‘Yerli otomobil yürüyen bilgisayar olacak’

0

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık Yerli otomobil ile ilgili detayları anlatarak, “Piyasaya  çıktığında, herhangi bir araç olarak çıkmayacak. İddialı bir cümle kullanıyorum, üreteceğimiz  araç dört tekerlekli yürüyen bilgisayar olacak” dedi.

“Üreteceğimiz araç dört tekerlekli yürüyen bilgisayar olacak”    – – “TÜBİTAK’ta geliştirdiğimiz  batarya teknolojilerini, Türk Otomobilinde kullanacağız. Bu araç, 2 liralık şarj  maliyetiyle, büyük şehir trafiğinde 100 kilometre yol yapabilecek” – “Şehirler  arası yolculuklarda ise arabadaki küçük Jeneratör devreye girerek bataryayı şarj  edecek. Yani şarjı istasyonda değil de aracımızda taşıyacağız. Bunun anlamı şu,  20 litrelik yakıtla bin kilometre mesafeyi katedeceğiz”

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “(Yerli  otomobil) Piyasaya çıktığında, herhangi bir araç olarak çıkmayacak. Dünyaya,  birçok yeni teknolojiyi sunan, farklı, yeni bir araç olacak. İddialı bir cümle  kullanıyorum, üreteceğimiz araç dört tekerlekli yürüyen bilgisayar olacak” dedi. 

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından  Ekonomi Bakanlığının desteği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin  koordinatörlüğünde TÜBİTAK MAM TÜSSİDE’nin GebzeYerleşkesi’nde düzenlenen 5.  Otomotiv Ar-Ge Proje Pazarı ve Komponent Tasarım Yarışma etkinliği düzenlendi.

Bakan Işık, programın açılışında yaptığı konuşmada, bugünün otomotiv  sektörü ve yerli otomobil projesi için bir dönüm noktası olacağına inandığını  belirterek, Türk Otomobili Geliştirme Projesi’nde, çok önemli bir mesafe  aldıklarını söyledi.

Bugün itibarıyla, özel sektörle, otomotiv yan sanayisiyle,  üniversitelerle, öğrencilerle, akademisyenlerle, çok daha yakın bir işbirliği  sürecini başlatacaklarını dile getiren Işık, proje pazarı ve komponent tasarım  yarışmasının da bu açıdan çok iyi bir başlangıç olacağını anlattı.

Işık, yerli bir otomobil markası oluşturulamamasının insanların içinde  adeta bir ukde kaldığına dikkati çekerek, Türk otomobili yapmanın toplumun öz  güveni açısından son derece önemli olduğunu ifade etti.

‘ÖYLE BİR OTOMOBİL YAPACAĞIZ Kİ…’  

“Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın öncülüğünde bu projeye  başlarken, sadece bu gerekçeden hareket etmedik. Türk otomobili projesini  başlattık, çünkü bu, ekonomik ve rasyonel bir ihtiyaçtı ve tam zamanıydı.” diyen  Işık, şöyle devam etti:

“Türkiye’nin en başarılı olduğu sektörlerin başında otomotiv geliyor.  Üretimde sahip olduğumuz başarı, ülkemizin nüfusu, gelir seviyemizin yükselmesi,  iç ve dış pazar imkanlarımızın çeşitliliği gibi faktörleri yan yana koyduğumuzda,  sektörde milli bir markaya olan ihtiyaç, zaten ayan beyan ortadadır. Ancak, Türk  Otomobili Projesi, sadece otomotiv sektöründe bir milli marka oluşturmak için  yürütülen bir proje değildir. Biz öyle bir otomobil yapacağız ki dünyanın her  yerinde satılabilecek, talep edilecek. Yani, yapmış olmak için iş yapmayacağız.  Tüm küresel pazarları hedefleyen, otomotiv sektöründe ciddi rekabet avantajı olan  ve sektörü farklılaştıracak, sektöre yeni açılımlar kazandıracak bir iş  yapacağız.”

‘TÜRK MARKASI ALTINDA OTOMOBİLLER ÜRETECEĞİZ’  

Bakan Işık, Türk Otomobili Projesi’nin sadece otomotiv sektörünü  ilgilendiren bir proje olmadığına işaret ederek, “Evet, bu projenin çıktılarından  biri olarak, Türk markası altında otomobiller üreteceğiz. Ancak bu projenin esas  çıktısı, hayatın her alanına dokunacak yeni teknolojiler olacaktır. Türk  otomobili, üniversitelerimizin ve sanayimizin inovasyon gücünü hayata geçirecek,  tetikleyecek ve ülkemizi küresel rekabette söz sahibi yapacak bir projedir.  Otomobilimiz, yeni teknolojiler geliştirmek için adeta bir platform işlevi  görecektir.” diye konuştu.

Özellikle sensör teknolojileri, otonom araç sistemleri, yazılım,  nesnelerin interneti gibi alanlarda, birçok Ar-Ge projesini, bu platform  üzerinden ticarileştirmiş olacaklarını anlatan Işık, Türk otomobili sayesinde  fikirlerini ticarileştirme imkanı bulan mucit ve girişimcilerin, işlerini  büyütebileceğini ve geliştirilebileceğini söyledi.

Işık, Türk otomobili ile yeni teknolojilere tarihçe kazandırmış  olacaklarını vurgulayarak, “Burada tarihçe kazandırmak derken şunu kastediyoruz,  Türk otomobili, yerli ve yeni teknolojilerin sahaya inmesini, pratiğe  dönüşmesini, gerçekleşmesini sağlayan bir platform vazifesi üstlenecek. Türk  otomobili sayesinde, bu teknolojiler, raflarda veya proje dosyalarında  kalmayacak, rüştünü ispat eden ürünler olarak, dünyaya açılacak.”  değerlendirmesinde bulundu.

‘2 LİRALIK ŞARJLA 100 KM YOL’  

Bugün araçlardaki parçaların yüzde 70’inin gelecek dönemde  kullanılmayacağını, 2030’lu yıllarda bir aracın maliyetinin yarısını otomotiv  elektroniği ve yazılımın oluşturacağını anlatan Işık, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“TÜBİTAK’ta geliştirdiğimiz batarya teknolojilerini, Türk otomobilinde  kullanacağız. Bu araç, 2 liralık şarj maliyetiyle, büyük şehir trafiğinde 100  kilometre yol yapabilecek. Şehirler arası yolculuklarda ise arabadaki küçük  jeneratör devreye girerek bataryayı şarj edecek. Yani şarjı istasyonda değil de  aracımızda taşıyacağız. Bunun anlamı şu, 20 litrelik yakıtla bin kilometre  mesafeyi katedeceğiz. Bunun anlamı, şu anda yakıt tasarrufu en yüksek olan aracın  bile yarısından daha az yakıtla aynı mesafeyi gitmiş olacağız. Aracımızın en  belirgin vasıflarından birisi de otonom araç sistemleriyle donatılması olacak.  Savunma sanayiinde hava araçlarında kullandığımız Gerçek Zamanlı İşletim  Sistemi’ni, Türk otomobiline de uyarlamayı hedefliyoruz. Bu sistem, aracın  kontrolü, güvenliği ve yakıt tüketimiyle ilgili önemli avantajlar sağlayacak.  Mesela bu sistem, yolun, havanın, araç ekipmanlarının durumuna ve sürücünün  kullanım tarzına göre, yakıt tüketimini anlık olarak ayarlayacak.”

‘ÜRETECEĞİMİZ ARAÇ YÜRÜYEN BİLGİSAYAR OLACAK’  

Işık, araçta sensör teknolojilerini ve araçlar arası iletişim  sistemlerini de kullanacaklarını vurgulayarak şunları kaydetti:

“Diyelim ki öndeki araca, kaza riski oluşturacak şekilde aşırı  yaklaştınız. Araç, mevcut sensör teknolojilerinden çok daha hızlı bir şekilde  bunu tespit ederek fren sistemini devreye alacak. Ancak fren yapma mesafesi  yeterli olmazsa, öndeki araçla iletişim kurarak, eğer müsaitse o araçtan hızını  artırmasını isteyecek. Öndeki araçta bu talebi alacak, çok hızlı bir şekilde  değerlendirecek ve önü müsait ise hızını artıracak. Bütün bu işlemler, adeta  saliseler içinde yapılacak.”

Türk otomobilini, bu tür teknolojik donanımlarla zenginleştirmeye  büyük önem verdiklerini dile getiren Işık, “Piyasaya çıktığında, herhangi bir  araç olarak çıkmayacak. Dünyaya, birçok yeni teknolojiyi sunan, farklı, yeni bir  araç olacak. İddialı bir cümle kullanıyorum, üreteceğimiz araç dört tekerlekli  yürüyen bilgisayar olacak.” değerlendirmesinde bulundu.

Konuşmasının ardından protokol üyeleriyle birlikte 5. Otomotiv  Komponent Tasarım Yarışması’nda dereceye girenlere ödüllerini veren Işık, daha  sonra dereceye giren projelerin yer aldığı sergiyi gezdi.

MİLLİYET 05.05.2016

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here