Nesnelerin İnterneti (iOT) hayatımızı nasıl değiştirecek?

0

Sıkça duyduğumuz Nesnelerin İnterneti nedir; bugün hangi cihazlarda kullanılıyor?

 

Nesnelerin İnterneti (Internet of Things veya IoT olarak da tanınıyor) bilinen teknoloji, neredeyse her şeyi birbirine bağlama ve akıllandırma amacını taşıyor. IoT için piyasadaki en iyi örneklerden biri, PC’niz veya telefonunuz üzerinden kontrol edebildiğiniz, alışkanlıklarınızı öğrenebilen akıllı termostatlar.

 

Doğru IoT cihazlarını seçerek evinizde her tür işi otomatik hale getirmeniz mümkün. Örneğin fitness izleyiciniz ışıkları kapattığınızda uykunuzu takip ederek sizi uyandırmak için doğru zamanı belirleyebilir ve kahve makinesiyle termostata devreye girme talimatı verebilir. Xbox One’ınızın Kinect kamerası, siz işteyken evinizi izleyebilir ve şüpheli bir şey olduğunda sizi uyarabilir; buzdolabınız eksik olan şeyleri alışveriş listenize ekleyebilir. 

Windows 10 ve IoT ilişkisi

Windows 10’un bu teknolojide nerede yer aldığını merak ediyor olabilirsiniz. Cevap basit; her yerde. Windows 10 bize yalnızca görünümü hoş bir arayüz sunan işletim sistemi değil. Microsoft, işletim sisteminde yaptığı değişikliklerle onu hiç olmadığı kadar esnek hale getirdi. Windows 10 sayesinde geliştiriciler, her tür cihaz için uygulama geliştirebiliyorlar. Bu cihazlar, bağlı oldukları cihazlara göre çalışma yöntemlerini de değiştirebiliyor. Örneğin Continuum adlı teknoloji, Windows’lu telefonların bir klavye ve monitöre bağlandıklarında PC gibi çalışmalarını sağlıyor. Örneğin mobile yönelik Outlook, ekrana bağlandığında PC’dekine benzer bir görünüme bürünüyor.

 

Windows’un Nesnelerin İnterneti cihazlarına yönelik Windows 10 IoT Core olarak bilinen bir sürümü de bulunuyor. IoT cihazları için geliştirilen bu Windows 10 sürümü, robot projelerinde, hava durumu cihazlarında, internete bağlı saatli radyolarda ve birçok ev ürününde kullanılıyor.

 

Nesnelerin İnterneti’nin çok büyüyeceğinden herkes emin olsa da, çoğu firma kendi kullandığı yöntemlerin en iyisi olduğuna inanıyor. Bunun sonucunda ortaya birbiriyle uyumlu olmayan, aynı işi yapan birçok cihaz ortaya çıkıyor. Standart savaşları içindeApple‘ın HomeKit’ini, Google‘ın Brillo’sunu, Samsung‘un Smart Things’ini sayabiliriz.

 

İnternete bağlı teknolojilere iyi bir örnek olarak Philips‘in Hue aydınlatma sistemini verebiliriz. Bu sistem akıllı saatlerden, mobil cihazlardan ve üçüncü parti uygulamalar yoluyla Windows 10 üzerinden kontrol edilebiliyor. Ampuller, kablosuz bir cihaz yardımıyla router’ınıza bağlanıyorlar. Farklı renklerde ampulleriniz varsa ışıklandırma “tarifleri” oluşturabiliyor ve parlaklığı ayarlayabiliyorsunuz. Bununla birlikte üç ampulün fiyatı 199 doları bulduğundan, Philips’in çözümünün ucuz olduğu söylenmez.

 

Bazı üreticiler, Philips Hue uyumlu ampuller üretse de Philips, yaptığı bir firmware güncellemesiyle bu üçüncü parti ampulleri devre dışı bıraktı. Bunun üzerine büyük tepki alan firma, fikrini değiştirdiğini söyledi. Bu yaşananla birlikte Nesnelerin İnterneti’nin potansiyel bir tehlikesi ortaya çıktı: Kullanmak istediğiniz cihazları birbirine bağlayamıyorsanız, Nesnelerin İnterneti’nden çok Birkaç Nesnenin İnterneti ile baş başa kalıyorsunuz.

 

HÜRRİYET  19.08.2016

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here