Türkiye’nin ilk ‘eksi karbon’ çiftliği kuruluyor

0

Siemens’teki 30 yıllık kurumsal deneyiminin ardından İcra Kurulu Üyesi Ali Rıza Ersoy,Alaçatı’da Türkiye’nin ilk ‘eksi karbon’ çiftliğini kuruyor.

 

Türkiye’nin Endüstri 4.0 ‘koşuşturmacasında’ tanıştığım Siemens İcra Kurulu Üyesi Ali Rıza Ersoy, otuz yıllık kurumsal ve tüketime dayalı hayatın ardından, doğaya borcunu ödemek için Alaçatı’da ‘eksi karbon’ çiftlik kuruyor. Evet ‘sıfır’ değil ‘eksi’. Bu çiftlik ürettiği enerjiyi komşularıyla da paylaşıp, fosil yakıt kullanımını ciddi şekilde azaltmak, tükettiğinden fazla temiz enerji üretmek ve Türkiye’ye örnek olmak istiyor. Ziraat mühendislerinin ve bu konuda bilgi almak isteyenlerin sorularını yanıtlayabileceğini ve konu hakkında bilgilendirebileceğini belirten Ersoy, her yeni kurulan çiftliğin veya değişmek isteyen her çiftliğin böyle bir devrimin adayı olduğunu söylüyor. Dilerim Ersoy’un ve ailesinin ION adlı eksi karbon çiftliği ülkemizin karbon emisyonunu azaltır ve sektöre bir örnek olur. 

► 30 yıllık kurumsal bir hayatın ardından Alaçatı’ya sürdürülebilir tarım yapmaya gidiyorsunuz. Eksi karbon dünyada bile henüz yeni yeni konuşulmaya başlanan bir konu. Siz ne zaman ve nasıl böyle bir girişim kararı aldınız? 

Bizim gibi global şirketlerde çalışanlar, şanslı bir şekilde, dünyadaki akımları daha yakından izleyebiliyorlar. Enerji verimliliği, karbon emisyonu, global ısınma, karbon ayak izi, karbon ticareti, sıfır emisyon hatta “carbon negatif” yani “eksi karbon” gibi kavramlara hızla ulaşabiliyoruz. Bundan 5 yıl kadar önce, kendim, ailem, ülkem ve gezenegim için daha ne yapabilirim diye kafa yorarken çevremden gelen bilgilerin ışığında “eksi karbon” kavramı ile karşılaştım. Yani küresel ısınmaya sebep olan karbon salımına karşı hareket etmek. Sıfır emisyonu biliyoruz. Yani gezegenimizden tükettiğine eşit yenilenebilir enerji üretiyorsun. Bunlar da, güneş enejisi yani fotovoltaik enerji, rüzgar enejisi, topraktan heat-pump (ortamdaki havayı kullanan ısı pompası) enerjisi ve diğerleri. “Eksi karbon” da ise ailenin/kurumun ihtiyacı olandan daha fazla yenilenibilir enerji üretip, komşuların yani gezegenin ile paylaşıyorsun. 

Bizim ailecek “ION” adını verdiğimiz ve 2018 Haziran’ında hayata geçecek çiftlik projemizde manifestomuz şöyle: Ben, 60 yıl boyunca ailecek hakkımız olmadan kullandığımız dünyamızın kaynaklarını, önümüzdeki 30 yıl boyunca geri ödeyeceğim ve giderken gezegenime “sana bile borcum yok” diyeceğim. 

► Sürdürülebilirlik konusuna hayli önem veren Siemens’teki geçmişinizin bu alanda birşeyler yapmak istemenize ne gibi katkıları oldu? 

Siemens’in donanım, yazılım, sistem ve servislerinin cirosunun yaklaşık yüzde 40’ı sürdürülebilirlik üzerine kurulu. Yani daha az ile daha fazla üretebilmek. Böylesine sürekli teknoloji üreten bir ortamda 30 yıl geçirince sizde şirketiniz gibi hissetmeye ve düşünmeye başlıyorsunuz. Şirketim olmasaydı ben bu düşüncelerde olamazdım. 

► Sürdürülebilir tarım veya permakültür de denilen bu tarım anlayışını okurlarımız için kısaca anlatabilir misiniz? 

Permakültür önce “permanent agriculture” diye başlıyor ve evrilerek “permanent culture” a yani “sürdürülebilir kültür” e dönüşüyor. Burada doğa’ya saygı ve tam taklit var. Yani doğa ne yaparsa onu yap ve yapmadığı hiç bir şeyi yapma. Mesela ormanı örnek al. Bu yaklaşım, 10 bin yıl önce başlayan tarım toplumu yaklaşımını da reddedip daha öncesine dönmeyi teklif ediyor. Yani toprağı çapalama, sürme, gübreleme, ilaçlama gibi. Orman ne yaparsa onu yap gibi… 

►Enerjisini kendisi üreten ve gerçekten hiç karbon emisyonu üretmeyecek butik bir çiftlik mi olacak burası? – Ve sadece sürdürülebilir değil eksi karbon – yani ortamdaki karbon emisyonunu da azaltıyor değil mi? Bu nasıl mümkün oluyor? 

Bu çiftlik, eğer gönlümüzden geçenleri gerçekleştirebilirsek; güneş, rüzgar ve topraktan heat-pump teknolojilerini kullanarak kendi ihtiyacından fazla eneji üretip komşuları ile paylaşacak. Böylece komşularımız, nükleer veya kömür yakan santrallerden enerji almayacakları için hem ülkemize hem de gezegenimize zarar vermemiş olacaklar.

► Türkiye’de bunun yaygınlaşması için bir fırsat görüyor musunuz?

Her yeni kurulacak çiftlik veya ben değişmek istiyorum diyen her çiftik böylesi bir devrimin adayıdır. Ben hepsine haftasonları telefonda ücretsiz destek vermeye hazırım. 

► Peki geleneksel yöntemlerle çiftçilik yapan herhangi bir köylümüz için eksi karbon tarım yapabilmek mümkün mü? Yoksa geleneksel tarımdan daha pahalı bir yöntem mi? 

Permakültür başlangıçta ürkütücü ve kaybedici görünse bile çok kısa sürede ticari olarakta çok kazandırıcı bir yaklaşım. Kanada bunun çok güzel bir örneği. ION projesi “Permakültür” ü yani sürdürülebilir tarım’ı ülkemizde yaygınlaştırma projesi olacak. Ziraat Mühendislerini davet edip her türlü masrafl arını karşılayıp, onların bu yepyeni yaklaşımı deneyemlemelerini sunacağız…

Eksi korbon ülke: Butan

750 bin nüfuslu Butan, dünyanın ender ‘eksi karbon’ ülkelerinden biri. Bu küçük ülke Himalayalar üzerinde, dünyanın en kalakabalık nüfuslu iki ülkesi Çin ve Hindistan arasında yer alıyor. Proudly Carbon Neutral verilerine göre ülke yılda 1.5 milyon ton karbon emisyonu oluştururken, Butan’ın ormanları ise her yıl 6 milyon tonun üzerinde karbon emisyonunu yok ediyor. Budizm inancıyla yaşanan ülkede şu anda toplam yüzölçümünün yüzde 72’si ormanla kaplı ve ülke anayasasına göre bu oran asla yüzde 60’ın altına inmemeli. Ülkede tomruk ihracatının da yasaklandığı belirtiliyor. Budizm inancına göre ağaçların özel bir yeri var. Geçtiğimiz haziranda ülkede 100 gönüllü sadece bir saatte 49 bin 672 ağaç dikerek dünya rekoru kırmış.

 

DÜNYA  Hilal SARI BAŞARAN  28.04.2016

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here