İş makinesinin kalbi şanzımana ‘Made in Turkey’ yazacak

0

Tereciye tere sattı, dünyada 41 bin makinesi tıkır tıkır çalışıyor şimdi iş makinesinin kalbi şanzımana ‘Made in Turkey’ yazacak

Paris’teyiz…
İnşaat ve altyapı sektörlerinin önemli markalarının yer aldığı Intermat Fuarı’nda…
Fuara 40 ülkeden 1500 firma katılıyor.
Öğrendik ki, bu yıl 167 ülkeden
200 bin ziyaretçisi var.
Sohbet etme fırsatı bulduğumuz katılımcıların çoğu, bu rakamlara rağmen, üç yılda bir yapılan Intermat Fuarı’nı bu kez arzu ettikleri kadar ‘uluslararası’ bulmadığını
söyledi.
Ama aralarında bir stant ziyaretçilerden büyük ilgi görüyor.
Deyim yerindeyse, tıklım tıklım…
Stanttaki iş makinelerinin tepesinde dolaşanlar, oturduğu operatör koltuğundan kalmak istemeyenler, ‘bayiniz olmak istiyoruz’ diye görüşmeye gelenler…
★ ★ ★
Hemen söyleyelim bahsettiğimiz stant Hidromek standı…
Ankaralı iş makineleri üreticisinin Intermat Fuarı’ndaki 1500 metrekarelik standı, fuarda açık ara en çok ilgi çeken stant…
Bir yanıyla normal bu…
İş makineleri konusunda referans oluşturan basın kuruluşu KHL
Group’un dünyada iş makineleri üreten en büyük firmaların sıralandığı uluslararası ‘Yellow Table’ listesinde yer alan ilk ve tek Türk makine üreticisi. Son beş yıldır da bu
listede yer alıyor…
Ayrıca Türkiye İş Makineleri Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER) verilerine göre Türkiye’de son 9 yıldır kazıcı yükleyicinde pazar lideri. Son 6 yıldır da hidrolik ekskavatör satışlarında…
Ve Hidromek yeni ürünlerini ilk kez uluslararası Intermat 2018 fuarında
tanıtıyor…
★ ★ ★
Hidromek’in standında Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Basri Bozkurt ile sohbet ediyoruz…
Hidromek’in Stratejik Yönetim Direktörü Merih Özgen de bizimle.
Özgen, aynı zamanda İMDER Başkanı… Hidromek Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa
Bozkurt, İhracat Müdürü Engin Barutçuoğlu, Reklam ve Halkla İlişkiler Takım Lideri Bahar Demir, Hidromek West Genel Müdürü Stoian Markov, Tasarım Stüdyo Müdürü Hakan Telışık’ın da
katılımıyla sohbet genişledi…
Gazetecilerin bıkıp usanmadan sordukları, ‘yeni ne var?’ sorusuna Hasan Basri Bozkurt’un yanıtı, ‘Çin’e iş makinesi satmaya başladık…” oldu gurur ve heyecanla…
Çin’e satmak zor. Hele makine…
‘Doğru söylüyorsunuz” diye söze girdi Engin Barutçuoğlu, “Çin’e mal satılamaz diye genel bir görüş var. Ama biz giriş yaptık. Şu anda orada iyi bir bayimiz var. Türkiye’den ekskavatör satıyoruz.”
Mustafa Bozkurt, “Çok yeni iki tane sattık. Hemen iki sipariş daha geldi” diye tamamladı.
Başka nerelere satıyorsunuz?
“Almanya’ya başladık. Fransa’da güçlü biçimde varız. İspanya yeniden canlanıyor. İtalya ve Portekiz’de gayet iyiyiz. İngiltere ile de iki yıldır çalışıyoruz. Şimdi İskoçya’ya da başlıyoruz. İsveç’e de göndermeye başladık…”
Sonra Hasan Basri Bozkurt’un isteğiyle, sorsalar haritada yerini zor göstereceğiniz ihracat yaptıkları pazarları saymaya başladı:
“Martinik, Guadeloupe, Guyan, Reunion, Yeni Kaledonya, Tahiti, Bhutan… 110 ülkede Hidromek iş makineleri çalışıyor.”
Dünyada kaç iş makinesi çalışıyor Hidromek’in biliyor musunuz?
“Tabii” dedi Bahar Demir, “2017 yıl sonu itibariyle tam 41 bin 690…”
Geçen yıl ihracat rakamı ne oldu?
Barutçuoğlu yanıtladı: “90 milyon euro. Bu yıl 100 milyon euroyu rahat geçeceğiz…”
“Bu sene iş makineleri tarihinin akışını değiştirdik” dedi Stoian Markov, “Birçok ülkeye makina veriyoruz ama eğer Çin bir ürünü alıyorsa demek ki parasına gerçekten değer bir şey alıyor. Almanya ürünün parasına o kadar değil ama kalitesine çok önem veriyor. Hem Almanya’ya hem Çin’e satıyorsak, Hidromek hem fiyat hem kalite bakımından dünyada çok önemli bir yerde demektir! Global olmak için ürün çeşitliliği ve ürün uygunluğu şart. Bu özellik Hidromek’te var.”
★ ★ ★
Hasan Basri Bozkurt’a Hidromek’in ihracat hedefini sorduk…
“1.5 milyar euro…”dedi ve detay verdi; “10 yıl içinde bu rakama ulaşmak için uğraşacağız. İlk ihracatımızı 1999’da Tunus’a yaptık. 2003’ten bu yana ihracatımız her yıl düzenli artıyor. Bu arada, Tunus’taki bayi ile hala çalışıyoruz. 6 yıldır da orada pazar lideriyiz. Cezayir’de pazar liderliğine yakınız. Pazar lideri olduğumuz ülkeleri artırıyoruz. Bulgaristan’da liderdik. Romanya ve Arjantin en çok ihracat yaptığımız ülkeler arasında. Küba’da pazar payımız yüzde 100…”
Detayları, Barutçuoğlu verdi:
“Tabii bu hedefe ulaşmak için sıçrama tahtaları gerekiyor bize… Ama yapı taşlarının bir çoğu hazır. Bir kere, bizim makinemizin kalitesi birçok ülkeninkinden çok daha iyi. Bu büyük bir dayanak. Kalitemize rağmen, fiyatımız da tepede değil. Yeni yatırımlarımız var ve pazara yeni ürünler çıkıyoruz. Bütün bunları göz önüne aldığımızda 2022 ile 2023 yıllarında Hidromek’in çok ciddi atılım yapmasını bekliyoruz. Bunların planı, programı yapıldı…”
Markov devam etti:
“Biraz önce sektörde faaliyet gösteren büyük Fransız firmalarından birinin temsilcisi standımızı ziyaret etti. ‘Artık Hidromek’i bilmeyen kalmadı ve imajınız çok iyi’ dedi. Büyümenin geometrik olacağının herkes farkında. Yaptığımız yatırımların, ürünlerimizdeki çeşitliliğin, yıllar içinde geliştirdiğimiz network’ün ve sürdürülebilir olmanın meyvelerini önümüzdeki yıllarda çok daha hızlı toplayacağız.”
“Bu fuar bile bir örneği aslında” diye söze girdi Hakan Telışık, “Bütün rakiplerimiz stantlarını küçültüyor, biz büyüyoruz. Bunu görüyor insanlar. Firmamız gerek teknoloji, gerek satış sonrası bakım açısından dünyada ödülleri topladı…”
★ ★ ★
Hidromek, 2017 yılını 1.2 milyar lira ciro ile kapattı. Bu cironun yüzde 38’ini ihracat oluşturuyor. Şimdi hedef ciroyu da, ihracatın payını da artırmak…
Ama asıl haberi sona sakladım…
Öğrendik ki, çok önemli bir işe daha soyunmuş Hidromek; iş makinalarındaki yerlilik payını daha da yükseltecek!
Nasılını Bozkurt anlattı:
“Yeni bir komponent fabrikası kurduk. Türkiye’de ilk. Şanzıman yapıyoruz. Hassas bir konu. Greyder, kazıcı-yükleyici akslarını yapıyoruz. Bir de ekskavatörün kule döndürme dişli kutularını…Bizim için de yeni, Türkiye içinde…”
Türkiye’de bir ilk mi?
“Evet, Türkiye’de başka komponent üreten yok. Dünyanın en hassas tezgahlarını aldık. Yeni üretim üssümüze 1 milyar liranın üzerinde yatırım yaptık. Yapmaya da devam ediyoruz. Belki toplam yatırım 1.5 milyar liraya doğru gidecek. Ama her türlü dişli gruplarını işleyecek ve ısıl işlemlerini yapabilecek son teknolojilerle yeni bir tesis kurmuş olduk ve işletmeye aldık. 8 ileri ve 8 geri vitesli şanzımanın gövdesini ve içindeki tüm dişli gruplarını başarıyla ürettik. Temmuz 2018’de ilk ön seri şanzımanlar makinelerimize takılacak.”
Peki, bu yeni yatırım yerlilik oranlarınızı nasıl etkileyecek?
“Kazıcı-yükleyici ürün grubumuzda yerlilik oranımız yüzde 65-70. Hayli yüksek. Ancak 3 önemli parça vardı ithal ettiğimiz; motor, şanzıman ve aks. Şanzıman ve aksı üreterek bu oranı yüzde 80’e çıkarıyoruz. Beko loderlerde şu anda aks ve şanzıman olarak 40 milyon euro ithalat yapıyoruz. Bu ithalat bitecek. Tamamen yerliye döneceğiz…”
Sonra heyecanla ekledi:
“Düşünsenize kullandığımız şanzımanın üzerinde ilk defa ”Made in Turkey” yazacak…”
Merih Özgen, yerli şanzıman ve aks üretiminin Türkiye için önemine dikkat çekti:
“Hidromek’in bu yeni yatırımı ile kazandığı güç aktarma organları tasarım ve üretim yeteneği ülkemizin diğer stratejik projelerinde dış kaynaklara bağımlılığı ortadan kaldıracak bir potansiyel oluşturdu…”
Ya motor?
Gülümseyerek yanıtladı Bozkurt; “O konuda da çalışıyoruz…”
★ ★ ★
Hidromek’de bir yatırım bitmeden, bir diğeri başlıyor. Komponent fabrikasının yanı sıra modern bir ekskavatör fabrikasının inşaatına da başlandı. Bu yıl ‘silindir’ üretimine de başladı Ankaralı iş makineleri üreticisi. Mini ekskavatöre de… 97 bin metrekarelik bu yeni fabrika genişleyen ve çeşitlenen ürün yelpazesi için gerekli.
“Devlete hiç bir yükümüz yok” diyor Hasan Basri Bozkurt, “Her şeyi kendi paramızla yapıyoruz. Kredi de kullanmıyoruz. Ben firmadan maaş alıyorum. İki oğlum Hidromek’te çalışıyor. Onlar da öyle… Temettü, kâr payı almıyoruz. Her kuruş yatırıma gidiyor. Ne kazandıysak, hepsini işimizi geliştirmek için kullandık…”
Satın almak isteyen oluyor mu?
“Yerli, yabancı ortak olmak isteyen ya da satın almak için teklifl e gelenler var ama biz istemiyoruz. Türkiye’yi iş makinelerinde ilerleteceğiz. Çok iyi bir noktaya getireceğiz. Yeni tesisimizle birlikte imkanlar artacak. Tezgahlarını satın aldık ve geldi. Ama fabrikada koymaya yer yok. OSB’de yer kiralayıp oraya koyduk…”
★ ★ ★
Hidromek, Anadolu’dan dünyaya yayılan bir marka…
Hatırlıyorum da, gazetemiz DÜNYA ve DHL Türkiye işbirliğinde Akbank’ın sponsorluğunda TİM’in desteğiyle düzenlenen İhracatın Yıldızları yarışmasında ‘Yılın İhracatçısı’ ödülünü vermiştik Hidromek’e. Yıl 2009’du… Hasan Basri Bey’in yüzüne yansıyan gururu dün gibi gözümün önünde…
O zaman ihracat yaptığı ülke sayısı 50’ydi. Şimdi 110’u buldu. Kendi markasıyla, dünya devlerinin pazarında kendine yer edindi.
Bununla da yetinmedi, Almanya’ya, Japonya’ya, yani işin merkezine iş makinesi ihraç ediyor.
Hasan Basri Bozkurt’un deyişiyle, “tereciye tere satıyor”!
Türkiye üretimi ve ihracatı için esin kaynağı…
Geleceğe umutla bakmak için Hidromek ve kurucusundan öğreneceğimiz çok şey var!

Dünyada ilk 50’de iç pazarda lider
Hidromek, Hasan Basri Bozkurt (solda) tarafından 1978 yılında Ankara’da kuruldu. Yarın itibariyle (1 Mayıs 2018) 40 yılı geride bırakacak. Bu sürede, Türk mühendisler tarafından tasarlanan ilk iş makinesinin üretiminden başlayarak pek çok ilke imza attı. Bugün dünyanın en büyük 50 iş makinesi üreticisi arasında ‘yerli ve milli’ bir marka olarak yer alıyor. Dördü Ankara’da biri İzmir’de, biri de Tayland’da olmak üzere 6 üretim tesisinde kazıcı-yükleyici, hidrolik ekskavatör, lastikli yükleyici ve motor greyder üretimi yapıyor. Ankara’da ASO I. OSB’de bir milyon metrekareyi aşkın sanayi parselleri üzerinde ‘Üretim Üssü’ kuruyor. Tamamlandığında yaklaşık 4 bin kişi istihdam edilecek. Hidromek, kurduğu Tasarım Stüdyosu’nda yenilikçi ürünler tasarlıyor. German Design’dan Reddot’a 11’i uluslararası, toplam 13 tasarım ödülünün sahibi…

Elektrikli ekskavatörü Bauma Fuarı’na yetiştirecek

Sohbette söz elektrikli araçlara geldi. “Bizim sektörde hibrid makineler kısmen devreye girdi ama henüz gelişmenin yönü net öngörülemiyor” değerlendirmesinde bulundu Hasan Basri Bozkurt ve şöyle devam etti: “Bizim bir çalışmamız var elektrikli üretime yönelik. Özellikle şehir içi kullanımlarda emisyon oldukça önemli. Yeni geliştirdiğimiz bir mini ekskavatör var. 6 ton sınıfına giren bir araç. Bunun elektrikli versiyonunu çalışıyoruz. Hibrid değil, tamamen elektrikle işleyecek şekilde, 8 saat şarj ihtiyacı olmadan aracı kullanabilecek bir senaryo ile projeyi sürdürüyoruz. Elektrikli motorda tabii yerli mikanlar da var.” “Elektrikli araçlardaki sıkıntı motordan ziyade bataryada” diye devam etti Hakan Telışık, “Bataryanın iyi seçilmesi ile ilgili uğraşıyoruz şu anda. Biraz iddialı bir takvim ama önümüzdeki yıl Almanya’da yapılacak Bauma Fuarı’nda prototipimizi sergilemeyi hedefl edik. Buna gayret edeceğiz…”

Çalışanlarını ‘çekirdekten’ yetiştiriyor

Hasan Basri Bozkurt, kaliteli beşeri sermayenin, dolayısıyla eğitimin önemine her fırsatta dikkat çekiyor: “2 bin çalışanımız var. Şimdi çalışanlarımızı OSB’nin meslek liselerinden yetiştirip alıyoruz. 2 gün okul, 3 gün iş… Almanya’da kardeş bir okulumuz var. Öğrencilerimizi oraya gönderiyoruz. Oradan da Türkiye’ye geliyorlar. Mercedes’e, BMW’ye, Siemens’e götürüyorlar öğrencileri. Biz bu işi çok önemsiyoruz ve büyütmek istiyoruz. Bu ikili eğitim sistemini herkese duyuruyoruz. Fransa ile görüşüyoruz. Buradan çocuklar neredeyse tekniker seviyesinde mezun oluyor. İşsiz kalmak diye bir dertleri olmayacak. Eğitimleri sırasında da maaş ödüyoruz. Şu anda 100 civarında öğrencimiz var. Bu iş çok önemli. Üniversitesinin de olması için çalışıyoruz….”

Japonya’ya yılda 300 özel karla mücadele aracı satacak!

Sohbetimiz sırasında, Hasan Basri Bozkurt ve Merih Özgen, aks ve şanzıman üretimi açısından Hidromek’in Mitsubishi Greyder’i satın almasının önemli bir avantaj oluşturduğuna dikkat çekti. Anlattıklarına göre, Hidromek Mitsubishi’den greyder bölümünü satın aldığı zaman greyderin şanzıman teknolojisini de, aks teknolojisini de satın almış. Zaten bu konuda çalışmaları da varmış. Bu ikisi birbirini gayet güzel tamamlamış… Mitsubishi ile bu alışveriş, şimdi yeni bir fırsat kapısı daha açmış görünüyor Hidromek’e… Merih Özgen şöyle anlattı: “Japonya, pek bilinmez ama çok kar yağan bir ülke. Orada sert kış şartlarında kar mücadelesini greyderler yapıyor. Mitsubishi uzun yıllardır buna yönelik özel makine üretmiş. Sonra da bırakınca bu işin ucunu, başka yapan da yok, konu Japon Parlementosu’na gelmiş. Milletvekilleri ‘Bizde greyder üretimi kalmadı, bu kar mücadelesini nasıl yapacağız’ diye konuşmuş. Çünkü talep var, arz yok! Mitsubishi’nin ticaret fi rması bize geldi ve “Bu alana uygun bir şey yapabilir misiniz” diye sordu. Biz şimdi Japonya’da geçerli olan motor emisyon değerleri ile ilgili regülasyonlara uyarak yeni bir makine yapıyoruz. Tayland’daki fabrikamızda üretiyoruz. Ama yetmeyecek, muhtemelen bunun için Tayland’da yeni bir fabrika yatırımı yapacağız. Bu özel aracın maliyeti 200 bin dolar civarında. Japonya pazarı için özel olarak bu iş makinesini geliştirip orada pazarlayacağız. Yılda 300 civarında makine satılmasını bekliyoruz.” Son sözü Hasan Basri Bozkurt söyledi: “Yani tam Türkçesi, tereciye tere satacağız!”

“Krizde İspanya’da kimseyi işten çıkarmadık, şimdi meyvelerini topluyoruz”

İhracatın geometrik olarak büyüyeceğini iddia ediyor Hidromek yetkilileri… “Avrupa pazarı geri geldi” dedi Hidromek West Genel Müdürü Stoian Markov ve devam etti: “Bu bölgede pazar yüzde 15 büyüdü. Önümüzdeki yıllarda büyük altyapı projeleri var. Almanya’da 20 yıl sürecek mega projeler, keza, Fransa’da ‘Büyük Paris’ projesi… Avrupa pazarının geleceği de parlak duruyor. Biraz hareket oldu hemen İspanya pazarı tekrar canlandı. Pazarda hareket yokken, iyi mi, kötü mü yaptığınızı tam anlamazsınız. Ama gördük ki, düşüşte pozisyon almak en iyi zamandır. Derin bir krizdeydi Avrupa ama biraz hareket gelince pazar paylarımız yüzde 17-18 yükseldi. Örneğin İspanya’da rakamlar hemen fark etti. ”

Hasan Basri Bozkurt, İspanya’da Hidromek çalışanı dört İspanyol tasarımcıyı bize tanıtırken işe yaklaşımına da açıklık getirdi: “Bizim işimiz yatırım ve zaman istiyor. Süreklilik işin anahtarı. Herkes yatırımı kesmişken biz yatırım yaptık. Ama çalışmalarımız da boşa gitmedi. Örneğin krizde İspanya’daki birimimizde hiç kimseyi işten çıkarmadık. 2007’de bu ülkede birimimizi açtığımızda pazar en yüksek dönemdeydi. Pazar payımız da yüzde 10’a ulaşmıştı. 2008’de ciddi bir kriz geldi ve pazar tamamen dibe vurdu. Ama arkadaşların vurguladığı kritik nokta şu, biz orada kalmakta ısrarcı olduk. Ve bu bizim aldığımız en stratejik ve doğru kararlardan biri oldu. Satılan makinelerin arkasında durduk. Bayilerin arkasında durduk. Şimdi pazar arttığında bunun meyvesini alıyoruz. Çok hızlı şekilde…”

 

DÜNYA Hakan GÜLDAĞ 30.04.2018

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here