle, hangardan pist başına kadar taksi, kalkış, seyir, iniş ve park yapabiliyor. Ayrıca özgün seyrüsefer ve sensör füzyonu uygulamalarıyla dünya klasmanında en ileri teknolojik seviyeye sahip keşif ve gözetleme özelliği var.
Özetle fiyat olarak kıyaslamaya çalıştığımız İsrail’in Heronlarına göre operasyonel olarak Türkiye’ye büyük katkı sağlıyor. Hem milli hem uçuş otomasyonu açısından en ileri teknolojiye sahip. Cumhuriyet tarihimizde milli hava araçları arasında Türk havacılık tarihindeki rekorlara da imza atmıştır.
Bayraktar TB2’nin milli imkânlarla geliştirilen kritik aksamları, yazılım ve donanımlarındaki yerlilik oranı yüzde 93. Geriye kalan yüzde 7’lik bölüm ise yurtdışında rafta hazır bir şekilde bekleyen ticari ürünlerden oluşuyor. Hiçbir şekilde kritik malzeme değiller ve yurtdışından tedarikinde ihracat kısıtlaması olmayan malzemeler. Dolayısıyla ülkemizde ilk defa böylesine ileri teknoloji bir alanda bağımsız, milli, özgün ve ihracat kısıtlaması olmayan bir ürün var elimizde. Türkiye’nin ihracatını bu tarz ürünler coşturur. Dosta da güven verir.
Türkiye bugün terörün her türüyle mücadele ederken, özellikle Güneydoğu’daki ve sınırlarımızdaki teröristlerin etkisizleştirilmesinde Baykar’ın geliştirdiği silahlı ve silahsız İHA’ların çok önemli katkılar sunduğunun unutulmaması lazım. HattaBayraktar TB2 bürokratik ayak oyunlarıyla geciktirilmemiş olsaydı, bugün çok daha fazla insansız hava aracımız olacaktı. Türkiye’nin terörle mücadelesinde de etkisini mutlak surette hissedecektik. Evet eleştirel bakalım, sorgulayalım, ama bilerek, bir bilinçle hareket ederek yapalım. Siyasi gaye güderek ülkemizin milli menfaatlerine zarar vermeyelim.
HABERTÜRK Güntay ŞİMŞEK 21.09.2016
