TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Dinçer: “Bilimin ana motivasyonunun “merak” olduğunu unutmadan, çocuklarımızın doğasında olan merakı, hayalgücünü, soru sorma ve sorgulama isteğini canlı tutmalıyız.”
TÜSİAD’ın yayın organı GÖRÜŞ dergisi yeni sayısında “STEM (Science, Technology, Engineering, Mathematics)” konusunu ele aldı. Dergide, “fen, teknoloji, mühendislik ve matematik eğitimi” konusunun önemimi işleyen makalelere yer verildi.
New York Üniversitesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Selçuk R. Şirin “STEM Ne işe Yarar? STEM Becerilerinde Biz Dünya’da Neredeyiz?” konusunu tartıştığı yazısında “Fen ve matematik alanları bilgi ekonomisinin dinamosu. Dolayısıyla bu konunun tıpkı ABD’deki reform hamlesi gibi milli bir davaya dönüştürülmesi ve partiler üstü bir yaklaşımla bir seferberlik ilan edilmesi gerekiyor. Bu ülkemizin geleceğine, kalkınmasına yapacağımız en kıymetli yatırım olacaktır” diyor. Eğitim Reformu Girişimi Direktörü Batuhan Aydagül ile Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Tosun Terzioğlu ortak kaleme aldıkları makalelerinde, eğitim ve üretim çerçevesinde yaklaşarak, STEM eğitiminin iyileştirilmesine yönelik önerilerini paylaşıyorlar. Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Ali Nesin, “2012 İçin Çok Geç, belki 2073” başlıklı yazısında varolan eğitim sistemi için şu tespitte bulunuyor: “Bu eğitim sistemi ve bu anlayışla varolan teknolojiyi kopyalayabilirsiniz, belki şansınız yaver giderse bir iki ufak yenilik de yapabilirsiniz, ama yeni bir buluş yapmanız mümkün değildir.” Gazeteci İsmet Berkan ise, “Temel Bilimlere İlgi Azalınca” başlıklı yazısında “Sorunumuz üniversitelerin temel bilim bölümlerini öğrencilerin tercih etmemesi değil; bu tercihi yapacak temel matematik ve fen eğitiminden yoksun olmaları. Dolmayan kontenjanlar sorun değil aslında, o bir sonuç. Sorun, ilkokuldan başlayıp lisenin sonuna kadar devam eden formel eğitimde” diyerek, Türkiye’deki eğitim sistemi ile ilgili görüşlerini geniş bir perspektifte makalesinde yansıtıyor.
Derginin son sayısında dosya konusu olarak “su ve kuraklık” konusu ele alındı. Dr. Ümit Şahin ile Prof. Levent Kurnaz Türkiye’de kuraklık ve su yönetimi konusunda yeni verilerle konuyu tartışıyor, varolan tehlikeye dikkat çekiyor.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Haluk DİNÇER de derginin kapak konusuna bir makale ile katkıda bulundu.
Ekonominin bilgiye giderek daha çok dayanması, ekonomiyi büyütecek işlerin bilgi temelli işler olması, “bilgi”yi üretecek ve kullanacak bireylerin de gerekli donanıma sahip olmasını gerektirdiğini belirten DİNÇER, bu nedenle yeni kuşaklara katma değeri yüksek beceriler kazandırmanın zorunlu olduğunun altını çizdi. Bu becerilerin başında ise, bugünün ve geleceğin fen bilimlerinin ve teknolojik gelişmelerinin temelini oluşturan “STEM (Science, Technology, Engineering, Mathematics)”, yani fen, teknoloji, matematik, mühendislik geldiğini, STEM eğitimi ve işgücünün, bilgi ekonomisinin ‘olmazsa olmazı’ olduğunu kaydeden DİNÇER şu ifadeleri kullandı:
“Genç nüfusumuzun, özellikle STEM konularında ilgilerinin ve bu alandaki bilgi ve becerilerinin artırılması için gereken adımları tartışmak, enerjimizi doğru yere odaklamamızı sağlayacak. Uluslararası karşılaştırmalar da bu yöne eğilmemizi işaret ediyor aslında. Dünya Bankası katkılarıyla Boston College bünyesinde gerçekleştirilen ve 4. ve 8. sınıflar bazında yapılan TIMSS (Trends in International Mathematics and Science Study) araştırmasında ve OECD tarafından gerçekleştirilen ve 15 yaş gençler bazında yapılan PISA (The Programme for International Student Assessment) araştırmasında, öğrencilerimizin fen ve matematik becerileri uluslararası ortalamaların gerisinde kalıyor. Eğitimde reform yapmak gerekli derken, bu reformların veriye dayalı olarak yapılmasının altını çiziyoruz.
Bu anlayışla uluslararası verilerin dikkatle analiz edilmesi ve eğitim sisteminin her kademesinde STEM becerilerinin artırılmasının bir öncelik olarak gündeme getirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Erken çocukluk eğitiminden başlayarak bu anlayışı yerleştirmek gerektiğini söylemek sanırız yanlış olmaz. Bilimin ana motivasyonunun “merak” olduğunu unutmadan, çocuklarımızın doğasında olan merakı, hayalgücünü, soru sorma ve sorgulama isteğini canlı tutmalıyız. Öğrenme ve öğretme süreçlerimizi, çocuklarımızın potansiyelini açığa çıkaracak şekilde yapılandırmalıyız. STEM’in her bir alanında bilgi düzeyini yükseltmenin yanında yaratıcı, analitik ve eleştirel düşünen ve problem çözme becerileri yüksek bireyler yetiştirebilmeliyiz. STEM’in hayatla, dünyayı anlamakla ve daha iyi bir dünya yaratmakla doğrudan ilişkisi var. Bilimi odağa alan, çevreye, sürdürülebilir kalkınmaya hizmet eden işler STEM ile gelişecek. STEM’in hayatla doğrudan ilişkisini öğrencilerimizin zihinlerinde canlandırabilmek için sadece eğitimcilerimize değil, iş dünyasına da önemli görevler düşüyor. İş hayatında STEM bilgisinin ne şekilde karşılık bulduğunu uygulamalı biçimde gösterebilmek öğrencilerin STEM’e ilgilerini artıracak ve bu derslerden keyif almalarına yardımcı olacaktır. Özel sektör-eğitim kurumları-kamu kesimi arasında mevcut işbirliği fırsatlarının geliştirilmesi STEM eğitimcilerinin de güncel bilgiye erişimini kolaylaştıracaktır.”