Vecihi Hürkuş’un hayatını anlatan filme ağır eleştiri

0

Tayyareci Vecihi Hürkuş Müzesi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Bahadır Gürer, Vecihi Hürkuş’un hayatının anlatıldığı “Hürkuş-Göklerdeki Kahraman” filmine ağır eleştiriler getirdi. Gürer, reyting uğruna tarih ve gerçeklerin saptırıldığını, filmde saymakla, anlatmakla bitmeyecek kadar çok hata, çarpıtma, değiştirme ve uydurma bulunduğunu söyledi. İşte Gürer’in o yazısı;

“Onu tanımadan, anlamadan, 1. Dünya Savaşı ve İstiklal Savaşı havacılık anılarını yazdığı (1942/2008) kitabını okumadan film(!) yaparsanız, gerçekler belgeleri ile ortadayken, bilinirken; olayları ters çevirir, gerçek dışı saçmalıklar katarsanız, tarihleri kafanıza göre değiştirirseniz bir kahramana ihanet edersiniz. Yapılan budur.

Bir yetişkin, bir genç, bir çocuk;

Bu filmi seyrederse başka,

Bir dizideki (VS) bölümleri izlerse başka,

Vecihi Hürkuş’un yazdıklarını okur ve belgelere bakarsa, başka bir Vecihi Hürkuş tanıyacak ve soracaktır:

Hangisi Vecihi Hürkuş? Hangisi benim kahramanım?

Neden bir dizide (VS) Vecihi Hürkuş batı cephesinde Yunanlılarla hava savaşı yaparken, İzmir sokaklarında Rumlarla ağız dalaşı yaptırır, tavernaya saklar ve tavernadaki müziği sokağa aktarmak için Yunan İkmal Deposundan telsiz çaldırır onu hırsız yaparsınız? O savaş işleri yaparken onu tavernada ses tesisatı işleri yapan tesisatçı yaparsınız? Neden? Bu ne demektir? Bu mudur kahramana değer vermek? Yoksa vizyona girecek filmden önce nemalanmak reyting sağlamak için midir diziye “Vecihi” eklemek? Yöneticilerin gönderdiği karakterin bozuk olduğunu yazılı, gerekçeli açıklamalarla hemen uyardığınız halde ben yaparım, izleyiciler de yutar mantığı onaylanabilir mi? Belgesel değil bu dizi savunması kabul edilemez. Eksikler, bilinemeyenler tamamlanabilir ama reyting uğruna tarih ve gerçekler saptırılamaz. O zaman “Vecihi, Vecihi Hürkuş” demeyin ille uyduracaksanız, Abdullah deyin, Süleyman deyin ne derseniz deyin.

Filmde; kabadayı tavırlar Vecihi Hürkuş hakkında hiç bilgisi olmayan kişilerin yakıştırmasıdır. Vecihi Hürkuş akıllı, bilgili, sakin ve uzun planda değerlendirmeler yapan bir dehadır. Nargin Adası’nda tek amacı vardır. Ülkesine dönmek ve vatanı korumak. Senaristliğiniz, yönetmenliğiniz, rejisörlüğünüz, havsalanız, tekniğiniz yetiyorsa, Rus karargâhı ve hangarlarını bombaladıktan sonra fırtınada uçağın nasıl havada asılı kaldığını, duran hedef olduğunu, müthiş bir mücadele sonrası meydana indiğinde tayyaresindeki 85 mermi deliğini, yüzündeki ceviz büyüklüğünde donmuş kanı nasıl koparıp aldığını anlatın. Nargin’den kaçıp İran’dan Süleymaniye üzerinden Musul’a iki ay sürede yürüyerek geldiğini anlatın. Hayal gücünüzü gerçekleri saptırarak değil. Mücadeleyi, hayatı anlamak ve anlatmak için kullanın.

Surattan surata akan bir film,

Fonda kovboy müziği, vs.

Uçakta, hava savaşı sırasında ayakta, iki elinde iki tabanca, vahşi çığlıklar atan bir adam… Bir araştırın bakalım İstanbul Hava Müdafaası sırasında 5 İngiliz uçağı ile savaşan Kahraman Fazıl Bey midir? Vecihi Hürkuş mu? Vecihi Bey; İngiliz uçaklarını, savaşmak içi tur atararak beklerken, yakıtının azalması ve savaş sırasında yakıtsız kalmamak için Fazıl Bey ile haberleşerek Yeşilköy’e ikmal için gittiğini, havalanacağı sırada Fazıl Bey’in ağır yaralı olarak indiğini kitabında yazıyor. Kitabı okumadınız, İstanbul Havacılık Müzesine gidin, kocaman panolarda bakarak görün.

Ben filmin galasına gidinceye kadar Vecihi Hürkuş’u kahraman bilirdim(!) Meğer o Nargin’den, Rus komutanlar sayesinde, onların sağladığı imkânlarla(!) kaçmış. İstanbul Maltepe Tayyare İstasyonundan da Anadolu’ya Mustafa Kemal Atatürk’ün yanında da Müslüman Hintli askerlere gece sahurda Kadıköy’den Maltepe’ye tepsi tepsi börek, tencerelerle sıcak yemek götürerek Fransız komutanlar arasından havalanmış(!) Tayyareler sabaha karşı gün ağarmadan havalanırken kanat gölgeleri öğle saatlerini gösteriyor.

1922 yılında Akşehir’de Jandarma komutanı Ratıp Beyin kızı Hadiye Hanımla evlenen Vecihi’yi 1917 yılında Kafkas Cephesine evli ve çocuklu göndermeyin. Jandarma komutanını Yeşilköy’de (1916’da) Hava okuluna komutan yapmayın. Komutanın kızı ile Vecihi’yi tayyareler arasında buluşturmayın.

Anlaşılıyor ki; hevesle ama acemice yazılan senaryo (2014 KNT) allanıp pullanıp yeni yönetmene teslim(!) edilmiş, paket açılmadan aynı nitelikle uygulamalarla seyirci önüne atılmış. Şart mıydı yemek pişmeden sofraya koymak?

Saymakla, anlatmakla bitmeyecek kadar çok hata, çarpıtma, değiştirme, uydurma…

Vecihi Hürkuş bir efsane değil, gerçektir.

Herkes kendine göre bir kahraman yaratabilir ancak Vecihi Hürkuş yaratamaz.

Bir askeri ve sivil kahraman böyle anlatılmamalıydı.

Vecihi ölmedi ama onu hâlâ öldürmeye çalışanlar var.

Değer ve emek veren herkese saygıyla.

Bahadır Gürer

Tayyareci Vecihi Hürkuş Müzesi Derneği

Yönetim Kurulu Başkanı

İlgilenenler için: tayyarecivecihi.com

http://www.kokpit.aero  15.07.2018

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here