Gelecek eğitim yılından itibaren bilişim teknolojileri ve yazılım dersi kapsamında 5 ve 6’ncı sınıflar zorunlu, 7 ve 8’inci sınıflar seçmeli olarak ‘kodlama’ eğitimi alacak. MEB Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Ahmet Onur Ak, bunun olumlu sonuçları olursa ilkokul ve liseler için de çalışma başlatabileceklerini söyledi. 5 milyon öğrenciyi ilgilendiren ‘kodlama eğitimi’ni sizin için araştırdık.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), şu sıralar ‘kodlama’ eğitimini müfredata almak için çalışmalar yapıyor. Kodlama eğitimi 5 ve 6’ncı sınıflarda zorunlu, 7 ve 8’inci sınıflarda seçmeli olan bilişim teknolojileri ve yazılım dersinin içerisinde yer alacak. Eğitimi, bilişim teknolojileri öğretmenleri verecek. 2015-2016 eğitim öğretim yılı itibariyle ortaokullarda 5 milyon 211 bin 506 öğrenci eğitim görüyor. Yani bu karar 5 milyondan fazla öğrenciyi ilgilendiriyor. Dünyada uzun zamandır okullarda eğitimi verilen, Türkiye’nin ise yakında tanışacağı kodlamanın, gelecek eğitim öğretim yılından itibaren müfredatta olması planlanıyor. MEB Yenilik ve Eğitim Teknolojileri (YEĞİTEK) Genel Müdürü Ahmet Onur Ak Hürriyet’in sorularını yanıtladı. Biz de sizin için kodlamayla ilgili bilinmesi gerekenleri derledik. İşte kodlamayla ilgili merak edilen 10 soru ve yanıtları:
1- Kodlama nedir?
Bilgisayar yazılım programının ilk adımı olan kodlama; bilgisayarda yazılım, uygulama ve web sitesi oluşturmayı mümkün kılan bir dilde elektronik olarak yazmak anlamına geliyor. Yüzlerce kodlama dili var. Bu temel bilgi öğrenildiğinde, bilgisayarda kendi yazılım, uygulama ve web sitenizi yapmanız mümkün olabiliyor.
2- Yararları neler?
Uzmanlara göre, küçük yaşta kodlama eğitimi almak çocuğun bilişimsel ve algoritmik düşünme becerilerini geliştiriyor. Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selçuk Özdemir’e göre, kodlama bilen bir kişi bilgisayarları, bilgisayarlı makineleri programlayarak onlara istediği işleri yaptırabilir, bu cihazlara yeni özellikler, görevler ekleyebilir. Özdemir, kodlamanın gelecekteki işleviyle ilgili ise şunları söylüyor: “Bugünün çocuklarının büyüdüklerinde, uzun zamandır depolanan ‘büyük veri’ ile uğraşması ve her alanda doğru kararlar verebilmek için o büyük veriyi analiz edip anlamlı sonuçlara ulaşması gerekiyor. Büyük veriyle uğraşmasını beklediğimiz yakın geleceğin yetişkinlerinin sahip olması gereken en önemli zihinsel araçlardan birisi, kodlama ve onun getireceği algoritmik (sistematik) düşünme becerisi olacak. Bir anlamda, kodlama becerisi çocuklarımıza etraflarını saran bilgisayarlı makinelerle ve büyük veri yığınları ile iletişime geçmelerini, onlara ne yapmaları gerektiğini emredebilmelerini ve onlardan gelen sinyalleri anlayabilmelerini sağlayacak yeni bir ‘dil’ becerisi olacak.”
3- Dünyada nasıl uygulanıyor?
İngiltere Eylül 2013’te yaptığı değişiklikle ‘kodlama’yı müfredata ekledi. İngiltere Eğitim Bakanlığı, bilgi ve iletişim teknolojileri dersinin müfredatını 5-6, 7-11 ve 11-14 yaş grubu için üç ayrı basamakta düzenledi. ABD’de de kodlama eğitimi ilk, orta ve liselerde veriliyor. Birçok ülke, çocuklara kodlama ve algoritmik düşünme becerisini kazanabilmeleri için ünlü simaların katıldığı ulusal kodlama şenlikleri, robot tasarım/ kodlama yarışmaları gibi çeşitli yöntemler geliştiriyor.
4- Kodlamayı müfredata alma çalışmaları ne zaman başladı?
Müfredata eklenecek ‘kodlama’ eğitimini ilk olarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın yaptığı açıklamalarda duyduk. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın talebini Hürriyet, 28 Temmuz’da ayrıntılarıyla duyurmuştu. Bakanlık tarafından MEB’e bir öneri sunularak, “Müfredatta bulunan bilişim teknolojileri dersinin içeriği güncellenip, kodlama kısmı da ona dahil edilebilir ya da ‘kodlama’ diye ayrı bir ders konulabilir” denilmişti. Hürriyet’e konuşan MEB YEĞİTEK Genel Müdürü Ahmet Onur Ak, kodlamanın müfredata alınmasına karar verme çalışmalarıyla ilgili “Sanayi Bakanlığı ve TÜBİTAK ile sürekli görüş alışverişi içerisindeydik. Resmi olarak müfredata alma çalışmalarını biliyorsunuz, geçenlerde açıkladık. Bu bir anda olmadı. Bir yıldır üzerinde çalıştığımız bir husustu” dedi. Ak, müfredat çalışmalarını gelecek eğitim yılına yetiştirmeyi planladıklarını da aktardı.
5- Türkiye’de kodlama eğitimi nasıl verilecek?
MEB şu anda 5 ve 6’ncı sınıflarda zorunlu, 7 ve 8’inci sınıflarda seçmeli olan bilişim teknolojileri ve yazılım dersi öğretim programının kodlama eğitimi konusunda güncellenmesi için çalışmalar yapıyor. YEĞİTEK Genel Müdürü Ak, bakanlık olarak algoritmik ve bilişimsel düşünme becerilerini öğrencilerde geliştirmek amacıyla kodlama eğitimini müfredata almak istediklerini söyleyerek, şunları anlattı: “Bilişim teknolojileri ve yazılım dersinin müfredatını kodlamaya uygun olarak düzenliyoruz. Müfredatı güncellerken öğrencilere uygun araç gereçleri, oyunları ve uygulamaları da Eğitim Bilişim Ağı’na (EBA) yüklüyoruz. Dijital ortamda da kodlamayı geliştirecek araç ve gereçleri her düzeyde hazırlayıp öğrencilere ve öğretmenlere sunmayı hedefliyoruz. Bu dersin zorunlu olduğu 5 ve 6’ncı sınıflar önümüzdeki eğitim öğretim yılından itibaren almaya devam edecek. 7 ve 8’inci sınıflarda da seçmeleri durumunda yine bütün öğrencilerimiz alabilecek.”
6- Hangi öğretmenler görev alacak?
Eğitimi bilişim teknolojileri ve yazılım dersi öğretmenleri verecek. YEĞİTEK Genel Müdürü Ak, öğretmenlerle ilgili ise şu açıklamayı yaptı: “Eş zamanlı olarak öğretmenlerin eğitimlerini de planlıyoruz. Öğretmenlerin belli düzeyde kodlama bilgileri var. Biz de hizmet içi eğitim kapsamında arkadaşlarımızı, yenilenen müfredatla, kodlama konusunda geliştirdiğimiz araç gereçlerle ilgili bilgilendireceğiz. FATİH Projesi kapsamında öğretmenlerimize sürekli uzaktan eğitimlerle EBA’nın kullanımı, içindeki uygulamalarla ilgili bilgilendirmeler yapıyoruz. Ayrıca kodlama ile ilgili hizmet içi eğitimleri hem yüz yüze hem de uzaktan eğitim sistemiyle vereceğiz.”
7- Eğitimin içeriğinde ne olacak?
Bununla ilgili çalışmalar devam ediyor. Bakanlık yetkilileri; akademisyenler, ulusal ve uluslararası kuruluşlarla çalışıyor. Ak, “Kendi içimizde bunun pilotlamalarını yapıyoruz. Hem akademisyenlerle, hem kendi öğretmenlerimizle hem de yazılımcı arkadaşlarımızla beraber çalışıyoruz. 40 üniversitenin bilgisayar ve öğretim teknolojileri bölümü başkanları ile bir araya geldik. Onlara projenin son durumu ve müfredatla ilgili güncellemelerimizi anlatıyoruz. Onlardan da geri dönüş istiyoruz. Müfredat ve araç gereçlerle ilgili fikirlerini beyan ediyorlar, ortak bir çalışma da yapıyoruz” dedi.
8- Yurtdışı örnekleri inceleniyor mu?
Yurtdışındaki tecrübelerden yararlanıp Türkiye’deki eğitime özgü bir sistem geliştirmek istediklerini belirten Ak, şunları söyledi: “Yurtdışı örneklerinin hepsini inceledik. Bize gelen uluslararası çalışmaları yapan kuruluşlar var. Hem onlar bilgi verdi, hem biz yerinde çalışmaları inceledik. Çalışmalar sonucunda neler elde edilmiş? Algoritmik ve bilişimsel düşünceyi kodlamayla ilgili yapılan çalışmalar ne düzeyde destekliyor? Öğrencilerde nasıl bir gelişme olmuş? Bunlar da bizim için önemli. Kodlamayı müfredata koyduk, sonunda ne olacak bilmecesiyle hareket etmedik, önceki tecrübelerden de yararlanalım, kendimize özgü bir sistem geliştirilem istedik. İçerikle ilgili çalışıyoruz. Elimizde çok alternatif metod var. Sadece kuru bir ders müfredatıyla bunu vermek istemiyoruz. Öylesinin çok da etkili olacağını düşünmüyoruz.”
9- Dersin araç ve gereci olarak ne kullanılacak?
Müfredat çalışmalarının yanı sıra kodlama ile ilgili ders materyalleri EBA’ya yüklenecek. YEĞİTEK Genel Müdürü şöyle anlatıyor: “EBA’da şu an 11 milyondan fazla kullanıcımız var. Bütün dersleri sınıf sınıf, konu konu içerikleri etiketleyerek kazanım ve alt kazanımların altına yerleştiriyoruz. Kodlama dersini de bu anlamda EBA’ya yerleştireceğiz, konularını ve alt konularını belirleyeceğiz. Bunlarla ilgili geliştirdiğimiz dijital içerikleri de EBA’ya yükleyeceğiz. Biz de EBA sayesinde bunların hem izlenmesinin değerlendirmesini hem de sınavlarını, öğrencilerin hangi düzeyde bulunduklarını, hangi düzeyde içeriklere ihtiyaçlarının olduğunu tespit edip yönlendiriyoruz. Bu anlamda kodlama da bu platformun altında olunca dijital anlamda çok daha etkin bir eğitim sürecine geçeceğimize inanıyoruz.”
10- İlkokul ve liselerde verilecek mi?
Şu an için bu eğitimin etkilerini araştırdıklarını söyleyen Ak, çocukların zihinsel ve bilişimsel becerileri üzerindeki etkileri olumlu olursa ilkokul ve lise seviyesindeki öğrenciler için de çalışmalara başlanabilineceğini anlatarak, şunları söyledi: “Yurtdışındaki örneklerini ve bunların çocuklar üzerindeki etkisini araştırıyoruz. Gerçekten çocuklarımızın zihinsel gelişimini, problem çözme yeteneklerini arttırdığı hususunda biz de hemfikir olursak bu anlamdaki çalışmalara da yön vereceğimizi düşünüyorum. İlkokul ve sonraki seviyelerde de çalışmalara başlanabilir.”
Bilişimsel düşünme
Bakanlığın ‘kodlama’yı müfredata almasındaki amacın çocuklarda bilişimsel ve algoritmik düşünme becerilerini geliştirmek olduğunu vurgulayan Ak, “Bilgisayarvari düşünce, yeni tabirle bilişimsel düşünme gibi bir terim üzerinde duruluyor. Öğrencilere bunu yerleştirip problemler karşısındaki düşünme yeteneklerini geliştirmek planlanıyor” dedi.
HÜRRİYET 28.03.2016