Türkiye AB’nin 2014-2020 yıllarını kapsayacak yeni dönem araştırma ve yenilik çerçeve programı Horizon 2020’de iyi sonuç almak için yol haritasını oluşturduğunu belirten TÜBİTAK Uluslararası İşbirliği Daire Başkanı Karataş, ‘işi şansa bırakmadık’ dedi
Türkiye’deki aktif 46 teknoparkta üretilen Ar-Ge projesi sayısı 8 bine ulaştı. 3 bin 300 firmanın çalıştığı bu teknoparklarda yapılan Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerinde yaklaşık 30 bin kişi istihdam ediliyor. AB’nin 2007-2013 yıllarını kapsayan süreçte yürüttüğü 7. Çerçeve Programı kapsamında binin üzerinde proje için 209 milyon euro kaynak kullanan Türkiye, AB’nin 2014-2020 yıllarını kapsayacak yeni dönem araştırma ve yenilik çerçeve programı olan Horizan 2020’de daha iyi sonuçlar almak için stratejik yol haritasını oluşturdu.
Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları ile ihraç ürünlerinin kilogram fiyatının 100 dolara çıkarılabildiğini, bu fiyatın savaş uçağı üretince 10 bin dolara, mikroçip üretince 4.5 milyon dolara çıkabildiğini belirten TUBİTAK Uluslararası İşbirliği Daire Başkanı Hakan Karataş, “Esnafl a simgeleşmiş ‘veresiye satan, peşin satan, esnaf kıyaslaması artık yerini araştırma yapan, yapmayan işletme, KOBİ, sanayici ve ülke kavramına bırakmış durumda. Türkiye olarak grostonlarca çimento üretip, karşılığında birkaç tana mikroçip alan ülke konumundan, daha ileri ülke seviyesine ulaşmak amacıyla özellikle son yıllarda Ar- Ge ve inovasyona ciddi yatırım yaptık. GSYH’dan Ar-Ge faaliyetlerine yapılan harcamaların bütçesini yıllık yüzde 17 artış hızı ile 4.5 milyar dolara çıkardık” diye konuştu.
Karataş, Türkiye’nin küresel oyuncularla birlikte büyük bütçeli ve etkisi büyük olacak, üniversite- sanayi ortak projelerini finanse ederek, firmaların yeni pazarlara girmesine yardımcı olan bir platform olan Horizon 2020 (Ufuk2020) Programı’ndan daha verimli sonuçlar almak istediğini söyledi. Karataş, önceki program olan 7. Çerçeve Programı’na Türkiye’den binin üzerinde proje katıldığını, bin 200’e yakın ortak ve 209 milyon euronun ülkeye kazandırıldığını kaydetti.
Yürütülen önemli projeler arasında akıllı şehir şebekeleri var
Karataş, program kapsamında yürütülen önemli projelerle ilgili şu bilgileri verdi: “Önemli bir sanayi kuruluşumuzun koordinatör olarak 13 ortaklı bir Avrupa Korsorsiyumu’nu yönettiği ve toplam bütçesi 8.7 milyon euro, Türkiye ortağı bütçesinin ise 700 bin euro olduğu bir proje kapsamında, otomotiv sanayiinde insan-robot etkileşimleri, bu etkileşimin süreçlerinin optimizasyonu ile daha iyi teknolojilerin ülkemiz sanayisine kazandırılması amaçlanıyor. Diğer bir proje de yine Türkiye açısından hassas önem arz eden sınır güvenliğine yönelik. Ülkemizden 2 önemli firmanın yer aldığı ve Avrupa çapında 13 ortaklı, 20 milyon euro bütçeli, Türk ortaklarının payının ise 4 milyon euro olduğu bu proje ise taşınabilir, bağımsız bir insansız kara aracı geliştirilmesine yönelik. Yine toplam bütçesi 50 milyon euro, Türk ortaklarının payı ise 5 millyon euro olan bir proje ile de akıllı şehir şebekelerinin geliştirilmesi hedefl eniyor.”
Horizon 2020 için stratejik yol haritası oluşturuldu
Hakan Karataş, bu programın ciddi şekilde yayıldığını, programdan aldığı fon miktarına göre en başarılı iller sıralandığında yoğunlaşmanın belirli bölglerde oluştuğunun dikkat çektiğini belirterek, “AB çerçeve programları ile verilen fonların yüzde 40.7’sini Ankara, yüzde 27’sini İstanbul, yüzde 5.6’sını İzmir, yüzde 4.4’ünü Kocaeli ve yüzde 2.9’unu Eskişehir alıyor. İzmir üçüncü olmasına rağmen en çok pay alan Ankara ile arasında 8 kat fark var. Bu farkı kapatmak için bazı illere yönelik stratejiler geliştirdik ve bazı illeri hedef il olarak tespit ettik. Bu illere daha özel etkinliklerle performansı üniversite-sanayi işbirliğini ilerleterek Horrizon 2020 projelerine katılmalarını hedefl edik. Bu şehirlerin başında İzmir geliyor. En önemli hedef İzmir” diye konuştu.
Karataş, Türkiye’nin AB’nin 6. ve 7. çerçeve programlarından sonra Horizan 2020’de işi şansa bırakmamak için Türkiye Ulusal Yol Haritası oluşturduğunu belirterek, “Bu yol haritasını 5 ana hedef eksenine yönelik 25 eylem planı oluşturduk. Çevre alanı için ayrı, enerji, bilgi teknolojileri ve iletişim için ayrı eylem planı bulunduğu gibi, bunların bütünleyecek şekilde yeni bir iletişim stratejisiyle de Avrupa Teknoloji Platformu’na katılımın arttırılması için sanayi ile KOBİ’lere yönelik ayrı yatay eylem planları da geliştirdik. Bu noktadan sonra 6 ve 7. çerçeve programlarının deneyimlerinden sonra artık Horizon 2020’de işi şansa bırakmak istemiyoruz. Artık bir stratejik bakış açısıyla yaklaşıyoruz” şeklinde konuştu.
DÜNYA 22.10.2015