Yeni Nesili Anlatan Farklı Bir Kitap: Ben Nesli

0

Hemen hepimizin zaman zaman sığındığı klişe bir cümledir “Şimdiki gençler…” Bu cümle duruma göre çeşitli sıfatlarla tamamlanır; zeki, terbiyesiz, rahat gibi. Peki bu saptamaların ne derece doğruyu yansıttığını veya bu saptamaları yapan kişilerin, kendimiz de dahil, hangi verilere dayalı olarak bu sonuçlara ulaştığını hiç düşündünüz mü?

Jean Twenge bunu düşünmüş ve bu klişe cümleyi verilere dayalı olarak sorgulamış. Hem de öyle böyle bir veri değil ki nesiller üzerine yapılmış en geniş kapsamlı araştırma sonuçlarına ulaşmış. 60 yıllık süreç ve tam 1.3 milyon kişi üzerinde yapılan araştırma bulguları yazarın gözlemleri ile bütünleştirilerek adeta nesillerin haritası çıkarılmış. Ben Nesli, gençlerin neyi, neden ve nasıl yaptıklarını ayrıntısıyla tarif etmiştir.

Önemli gördüğüm bazı saptamaları sizlerle paylaşmak istiyorum

  • Ben nesli (1970 ve sonrası doğanlar) hiçbir neslin sahip olmadığı özgüvene ve aynı oranda kaygıya sahip. 1950 ile 1990 yılları gençlerinde kaygı artış oranı % 85.
  • Özgürlüğü en fazla savunan nesil olmalarının yanında takım çalışması ve işbirliğinde en çok zorlanan nesil.
  • Onları kendi neslimizin değerlerine uymaya zorlamak yani onları değişime zorlamak anlamsız. Bu, bir Amerikalıya “Çinli ol” demek gibi. Bunun yerine o kuşağı anlamaya çalışmalıyız.
  • Çevre tarafından onaylanma ihtiyacı duymuyor, bunun yerine kendi arzularına göre yaşıyorlar. Mutlu oldukları şeyin peşindeler. Bu durum toplumun çöküşüne işaret ediyor.
  • Çoğu zaman sırf muhalefet etmek için toplumsal tüm dayatmalara karşı çıkıyorlar ve kendi fikirlerinin en değerli olduğuna inanıyorlar.
  • Medya, Ben neslinin özgüvenini adeta boş bir balon gibi şişiren yayınlarla dolu. Yazar bununla ilgili çizgi filmlerden (Simpsons) tutun da pek çok dizi, sinema ve programlardan örnekler veriyor.
  • Dini inançları zayıf. Ayrıca bu nesilde toplumsal güven düşüyor. Kendi içlerine kapanmaya eğilimliler. Buna karşılık duygularını ifade etmede hiçbir çekinceleri yok. Çünkü özgürler (!)
  • Kendilerini iyi hissetmeleri adına eğitimde şişirilmiş notlara alışıklar. Ancak herkesin çok iyi olduğu bir iş dünyasında rekabet etmeleri zor. Kısacası okuldaki hayatla iş dünyası birbirine uymuyor. Bu durum ben neslinin iç çatışma yaşamasına neden oluyor, stres ve gerginliği arttırıyor.
  • Aslında iddia edildiği gibi şımarık değiller. Çünkü zaten bireyin yüceltildiği bir dünyaya doğdular. Kendi zamanlarının özelliklerini yansıtıyorlar o kadar.
  • Sürekli pompalanan benzersiz, biricik, özel gibi imajlar egolarını şişiriyor. Şişen ego hayalciliğe sürüklüyor. Buna karşılık gerçekleşmeyen hayalleri onların kendilerini değersiz hissetmelerine yol açıyor.
  • Her şeyin en iyisini istiyorlar. En lüksünü, en gösterişlisini. Ünlü olma peşindeler.

Kitapta bunlara benzer pek çok konu ele alınmış. Eğitim, aile, cinsellik, iş hayatı, din, medya, toplumsal hayat gibi alanlarda verilere dayalı yorumlar dikkatinizi çekecektir. Anlatım oldukça akıcı ve çarpıcı, bilgiler sizi şaşırtabilir. En azından bundan sonra klişe cümleler yerine bilimsel olarak nesillerle ilgili yorum yapmanıza olanak sağlayacaktır.

Size önerim kitabı okurken Türkiye ile bir karşılaştırma yapmanız. Özellikle eğitimcilere ve sosyal bilim araştırmacılarına faydalı bir kitap olduğu kanaatindeyim. Ayrıca yazarın araştırma sürecini kitabın sonunda anlatmış olması araştırmacılar için güzel bir örnek olabilir.

 

CLASSLOOM  06.09.2016

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here