Volvo’nun PowerPulse teknolojisi ne yapacak?
Volvo son yıllarda hazırladığı sıra dışı tasarımları ile otomobil dünyasında ilgi odağı olmaya devam ediyor. Tasarım dışında İsveçli otomobil üreticisi teknoloji alanında da oldukça yükseklerden uçuyor.
Volvo‘nun en yeni modeli S90’ın lansmanında da tanıtılan yeni PowerPulse teknolojisi oldukça ilgi çekti.
Peki Volvo dizel motorlardaki turbo tepkisinin daimi sorununa çözüm bulabildi mi? Audi sorunu elektrik tahrikli takviyelerle çözmeye çalışırken ve BMW üçlü turboları araştırırken, Volvo bilim adamları çok basit bir alternatif buldu
‘PowerPulse’ adı verilen patentli sistem Volvo’nun en yeni dizel motoru olan D5’e uygun ve ilk olarak yeni V90’da sunulacak. Bu sistem 48 V’luk e-booster sisteme göre hem daha ucuz hem de daha çabuk kullanıma hazır bir alternatif olarak övülüyor.
Volvo geliştirme mühendisi Ragnar Burenius karşılaştırmayı şöyle yapıyor:
“Daha önce e-booster sistemleri düşündük, ancak bu sistem 48 V için elektronik kablolama, daha geniş bir alternatör ve ikincil bir bataryaya ihtiyaç duyuyor. Bundan dolayı bu sistem yeni modüler motor stratejimize uygun değildi. Ayrıca bu sistemin endüstriyel açıdan olgunluğa eriştiğini düşünmüyoruz.”
Turbo etkinliğini için sıkıştırılmış hava kullanmak
Her ne kadar D5 motorda turbo gecikmesini azaltmak için 38 mm ve 53 mm çaplarında, küçük olanın büyük turboyu beslediği iki adet sıralı Borg-Warner turbo kullanılsa da, egzoz manifolduna gönderilen bir miktar sıkıştırılmış hava bu konuda daha fazla yardım sağlıyor. Bu sıkıştırılmış hava, 20,000 devirde rölantide çalışan küçük turboyu sadece 0.3 saniyede tam çalışma devri olan 150,000’e ulaştırıyor.
Burenius’a göre bu eşsiz teknoloji aynı sonuç için 48 V’luk e-booster’dan hatırı sayılır mertebede daha ucuz ve farklı motor boyutları için ölçeklendirilebilir. ‘Peki benzinli motorlarda çalışabilir mi?’ sorusuna Ragnar Burenius:
“Teorik olarak mümkün, ancak tamamlayıcı sistemle nasıl bir etkileşim göstereceği büyük bir soru. şeklinde cevap veriyor.
Sistemin çalışma prensibini adım adım inceleyelim:
1) Basınçlandırılmış hava tankı
Elektrik tahrikli bir kompresör ve basınçlandırılmış hava tankı, diğer motor çeşitlerinde hibrit elemanlara ev sahipliği yapan boşlukta güç aktarım sistemine montajlanmış. Hava filtresinden alınan taze hava 2 litrelik 12 bar basınçtaki tankta saklanıyor ve sürekli yeniden dolduruluyor. Böylece sürüş esnasında ve uzun park zamanlarında da tankta yeterli miktarda basınçlı hava olduğundan emin olunuyor.
2) Daha çok ve daha erken gelen güç
Kilit nokta gücün ne zaman ve nerede sağlandığı. Yeni motor, durur halden kalkıştaki ilk saniyede standart D5’e göre iki kat daha fazla güç sağlıyor. Bununla beraber maksimum güce ulaşma süresi de daha kısa, bu özelliğiyle 3.0 motora sahip rakiplerini ilk 60 metrede az farkla geçebiliyor.
3) Sağ ayak ile kontrol
Hava takviyesi, kalkış veya geçiş hamlelerinde olduğu gibi sürücünün değişen gaz tepkisiyle tetikleniyor. Yaklaşık 12 barda olan ve saniyenin onda biri kadar etkiyen bir hava atımı, egzoz manifolduna gönderilerek burada ani bir basınç değişimine neden oluyor. Böylece küçük turbonun hızı artmış oluyor.
4) İki turbonun hikayesi
Daha küçük olan yüksek basınç turbosu, sürüş koşullarına göre 2500- 2750 devir arasında baskın olan taraf. Bu devir aralığı kararlı veya değişken ivmeye bağlı olarak değişiyor. Bu devir aralığından sonra ise daha büyük boyuttaki
HÜRRİYET 10.06.2016